ويكيبيديا

    "هُو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olan
        
    • şu
        
    • onun
        
    • Kendisi
        
    • ise
        
    • en
        
    • tek
        
    • İşte
        
    • Asıl
        
    • adam
        
    • olduğu
        
    Hayır, bana zorla yaptırmaya çalıştığın şey-- yanlış olan bu. Open Subtitles كلاّ، ما كُنت تُحاولين إجباري للقيام به، هذا هُو الخطأ.
    - şu an ihtiyacın olan tek şey şu dolaptaki viski. Open Subtitles العنوان الوحيد الذي تحتاجه حاليًا هُو موقع الخمر في تلك الخزانة.
    onun da malzemeyi ülkeye sokmak için bir yola ihtiyacı vardı. Open Subtitles كان هُو بحاجة لطريقة لإدخال المنتج إلى البلد.
    İlki, altta yatan başka bir hastalık veya rahatsızlığın semptomu değil; rahatsızlığın Kendisi. TED الأول ليست له أعراض مرض أساسي أو إصابة أو حالة؛ هُو بذاته الحالة.
    Bilmediğiniz kısmı ise, katilin bu odada bizlerle birlikte olduğu. Open Subtitles ما لمْ يُقل لكم هُو أنّ القاتل في هذه الغرفة.
    Yapabileceğimiz en iyi şey, o kanıtın hatalı olduğunu kanıtlamak. Open Subtitles أفضل شيءٍ بإمكاننا فعله هُو الإثبات أنّ تلك الأدلة خاطئة.
    Benim bu zamana kadar öğrendiğim tek şey ne zaman soru sorulmaması gerektiğidir. Open Subtitles حسناً، الشيء الوحيد الذي تعلمتُه، هُو أن تعرف متى تتوقف عن طرح أسئلة.
    İşte aramızdaki büyük fark da bu. Open Subtitles أترى، هذا هُو الفرق الشّاسع بيني وبينكَ.
    Asıl başarılı olma sebebim ise; başarısızlığın hemen ardından en baştan başlamamdır. Open Subtitles السبب وراء كوني ناجح هُو لأنّ في أعقاب الهزيمة، أبدأ من جديد.
    Yani internette birine kinlenmek adam öldürmek için geçerli bir sebep mi? Open Subtitles إذًا هذا الحقد بدأ عبر الإنترنت، هل هُو كافي لقتل شخصٍ ما؟
    Eskiden galeride olan tüm sanatçılar da... O, 5 parça satardı. Open Subtitles هُو قد يبيع خمسة لوحات، ويريدون أن يعرفوا سبب عدم بيعه ستّة لوحات.
    Yani Fink'den hep sahteleri mi aldınız? Aynı zamanda zevki olan eşler için orjinal işleri de tedarik ederdi. Open Subtitles كلاّ، هُو يُقدّم الأصليّة أيضاً للأزواج أصحاب الأذواق.
    şu anda defterin kendisine ait olduğunu inkar etmekle meşgul. Open Subtitles الآن هُو يُحاول أن ينفي أنّ دفتر الحسابات له.
    Yani şu ana kadar en beteri bir laboratuara girip birkaç fareyi serbest bırakmış. Open Subtitles أقصد، أسوأ ما قد فعله أحدهم هُو إقتحام مُختبر لتحرير مجموعة من الفئران. هل وجدتِ أيّ شيءٍ؟
    Garip. onun üzerinde hâlâ çalışıyoruz. Open Subtitles ما يُمكننا الإستفادة من مُساعدتك به هُو مع الكتب المفقودة.
    Kendisi domuzları sikip, orospuları avlarken işleri onun yerine yürütecek birini. Open Subtitles بينما يصطاد هُو الخنازير و يسعى خَلف العاهرات.
    Kendisi artık bilgisayar korsanı değil, o bir katil. Open Subtitles هُو ليس مُخترقاً بعد الآن، بل هُو قاتل الآن.
    O ise beni şahsi ponpon kızı olarak görmek istiyordu. Open Subtitles لقد ذهبتُ إلى التصوير و هُو أرادنى أن أكُون مُشجعته الخاصة.
    tek istediğimiz her şeyi açıklığa kavuşturana kadar bize mühlet vermeniz. Open Subtitles جلّ ما نطلبه هُو التأجيل حتى نعمل على تصفية كلّ هذا.
    İşte yine başlıyoruz. Ben zayıfım, değil mi? Open Subtitles ها هُو الأن, انا ضعيفة جداً, أليس كذلك ؟
    Fakat Asıl söylemek istediğim seni böcek gibi ezdiğim için özür dilerim. Open Subtitles لكن المغزى هُو أنا آسفة لأنّني , لأنّني سحقتُكِ بقسوة كأنّكِ حشرة
    Dedektif, adam cinayet için sebep arıyor. Hepsi bu. Open Subtitles أيتها المحققة، هُو يبحث عن سبب للقتل وهذا هو.
    Artık Kral'ın Kilisenin Başı olduğu fikrine katılmıyor musun? Open Subtitles وهَل تخَالِف بِأن المَلِك هُو الرئِيس الأعلَى لِلِكنيسَه الآن؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد