ويكيبيديا

    "هو أنّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şu ki
        
    • ise
        
    • olduğudur
        
    Durum şu ki yazılım aracısı düşüncesi yeni bile değil. TED والمثير للاهتمام هو أنّ فكرة الوكيل البرمجيّ ليست جديدة أيضاً،
    Ve cevap şu ki bu konuda oldukça zayıfız; bu çok zor bir problem. TED والجواب هو أنّ مردودنا سيئ للغاية، انها مشكلة صعبة للغاية.
    Ancak gerçek şu ki duygular doğuştan gelmiyor. TED ولكن الحد الأدنى هو أنّ المشاعر لم توضع في دماغك عند ولادتك.
    Konu şu ki, sadece 55 dakikam var Open Subtitles العائق هو أنّ لدي 55 دقيقة فقط لأعوضك ذلك
    Bir diğer iyi şey ise, güçsüz olmayan karbon frenlere sahibim. Open Subtitles الشيء الجيد، هو أنّ لديّ مكابح كربونية و التي لن تتآكل
    Akılda tutulacak şey bunun kesinlikle harika bir haber olduğudur. TED الشيء الذي يجب أن نأخذه بعين الاعتبار هو أنّ هذه أخبار سارّة.
    Fark şu ki, birçok kişi kocalarını baltayla öldürmez. Open Subtitles الاختلاف هو أنّ معظم الناس لا يقتلون أزواجهم بفأس
    Davayla ilgili garip olan şu ki kimse, iddaa ettiği kişi değil. Open Subtitles أتعرفين الشيء المضحك حول هذه القضيّة هو أنّ لا أحد مما يزعمون أنّهم بحقيقتهم، ولا حتّى أنتِ
    Sorun şu ki, ailede kimsede o kadar para yoktu. Open Subtitles الأمر هو: أنّ لا أحد من عائلتنا يملك نفس النوع من الكِلية
    İyi haber şu ki, merakını giderebilirim. Open Subtitles حسناً، الخبر السار هو أنّ بإستطاعتي الإجابة على سؤالك.
    Benim tahminim şu ki, kalbin güzel ama zalim ve sadakatsiz bir kadın tarafından kırıldı. Open Subtitles لذا فإنّ تخميني هو أنّ قلبك قد إنفطر من قبل امرأة جميلة ولكنّها قاسية وخائنة.
    Anlamadığım şey şu ki adam bizimle konuşmak için kendisi geldi buraya. Open Subtitles ما لا أفهمه هو أنّ الرجل قد جاء بنفسه للتحدّث إلينا.
    Tanzanya'dan uçmak ile ilgili problem şu ki; Rozen oraya çok uzak. Open Subtitles المشكلة هو أنّ الطائرة بعيدة جداً عن روزون
    İyi haber şu ki politikacılar hakkında elimizde yığınla dosya var. Open Subtitles الخبر السار هو أنّ لدينا طنّ من البيانات حول هؤلاء السياسيين...
    Yani, olay şu ki şu anki ilişkimiz sadece profesyonel iş ilişkisi. Open Subtitles أعني، القصد هو أنّ علاقتنا الآن هي علاقة عملٍ لا غير.
    Ama olay şu ki tamamen saçmalıyor. Open Subtitles لكنّ المهم هو أنّ الرجل متهوّر كلّيا أعرف ماذا؟
    Fakat durum şu ki, Fransız bölgesi savaşın eşiğinde. Open Subtitles المغزى هو أنّ الحيّ الفرنسيّ على شفى حرب
    Hayatım,acı gerçek şu ki bazen aşk yeterli değildir. Open Subtitles الواقع المرير يا عزيزي هو أنّ الحبّ أحياناً لا يكفي
    İyi haber şu ki, daha da tuhaflaşamaz. Open Subtitles الخبر الجيّد، هو أنّ الوضع لا يمكن أن يزيد غرابة.
    Şaşırtıcı olan ise yalnızca yüzleri tanıma zarar görmüştür. Onun dışında her şey yolundadır. TED الأمر المذهل هو أنّ التعرّف على الوجوه فقط يتعطّل بينما بقية الوظائف بخير.
    Tek fark, senin çocuğun sana servet ödetecek benimki ise bana servet üretecek. Open Subtitles الإختلاف الوحيد بينهما هو أنّ طفلك سيكلّفك ثورة وطفلي سيجني ثروة.
    Bildiğim bir şey varsa, o da bunun sonuncu katliam olduğudur. Open Subtitles ما أعرفه بالتأكيد... هو أنّ ليلةَ أمس، هي ليلة المذبحة الأخيرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد