ويكيبيديا

    "وحدك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalnız
        
    • tek başına
        
    • sadece
        
    • başınasın
        
    • yalnızca
        
    • yalnızsın
        
    • sen
        
    • yanlız
        
    • Kendi başına
        
    • kendin
        
    • senin
        
    • tek başınıza
        
    • tek kişi
        
    Daha önce aptalca davranan bir ordunun yapamadakılarını yalnız başına yaptın. Open Subtitles لقد فعلت من قبل وحدك ما لا يمكن لجيش ان يفعله
    Eğer bugün yalnız olmak ve ailenle kalmak istiyorsan buna gücenmem. Open Subtitles إذا أردت أن تكون وحدك مع عائلتك اليوم لن أشعر بالاهانة
    Belki de onun yanına yalnız gitmelisin. Ben gelmek istemiyorum. Open Subtitles ربما يجب أن تذهب وتقابله وحدك أنا لا أريد الذهاب
    Bunu yapman aptalca idi, Açık arazide tek başına gitmen. Open Subtitles لقد كان شيئآ احمقآ ان تعبر فى هذا الخلاء وحدك
    Onca zaman bunu tek başına nasıl yaptın, hiç anlamıyorum. Open Subtitles لا أعرف كيف كنت تفعل هذا وحدك كل هذا الوقت
    Bu sadece seninle ilgili değil.Kozmik kanalından aldığın herneyse sedece seninle ilgili değil. Open Subtitles هذا الأمر لا يخصك وحدك ، أنت وتلك القناة الكونية التي تمدك بالمعلومات
    Mevkilerde bizden çok az var, ama yalnız olmadığınızı garanti ederiz. Open Subtitles هناك القليل منا بين الصفوف ولكننا نضمن لك أنك لست وحدك
    Hiç yalnız kalmadın. Ya sürekli onun yanındaydın ya da benim. Open Subtitles أنت أبدا لم تكن وحدك أنت دائماً إما معها أو معي
    Daha sonra sen bir yaşındayken yalnız çekilmiş bir fotoğrafını yolladı. Open Subtitles ومن ثم قامت بإرسال صورة لكِ وحدك عندما بلغتِ عاماً واحداً.
    Her aşamasında hiç bir zaman yalnız değilsin. Bunu bilmeni isterim Open Subtitles اريدك أن تعرفيِ أنك لستِ . وحدك فى اي من هذا
    İskorbüte yakalanmışsınız Bayan Carver ama yalnız değilsiniz, herkese yayılmış durumda. Open Subtitles لديك داء الاسقربوط، السيدة كارفر. ولكن انت لست وحدك. ومن المستشري.
    Aciz hissediyorsun uzun, karanlık bir tünele yalnız başına bakıyormuş gibi. Open Subtitles كالنظر في نفق طويل ومظلم وكأنك وحدك ولكن هذا غير صحيح
    Hayır, yalnız değilsin. Ben varım! Willa, şunu durdur yoksa ben seni durdururum. Open Subtitles لا أنت لست وحدك لديك أنا ويللا اما ان توقفي ذلك أو ساوقفك
    Mükemmel olmayabiliriz ama ne olursa olsun en azından yalnız olmayacaksınız. TED قد لا نكون مثاليين، ولكن مهما حدث، فعلى الأقل لن تكون وحدك.
    Ama yapacağınız ikinci şey, kalabalıkların içine yalnız dışarı çıkmak. TED عليك الذهاب وحدك إلى البرية. ستذهب لذاك المكان حيث لا يوجد أشخاص آخرين،
    - Bak bunu tekrar söylüyorum. tek başına gitmeni istemiyorum. Open Subtitles يجب ان اقل هذا ثانيه لا اريدك ان تذهب وحدك
    Ve eğer bu olayı gerçekleştirirsen, o kapıyı açarsan tek başına kalacaksın. Open Subtitles إذن إذا فعلت ما أردت وفتحت هذا الباب فأنت تمشى فيه وحدك
    Söylediğimi sanıyordum. Burada tek başına kalman iyi mi olur? Open Subtitles ظننت نفسي فعلت هل ستكونين بخير وأنت هنا وحدك ؟
    Dökülen kanların vicdan azabını sadece sen duyacaksın, başkası değil. Open Subtitles سيقتل ثانيةً و هذا الدم سيكون أمانة في رقبتك وحدك
    Ondan sonra, bir başınasın. - Mutabık kaldığımıza çok sevindim. Open Subtitles يمكنني أن أوصلك إلى هاتف عمومي بعد ذلك، ستكونين وحدك
    yalnızca senin olan senin ihtişamın için yaratılan bu evi kutsallığınla kutsayalım. Open Subtitles دع قداستك يبارك هذا البيت تم إنشاؤها لمجدك ولك وحدك
    Üzerinde güç bela ayakta durabildiğin botta yalnızsın ve güvertedeki her kararı sen vermek zorundasın. TED أنت وحدك على القارب، بالكاد تستطيع الوقوف، ويجب عليك أن تقوم باتخاذ جميع القرارات.
    Ya takımın bir parçası olursun ya da hayatın boyunca yanlız olursun. Open Subtitles و أنت إما جزء من الفريق أو أنك تنوي للعب وحدك للأبد
    Ben konuşmasam da, sen Kendi başına pekala idare ediyorsun. Open Subtitles يبدوا الى أنك تقوم بكل الكلام وحدك دون انتظار الرد من أحد
    sen kendin git, seni izleyeceğim. Hadi git evlat, seni izleyeceğim. Open Subtitles أمضي وحدك وأنا سأراقبك هيّا أيها الفتى أنا سأراقبك
    Bodrumda hükümet görevlisini devirme planları yaparak vaktini geçirmesi kısmıysa senin hatan. Open Subtitles لكن تضييع أحدهم لوقته بالقبو محاولاً إسقاط وكالة حكومية هي غلطتك وحدك
    Arkanızda çömelip, sizi tehlikelere karşı tek başınıza mücadele etmeye terk ettim Open Subtitles وها أنا أجثو خلفَ ظهرك هنا تاركاً إيّاك تواجهُ كلّ المخاطر وحدك
    Seni uyarıyorum intikam alma yeteneği olan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنا أحذرك , لست وحدك من يمتلك القدرة على الإنتقام .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد