Babamın adres defterini böylece vaftiz hediyeleri için teşekkür notu gönderebilirim. | Open Subtitles | .دفتر عناوين أبوي ابي ارسلهم بطاقات شكر على كل هدايا التعميد |
Böyle hediyeleri kabul etmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | هذا مايحدث عندما تجعلينها تقبل هدايا كهذه |
Bu size son dakikada Noel hediyesi aldığım son Noel! | Open Subtitles | هذه اخر مرة اقبل منكم هدايا العيد في اخر دقيقة |
Ama bu gelmiş geçmiş en iyi düğün hediyesi paketi olmalı. | Open Subtitles | ولكن على هذه أن تكون أفضل هدايا زفاف للضيوف على الإطلاق |
Evine git, Gizmo'yu al, şöminenin yanına otur ve Noel hediyelerini aç. | Open Subtitles | أذهب الى البيت و خذ الجيزمو الصغير الى هناك و أجلس بمكان دافئ و أفتح هدايا عيد الميلاد حسنا |
Düğün hediyeleri arasında New York'ta bir ev... ..ve hafta sonları için bu malikane vardı. | Open Subtitles | من ضمن هدايا زفافهم كان بيتا فخما في نيويورك وهذه العزبة لقضاء فترة نهاية الاسبوع |
Giysi, Noel hediyeleri, bir sürü bir şey. Gitmeliyim. | Open Subtitles | ملابس، هدايا عيد الميلاد، جميع أنواع الأشياء. |
Çocuklara Noel hediyeleri alıyordum. | Open Subtitles | نعم ، أنا بخير أنا فقط كنت أشترى بعض هدايا عيد الميلاد للشلة |
İş hediyeleri. İşte burada. Nükleer enerji kullanın kullandırın. | Open Subtitles | ، هدايا عمل ها نحن ذا، استمر باستخدام الطاقة النووية |
Hepinizin bana kızacağınızı düşündüm ben de yol kenarında bu hediyeleri buldum. | Open Subtitles | توقعت انكم ستغضبون مني لذا اخذت هدايا وجدتها بجانب الطريق |
Üzgünüm. Çok fazla tasarımcı hediyesi var. Aradığın şeyi bulmak zor oluyor. | Open Subtitles | آسف، الكثير جداً من هدايا المصممين يصعب العثور على ما أبحث عنه |
Unutmayın, çok güzel Noel hediyesi olurlar. | Open Subtitles | لا تنسى، أنها تعتبر هدايا عيد ميلاد عظيمة. |
Düğün hediyesi olarak aldığı bıçakla onları doğradı. | Open Subtitles | إستخدمت سكينا كانت قد حصلت عليها ضمن هدايا الزفاف |
Ofiste patronumun Noel hediyelerini sarmakla uğraşıyordum. | Open Subtitles | كنت عالق بالمكتب الف هدايا الكريسماس لرئيسي |
Camilla Noel hediyelerini göstermek için beni odasına çağırdı. | Open Subtitles | كاميلا أخذتني إلي غرفتها لتريني هدايا أمها0 |
Tüm düğün hediyelerini girmeden uyku tutmaz. | Open Subtitles | أنا لن ينام حتى لقد دخلت كل هذه هدايا الزفاف. |
Rıhtım bölgesinde Kuzeybatı Amerika Kızılderilileri Müzesi ve hediyelik eşya dükkanı yapılmasını öneriyoruz. | Open Subtitles | نقترح استغلال ملكية الواجهة البحريّة لبناء متحفٌ أمريكيٌ هنديٌ شمال غربي ومحل هدايا. |
Noel sabahı hediyesini açtığında oyuncak yerine elbise bulan her çocuk için. | Open Subtitles | لكل الأطفال الذين يفتحون ..هدايا العيد في الصباح و يجدون ملابس بدل اللعب |
Herkes, arabaya gelsin. Hepinize hediyelerim var. | Open Subtitles | جميعكم ، تقدموا إلى السيارة هدايا لكم جميعاً |
- Çok komiksiniz. Hey çocuklar. Daha açılmamış iki armağan var. | Open Subtitles | يا رفاق، ما زالت هناك هدايا أخرى يتعين فتحها |
Şimdi yıldönümü hediyelerimizi alabilir, ikizlerin evine gidebilir ve özel muameleyi alabiliriz. | Open Subtitles | الآن سنأخذ هدايا الحفل السنوي لمنزل التؤامتين ونحصل على هدايانا المميزه |
Aynı Noel hediyelerine gizlice bakan bir çocuk gibiydim. | Open Subtitles | لقد عرفت كل شئ وانا احب الطفل الذى يختلس النظر الى هدايا عيد الميلاد |
Ve ben bebek partisine gelen hediyelerin teşekkür notlarını daha bitirmedim bile. | Open Subtitles | وإنّي حتّى لم أحرر ملاحظات الشكر على هدايا حفل استقبال المولود بعد. |
Hayır, ben yüzük yastığını ve getirdiğim 7 hediyeyi alıyorum. | Open Subtitles | كلا ، سآخذ وسادة الخاتمين والـ7 هدايا التي أحضرتها إليه |
Tanımadığım erkeklerden armağanlar almayı severim. | Open Subtitles | أنا أستمتع بالحصول على هدايا من رجال غرباء |
Bu silahlar tanrıların armağanları. | Open Subtitles | هذه الأسلحة هدايا من الآلهة |
Zengin bir adam oldun mu bari doğum günü hediyelerinden. | Open Subtitles | هل انت برجل غني بحصولك على هدايا عيد الميلاد؟ |