| Dalağınızda yırtık var ve karnınızın içini kanla dolduruyor. Bunu durdurmalıyız. | Open Subtitles | لقد انفتق طحالك و ينزف ببطنك، و يجب أن نوقف هذا |
| Dalağınızda yırtık var ve karnınızın içini kanla dolduruyor. Bunu durdurmalıyız. | Open Subtitles | لقد انفتق طحالك و ينزف ببطنك، و يجب أن نوقف هذا |
| Eminim ki, bu yetenek ve araçları fakir dünyada bebeklerin ölümünü durdurmak için kullanabiliriz. | TED | من المؤكد أننا لن نقدر على توفير تلك المؤهلات والأدوات لكي نوقف موت الأطفال في العالم الفقير |
| Ama ara sıra, tepeyi desteklemek için kazıyı durdurmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لكن في بعض الأحيان يجب أن نوقف الحفر لدعم السقف |
| Birlikte, bu çılgınlığı durduracağız ve bu topraklara barışı getireceğiz. Sevgili baban... | Open Subtitles | سوف نوقف سوية هذا الجنون و نجلب السلام لهذه الأرض و الحب |
| Bunu şimdi durdurmazsak, insanlar bu ikisinin evliliğinin ateşi arasında kalacak. | Open Subtitles | إن لم نوقف هذا الآن، فسيعْلق أناسٌ أبرياء وسط النّيران الزّوجيّة. |
| Ölümler artmaya başladı. Artık karşı koyup bu katilleri durdurmalıyız. | Open Subtitles | هناكالكثيرمن حوادثالموت، حان الوقت لنقاوم ، و نوقف أولـَئكَ القتلة. |
| Hatırı sayılacak kadar ebelik yapmıştım. İlk olarak kanamayı durdurmalıyız. | Open Subtitles | لقد كنتُ قابلةً لمدّة، أوّل شيء، علينا أن نوقف النّزيف. |
| Ve Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan'dan... ...insanları görünce... ...programı durdurmalıyız. | TED | وحيث لدينا ناس من أوزباكستان، كازاخستان، طاجاكستان، يجب أن نوقف البرامج. |
| Bozulma sürecini başlamadan önce durdurmak için hedefe yönelik terapi veya ilaçlar geliştirebiliriz. | TED | لذا فبإمكاننا تقديم العلاجات الجينية أو العقارات الدوائية لكي نوقف العمليات الانتكاسية قبل أن تبدأ. |
| Tahmin edeceğiniz gibi, makineli tüfeklerle tankları durdurmak güç | Open Subtitles | كما أنك تعلم، انه من الصعب أن نوقف الدبابات بالبنادق فقط |
| Evet hepimiz zamanı durdurmak istiyoruz öyle değil mi? | Open Subtitles | أجل, نتمنى جميعا لو يمكننا أن نوقف الزمن, أليس كذلك ؟ |
| 60'lı yıllar. 70'li yıllar. 80'li yıllar. 90'lı yıllar. Bunu durdurmamız gerekiyor. | TED | في السبعينيات، في الثمانينيات، في التسعينيات. يجب أن نوقف ذلك. |
| Gelişme kaydetmek zorundayız "E-mail". Bu deliliği durdurmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نتقدم أيها البريد الألكتروني يجب أن نوقف الجنون |
| Bu şeyi durdurmamız gerekiyor, aksi halde bir çok ajanın sonu ölüm olacak. | Open Subtitles | يجب أن نوقف هذا الشىء وإلا سموت الكثير من العملاء |
| Sen ve ben başka insanlar zarar görmeden bu şeyi durduracağız. | Open Subtitles | سوف نوقف هذا الشيء، أنت وأنا قبل أن يصاب أحد آخر، |
| Fakat ortak sesimizi yükselttiğimizde, işte o zaman nefreti durduracağız. | TED | ولكن في اللحظة التي نرفع فيها أصواتنا مجتمعة سوف نوقف الكراهية. |
| Bu arttırıcı geribildirimlerin tam olarak ne hızda gerçekleşeceğini söyleyemesek de, ısınmayı durdurmazsak bunun gerçekleşeceği kesin. | TED | في حين لا يمكننا أن نعرف بالضبط مدى سرعة حدوث ردود الفعل المضخمة هذه، من المؤكد أنها ستحدث، ما لم نوقف الاحترار. |
| Kovmaların ve uzaklaştırmaların aşırı kullanımı üzerinden siyahi çocuklardan öğrenim zamanlarını çalmayı durdurabiliriz. | TED | بإمكاننا أن نوقف سرقة وقت الدراسة من الأطفال السود الذي ينتج عن الإفراط في إستعمال تعليق الدراسة والطرد. |
| Ronnie'nin aptalca para almasına nasıl engel olacaksın? | Open Subtitles | كيف نوقف مأجوري روني من سلب مالك الذي كسبته بجهد؟ |
| Eğer bu şeyi durduramazsak, sana bir şey öğretmemin hiçbir anlamı kalmaz. | Open Subtitles | إذا لم نوقف ذاك الشيء، فلا فائدة من تعليمي إياك أي شيء |
| durduralım bir tane binelim gidelim. | Open Subtitles | دعونا نوقف واحدة من هذه السيارات و نستولي عليها |
| Eğer bundan sonra koridorda karşılaşırsak birisinin kanamasını durdurmaya çabalayacağımız için olacağının farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | إنّكَ تدري أنّنا إن التقينا في الأروقةِ معًا، سنكون محاولين أن نوقف نزيفَ شخصٍ ما. |
| - Oh adamım, senin bu işte iyi olacağını biliyordum. Eğer frenleri serbest bırakırsak bizi durduramazlar. - Eğer bırakırsak bizde durduramayız. | Open Subtitles | عظيم , وبهذه الطريقة لا يمكنهم إيقافنا ولا يمكننا أن نوقف القطار أيضا |
| Ama, gerçekten ihtiyacımız olan şey çabalamayı bırakmak.. | Open Subtitles | لكن ما نحتاج اليه حقاً هو ان نوقف الكفاح |
| Lütfen ayini durdurabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا من فضلكم ان نوقف طرد الأرواح قليلاً |
| Pekâlâ, numarayı keselim artık. İkimiz de neden burada olduğumuzu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نوقف التظاهر كلانا نعلم لماذا أنا هنا |
| Olanları konuşana kadar protokolü durdurmanın mantıklı olacağını düşündüm. | Open Subtitles | فكّرته متعقل نوقف النظام حتى كان عندنا وقت لمناقشة المسألة. |