Bir hayli gergindi ve bu süre zarfında çok rahatsız göründü. | Open Subtitles | أظهر انه كان هادئاً متوتراً وبدا غير مرتاح إطلاقاً كل الوقت |
Sonra iyileşti... ve her şey yeniden gerçek göründü. | Open Subtitles | ثم حصل على نحو أفضل. وبدا كل شيء حقيقيا مرة أخرى. |
toplantının ikinci saatinde, bir ihtiyaç molası gerekti, herkes ayaklandı, ve toplantıya önderlik eden ortak birden mahçup görünmeye başladı. | TED | وبعد مضي ساعتين، هنالك بعض الاحتياجات تتطلب استراحة حيوية، فوقف الجميع، وبدا الشريك الذي يدير الاجتماع محرجا للغاية. |
Sonra, habersiz bir şekilde sol elim titremeye başladı, sanki hayali kağıtları işaretliyorum gibiydi. | TED | ثم بدون أي مقدمات، بدأت يدي اليسري بالارتعاش، وبدا الأمر وكأنّي أصحح أوراقًا خيالية. |
Müthiş bir yaylım ateşine tutmuştu ve sanki onu öldürmeye hazırlanıyordu. | Open Subtitles | وفيما يلي هذه الانتقادات كبيرة وبدا ان كان يجري انشاؤها للقتل. |
Milyonlarca insan göç etmiş, ekonomi karmaşa içindeydi, 30 yıllık gelişme bir anda silinmiş gibiydi. | TED | نزح الملايين من الناس، كان الاقتصاد بفوضى عارمة، وبدا فجأة أن 30 سنة من النمو قد اندثرت. |
İşimi takip ettik ve yapamayacağımız hiçbir şey yok gibi görünüyordu. | TED | وتابعنا وظيفتي، وبدا لنا انه ليس هناك شيء لانستطيع ان نفعله |
Yalan makinesinden zorlanmadan geçti. Ayrıca onu seviyordu gibi görünüyor. | Open Subtitles | لقد إجتاز جهاز كشف الكذب وبدا لي أنه أحبها بحق |
Buna verilecek sofistike yanıt olabildiğince aşırı olmalıymış gibi geldi. | TED | وبدا لي أن أفضل رد مناسب لذلك هو أن أكون أكثر عدوانيةً قدر الإمكان. |
Küçük bir kızım var, yapılacak doğru şey gibi göründü. | Open Subtitles | لدي إبنة صغيرة . وبدا هذا الإجراء الصحيح |
Onu gölün oraya götürdüm, çimlere uzandık yıldızları izledik, bana mutlu göründü. | Open Subtitles | لقد آصطحبته إلى البُحيرة ولقد آسترخينا على العشب... وكنا نتأمل في النجوم وبدا بأنه كان سعيداً جداً. |
Herkes için en iyi çözüm bu gibi göründü. | Open Subtitles | وبدا الأمر على أنه الحل .الأفضل للجميع |
Bu proje aslında benim mutfak masamda başladı. | TED | وبدا هذا المشروع اساسا على طاولة مطبخي. |
Watters sabahın altısında geldi, birçok soru sormaya başladı. | Open Subtitles | جاء واترز في السادسة صباحا, وبدا بطرع الاسئلة علينا 543 00: 45: 58,160 |
Günün birinde, eve gelip bizi buldu. Bağırıp çağırmaya başladı. | Open Subtitles | في يوم دخل وشاهدنا بتلك الوضعيه وبدا بالصراخ |
Evine uğradı ve sanki biraz babamsı davranmaya çalışıyor gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لم يزوركَ , وبدا أن كان يحاول التصرف بأبوية بعض الشيء |
sanki empatinin sözlerini biliyorlardı, ama müziğini bilmiyorlardı. | TED | وبدا وكأنهم عرفوا الكلمات ككلمات، لكنهم لم يعرفوا معنى التعاطف |
Hiçbir şey bu acımasız endüstriyel makineyi durduramaz gibiydi. | TED | وبدا أن لا شيء يمكنه إيقاف هذه الآلة الصناعية القاسية. |
Genel olarak durumu iyi görünüyordu ben de evet dedim. | Open Subtitles | .وبدا مستقر عقليًّا، على الأغلب لذا قلت له أنه لدي |
100 yıldan daha az bir süre önce, kadınlar oy kullanamıyordu, ve bu normal görünüyordu, aynı şekilde bugün de trafikte bir otobüs görmek normal görünüyor. | TED | قبل ما يقل عن 100 سنة، لم يكن يحق للنساء التصويت، وبدا ذلك طبيعياً، بنفس الطريقة التي يبدوا فيها طبيعياً اليوم أن نرى حافلة وسط الزحام. |
Kardeşin zaten senin aramanı bekliyor. Bana önemliymiş gibi geldi. | Open Subtitles | أخوك يريدك أن تتصل به على أي حال، وبدا الأمر مهم |
Herşey yolunda gibi görünür. | TED | وبدا كل شي قد سار على نحو جيد |