ويكيبيديا

    "هو سبب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu yüzden
        
    • O yüzden
        
    • yüzden mi
        
    • sebebi o
        
    • nedeni o
        
    • Onun için
        
    • sebebi budur
        
    • sebebi de
        
    • Bunun için
        
    • İşte
        
    • amacı
        
    • sebebin
        
    • yüzden bu
        
    • sebebi bu
        
    • sebep oldu
        
    Bu galaksinin çekirdeğinde milyarlarca yıldız var, bu yüzden çekirdek kısmı çok parlak. TED هناك مليار نجم في نواة المجرة و هذا هو سبب اللمعان الشديد لها
    Neyse, işte bu yüzden rahibelerden, Tanrı'dan... ve dinden tiksinirim. Open Subtitles على أية حال, هذا هو سبب كراهيتى للراهبات والربّ والدين.
    O yüzden mi suç bölgesine gelip soygun şüphelilerini... serbest bıraktın? Open Subtitles لهاذا هو سبب ظهورك في مسارح الجرائم تساعد المشتبهين لأقراضهم المسروقة؟
    Tam olarak O yüzden geldim, Mösyö Lake. Open Subtitles هذا هو سبب وجودى هنا بالتحديد ,سيد ليك ؟
    Dash'i kaybetmemin sebebi o. Kesinlikle yok edici olan o. Open Subtitles هو سبب خسارتى ل داش بالطبع هو مخرب حياتي
    Sonra da buraya geldin. bu yüzden geç kaldın, değil mi? Open Subtitles ثم جئت إلى هنا هذا هو سبب تأخيرك ، صحيح ؟
    Sanırım dediklerimi doğru anlayamadınız ve bu yüzden şaşırmış vaziyettesiniz. Open Subtitles أحسب أنك لم تفهمني يا روديون وذلك هو سبب دهشتك
    Çok takdir ediliyordu. Onu bu yüzden şu an olduğu şeye dönüştürdüler. Open Subtitles كانت الناس تحترمه كثيراً . هذا هو سبب أنهم فعلوا به ذلك
    Senin halamı tanıdığını ve bu yüzden burada olduğunu sandım. Open Subtitles ظننت أنِك تعرفين عمتي وأن هذا هو سبب وجودِك هنا
    Evinde hissetmek demek. O yüzden sizinkiler ucuzcu diyor. Open Subtitles لتشعر كأنك في البيت معه, ذلك هو سبب استخدام قومك القماش القطني المطبوع.
    O yüzden sana söylüyorum. İnsanlar sana gülüyor. Open Subtitles و هذا هو سبب إخباري لك ذلك , لأنني اعتقدت أنك لاتريد أن يضحك عليك الناس من خلف ظهرك هذا كل شيء
    Belki de Matthew'ın yanında O yüzden rahatsızdın. Open Subtitles إذاً، قد يكون هذا هو سبب انزاعجكِ من، ماثيو
    bu yüzden mi o sokak serserilerinden dayak yedin? Open Subtitles أهذا هو سبب ضرب المتسكعين لكَ في الشارع ؟
    Evet ama kendini böyle sakin hissetmenin sebebi o. Open Subtitles صحيح, ولكن هذا هو سبب شعورك بحس الهدوء
    İşte savaşın nedeni o dur. Savaşda ki erkeklerin kardeşliği budur. Open Subtitles هذا هو سبب المعركة، إنّه إخاء الرجال والأسلحة.
    Benim için kadınların değeri yok ve Onun için sana böyle aşığım. Open Subtitles النساء لا تعنى شيئا بالنسبه لى وهذا هو سبب حبى لك
    Bence Nairobi Ulusal Parkı'nda aslan sayısının az olmasının sebebi budur. TED وأظن ان هذا هو سبب أن الأسود قليلون في منتزه نيروبي الوطني.
    Bu rapor saçmalık, çünkü sana söylüyorum, sensörler bozuktu kazanin sebebi de buydu Open Subtitles هذا التقرير مجرد هراء صدّقني، أجهزة الإشعار لم تعمل وهذا هو سبب الحادث
    Bunun için sizi de aramızda görmek beni çok sevindirecek. Open Subtitles ليكون لهم دورا في الجمعيه و هذا هو سبب سعادتي
    Kitap kulübünün amacı altı kitabı da yapmaktı, ve benim burada olmamın da tek sebebi bu. Open Subtitles القيام بكل الروايات الست هو سبب وجود نادي الكتاب وهو السبب الوحيد لوجودي هنا
    Sanıyorum ki burda olma sebebin o şeyin bize saldırmış olması. Open Subtitles والآن أفترض أن وجودك هنا هو سبب مهاجمة ذاك الشيء لنا
    Görmek istediğimiz şey ise o gezegen. bu yüzden bu kadar zor. TED ذلك ما نود رؤيته، ذلك هو سبب صعوبة الأمر.
    Burada olmamın tek sebebi bu. Başka bir sebep düşünemiyorum. Open Subtitles هذا هو سبب وجودي هنا ولا يوجد سبب أخر لوجودي
    Ayrılmanıza, çocuğunuzun ölümümü sebep oldu? Open Subtitles هل موت طفلكم هو سبب إنفصالكم ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد