ويكيبيديا

    "واحدٍ من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir
        
    • birini
        
    • birinin
        
    • biriyle
        
    2,300 yıl önce İskenderiye yöneticileri insanlığın en cesur amaçlarından biriyle yola çıktılar; dünyadaki bütün bilgileri bir çatı altında toplamak. TED قبل 2300 عام، قرر حكام الإسكندرية تحقيق واحدٍ من أكثر الأهداف الإنسانية جرأة: جمع كل المعارف في العالم تحت سقفٍ واحد.
    Ekipmanlarımız, şirket binalarınızdan birinde ağır bir gaz kaçağı tespit etti. Open Subtitles أجهزتنا تُظهر تسريباً حاداً في الغاز.. في واحدٍ من المبانِ لديكم.
    Şimdi malesef, bugün bu soruların yalnızca bir tanesini cevaplayacağım, bu yüzden lütfen hayal kırıklığınızı belli etmeyin. TED لسوء الحظ، لن أجيب اليوم إلا على سؤالٍ واحدٍ من هذه الأسئلة لذا فضلًا حاولوا أن تحتووا إحباطكم.
    Destek uydularından birini yeniden konumlandırıp görüntümü düzeltemez misin? Open Subtitles شركة تلفزيونية ألا يمكنك إعادة تموضع واحدٍ من الأقمار الصناعية المساعدة التي يمكنها إعطائي تغطية أكثر شمولاً؟
    O sırada da onların en çok aradıkları kişilerden birini yakaladın. Open Subtitles حيث قبضت بالمُناسبة على واحدٍ من أبرز المطلوبين لديهم.
    29 oğlandan her birinin DNA'sının bir kısmı eksik. Open Subtitles كلّ واحدٍ من الفتيةِ الـ 29 ينقصه جزءٌ من حمضه النوويّ.
    Gazetecilik devlerinden birinin gelecek nesillere yeni umutlar saçmasını görme şansını es geçemedim. Open Subtitles لم أكن لأفوت فرصة مشاهدة ، واحدٍ من عمالقة الصحفيين . يحطم آمال الجيل القادم
    Bu 5 okyanusun her biri, kendi aralarında genellikle okyanus olarak bahsedilse de, aslında devasa, tek bir su kütlesinin bir parçası, Dünya gezegeninin yüzünü kaplayan bir okyanusun parçası. TED كل واحد من هؤلاء الخمسة، بينما يشار لها على أنهم محيطات بحد ذاتها، هي في الحقيقة جزء من جسم كبيرٍ واحدٍ من الماء، محيطٌ وحيد، والذي يعرِّف وجه كوكب الأرض.
    Garip. İşte yürüyorum, hayatın basit bir havarisinin yanında. Open Subtitles ها أنا أمشي إلى جانب واحدٍ من أبسط الرجال في هذه الدنيا
    Bunlardan biride terkedilmiş bir haldeyken Hollow seviyesine düşen ve bu dünya ile güçlü bir bağı olan dünya bağlantılı bir hayalet tarafından yapılmıştır. Open Subtitles تلك هي صيحات الأشباح المتعلقة بالأرض أليست تلك صرخة واحدٍ من الهولو ؟
    Sigarayı, bir düzine genetik bozukluğun biriyle birleştirirsen pıhtı makinesi haline gelir. Open Subtitles التدخين مع واحدٍ من بعض الشذوذات الوراثية العديدة كفيلان بإطلاق التخثّر بلا توقّف
    Yapmak istediğim sadece müşterilerimin hepsinin dürüst bir şekilde muhasebelerini yapmak ve ne kadar vermeleri ne kadar almaları gerektiğini belirtmek. Open Subtitles أنا فقط أحرص على أن يحصل أيّ واحدٍ من عملائي على حساب نزيه وكامل
    Mahkemeye gelen her muhabire bir adet. Open Subtitles واحدة تناسب كلّ واحدٍ من الصحفيين مِن مَن يقومون بالتردد على المحكمة
    Öcümü alıncaya kadar o piçlerin her birini avlayacağım. Open Subtitles لذا فإنّي سألاحق كلّ واحدٍ من هؤلاء الأوغاد حتى أنتقم.
    Çocuklarından birini kaptıktan sonra köpekbalığının büyüklüğünün önemi yok. Open Subtitles حجم القرش لا يهم، إذا ما تمكنوا من واحدٍ من أبنائك.
    bir yıldız seçin Samanyolu Galaksisi'ndeki yüzlerce milyar yıldızdan herhangi birini. Open Subtitles خذوا نجماً أيُّ واحدٍ من مئات المليارات النجوم في مجرتنا درب التبانة,
    Dünya'nın yaşını bulan adam 20. yüzyılın en önemli halk sağlığı zaferlerinden birinin de sahibiydi. Open Subtitles الرجل الذي إكتشف عمر الأرض كان مسؤولاً أيضاً عن واحدٍ من أعظم إنتصارات الصحة العامة في القرن العشرين
    Korkunç cesedin Güney San Francisco'daki bir otel odasında bulunmasından yalnızca 2 saat sonra ajanlarından birinin şu görüntüsüne bakın. Open Subtitles ألقوا نظرة على واحدٍ من عملائهم بعد ساعتين فقط من إكتشاف الجثّة الشنيعة "في غرفة فندق بجنوب "سان فرانسيسكو
    Korkunç cesedin Güney San Francisco'daki bir otel odasında bulunmasından yalnızca 2 saat sonra ajanlarından birinin şu görüntüsüne bakın. Open Subtitles ألقوا نظرة على واحدٍ من عملائهم بعد ساعتين فقط من إكتشاف الجثّة الشنيعة "في غرفة فندق بجنوب "سان فرانسيسكو
    Kendi halüsilasyonlarımdan biriyle kültürel bir tartışmaya girmenin bir manası yok ama, biraz saygıyı hak etmiyor mu? Open Subtitles ليس و كأن هنالك هدف من الإرتباط بجدالٍ مع واحدٍ من هلوساتي، لكن ألا تظن أنّها تستحق بعض الإحترام ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد