Hobie, Eunice, umarım cümbüş hoşunuza gidiyordur. | Open Subtitles | هوبي ، " إيونيس " ، آمل أنكم تستمتعون بإحتفالنا " |
Haklısınız fakat Hobie Doyle'a smokinin oturacağını sanmam. | Open Subtitles | أوافقك الرأى ولكن لست أعلم إن كان (هوبي دويل) لديه المقدرة على العمل بمفرده |
Millie Dupree, 18 senedir Hoppy Dupree ile evli adam ahlaksız bir emlakçı. | Open Subtitles | ميلي ديبيري متزوجة منذ 18 عاماً من هوبي ديبري هوبي أحد أكبر عملاء الشركات العقارية غير الأخلاقيين في المدينة |
Bu Zıpzıp'ın evi olabilir. Hadi gidip alalım. | Open Subtitles | يمكنه أن يكون منزل ( هوبي ) , دعوني أحضره |
Hopey! Öğle yemeğinde ne istersin? | Open Subtitles | هوبي ، ماذا تريدين لوجبة الغداء ؟ |
Şirket geçen yıl Hope Capital tarafından satın alındı. | Open Subtitles | الشركة مُكتسبة من قِبل "هوبي كابيتال" السنة الماضية. |
Dört tane kaliteli çekimimiz var Hobie. Whitey de yoruldu artık. | Open Subtitles | لدينا أربع لقطات جيدة (هوبي) و (وايتي) متعب |
Hobie, açıklanmamış kuşkular aklını kurcalamakta. | Open Subtitles | (هوبي)، نجدك هنا متسمر في مكانك من الشكوك |
Hobie'yle konuşup çekilen kısma göz atarım ama şimdilik yemeğe çıkıyorum. | Open Subtitles | سأعقد محادثة مع (هوبي) وسأرى ماذا قمت بتصويره ولكن الآن لديّ غداء |
Okuyucularım Hobie Doyle'la ilgilenmiyor. Adam çeps takıyor. | Open Subtitles | قرّائي لا يهتموا بـ(هوبي دويل) إنه يرتدي مثل رعاة البقر |
Kariyerimin en önemli haberini Hobie Doyle'un kıytırık meselesine mi değişeyim? | Open Subtitles | تبادل أهم قصة في حياتي مع قصة حمقاء لـ(هوبي دويل)؟ |
Bu sırada elinde kimsenin bilmediği Hobie ile Carlotta ilişkisini özel haberi var. | Open Subtitles | في هذا الوقت لديك شيء حصري لا أحد يعرفه عن (هوبي) و(كارلوتا) |
Hoppy Dupree, tutuklusun. | Open Subtitles | هوبي دوبري.. أنت رهن الاعتقال هوبي دوبري.. |
Hmm. Alabama'da Hoppy adlı bir çocukla çıkardım, o da atlayıcıydı. | Open Subtitles | لقد كنت اواعد فتي يدعي, هوبي داون من الاباما, و لقد كان رائع في القفز ايضا |
Hey! Kurbağa yarışmasının birincisi Hoppy oldu. | Open Subtitles | والضفدع الرابح في السباق كان, هوبي |
Zıpzıp da onları çok seviyor! Ona bir bak! Zıpzıp'a bir bak! | Open Subtitles | هوبي ) يحبهم أيضاً ) ( انظر إلى هذا , انظر إلى ( هوبي |
Hopey, iş bulacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | هوبي لقد وعدتيني بالحصول على وظيفة. |
Bu sabah Futura Kimya ile başlayan bombalama furyası DM İnşaat ve Hope Capital'in bombalanmasıyla devam etti. | Open Subtitles | بدأ بـ "فوتورا" الكيميائية هذاا الصباح "دي أم" للبناء و"هوبي كابيتال" إنفجروا على التوالي. |
Cenazeden on gün sonra da eski hücre arkadaşı olan Paul Hoby ile görüşmüş. | Open Subtitles | و بعد 10 أيام من الجنازة، تم الإتصال به على هذا الرقم عن طريق رفيق زنزانته السابق (بول هوبي) |
Hopi dua tüyleri, Han hanedan ruh vazosu ve o bir Polinezya kurban bıçağı. | Open Subtitles | ريش مُصلّي الـ"هوبي" ، وزُهريّة روح سلاسلة "هان"، وسكّين تضحية البولوزيّين |
Hobey haklı, Peter. | Open Subtitles | هوبي محق, بيتر. |
Qing hükümeti Sichuan Hubei eyaletindeki orduyu seferber etti. | Open Subtitles | حكومة شينغ قامت بحشد الجيش "من "هوبي" مقاطعة "سيتشوان |
Güzel bir yatak örtüsü, Holly Hobby. | Open Subtitles | جئت هنا لكي أجعلك انتى أضحوكه سرير رائع يا هوبي المقدسه ** |
Hubie Marsten'in kız kardeşi ve eşi gizemli biçimde öldü. | Open Subtitles | أخت هوبي مارستون وزوجتة ماتَوا بشكل غامض. إشاعات السمِّ،مَا أثبتَت. |
Holly Hobbie giysileri ve spor ayakkabılarımla geniş çoraplar giyiyordum. | Open Subtitles | ولقد كنت أرتدي فستان هولي هوبي أيامها مع جوارب قطنية عالية |
Sen de Bay Kocişko olmalısın. | Open Subtitles | لابد من أنك السيد (هوبي)؟ |