Yoksa mahremiyetine saygı duymalı, itibarını korumalı ve onu Rahat mı bırakmalıyız? | TED | أم علينا أن نحترم خصوصيته ، نحفظ له كرامته ونتركه وشأنه ؟ |
Çok ilgisi var. Onu Rahat bιrak. Onun icabιna ben bakarιm. | Open Subtitles | كل شئ ، انت فقط اتركه وشأنه ، انا سأتولى امره |
Eğer kız arkadaşını korumak istiyorsa bence onu Rahat bırakmalısın. | Open Subtitles | إن كان يشعر بأنه يحمي خليلته عليك ترك الأمر وشأنه |
Onu çağırmaktı. Her şey kötüye gidiyordu. Onu yalnız bırakmaya korkuyordum. | Open Subtitles | مناداته، لقد ساء الأمر كثيراً وخشيت أن أتركه وشأنه |
yalnız kalacak ve hiçbir şey olmamış gibi davranacak. | Open Subtitles | يريدني فقط أن أتركه وشأنه يتظاهر أن شيئاً لم يحدث .. |
- Arabaya bin Ant. Kardeşimin peşini bırak demiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك أن تدع أخي الصغير وشأنه أليس كذلك ؟ |
Ne istersen yaparım, yeter ki babamı Rahat bırakacağına söz ver. | Open Subtitles | سأفعل ما تريده , اتفقنا؟ لكن عدني أن تترك والدي وشأنه |
Lütfen öğrencilerine benim çocuğu antrenman yapması için Rahat bırakmaları talimatını ver. | Open Subtitles | من فضلك أأمر طلابكَ بأن يتركو الصبي وشأنه من أجل أن يتدرب |
Ve ben de onay veriyorum. Bay Gardner'i Rahat bırakmanızı öneririm, bayım. | Open Subtitles | وأنا أعطي الإذن أنا أقترح أن تترك السيد غاردنر وشأنه يا سيدي |
Eğer kızın oyuncak ayısı varsa, o ayıyı da Rahat bırakacaksın. | Open Subtitles | وأذا كان لديها دمية دب سوف تترك الدب اللعين أيضاً وشأنه |
Eğer kızın oyuncak ayısı varsa, o ayıyı da Rahat bırakacaksın. | Open Subtitles | وأذا كان لديها دمية دب سوف تترك الدب اللعين أيضاً وشأنه |
Polisler onu Rahat bırakmamı istedi. Bu da beni araştırmaya itiyor. | Open Subtitles | لقد طلبت الشرطة منى ان اعده وشأنه وهذا جعلنى أهتم لأعرف المزيد عنه |
- Onu Rahat bırak! - Yerlerini söylemeden olmaz. | Open Subtitles | ـ دعه وشأنه ـ ليس قبل أن يخبرني أين ممتلكاتي |
Çağırmaktan korktuğumu sanma. Anne, lütfen onu Rahat bırak! | Open Subtitles | تعتقدين بأني خائفة من ايقاظه أرجوكِ دعيه وشأنه. |
-Eğer Zebra'lar o alandaysa, yalnız bırak | Open Subtitles | عندما يكون الحمار الوحشي في منطقة ما، دعه وشأنه |
Bir zebra düş görürken onu yalnız bırak. | Open Subtitles | عندما يكون الحمار الوحشي في منطقة ما، دعه وشأنه |
Rahat bırak. Bugün herkes için çok sıkıntılı bir gün. Çocuğu yalnız bırak. | Open Subtitles | سأخبرك, اليوم يمثل ظغط على أي أحد دعي الفتى وشأنه, هيا |
Bilmediğim birini, sanırım onu yalnız bırakmam gerekli. | Open Subtitles | شخص يجب أن أعرفه، لكن ينبغي أن اتركه وشأنه. |
Ama yok gidecek yerim ♪ Ben yalnız yaşama verdim ♪ Ve beni değiştiremeyeceksin şimdi o yüzden yalnız bırak | Open Subtitles | ♪ ولكن ليس لدي مكان أذهب إليه ♪ أعطيت في هذه الحياة الوحيدة ♪ وأنت لن تستطيع تغييري الآن لذا دع الأمر وشأنه |
Neden bahsettiğini bilmiyorum ve bunun peşini bırakmalısın. | Open Subtitles | لا أعرف ما تتحدّث عنه، ولابدّ أن تترك الأمر وشأنه. |
Belki artık işin peşini bırakmalıyız diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كلاّ، كنتُ أفكّر أنّ لربّما علينا ترك الأمر وشأنه. |
Narin bir eser olarak diyorum, bırakalım yapsın. | Open Subtitles | كَوْني أنا تُحفةً سهلة الكسر، دعه وشأنه. |
Sen onun annesi değilsin, bir analistsin onu kendi haline bırak, bu durumdan kendisi kurtulacaktır. | Open Subtitles | أنتِ لستِ أمّـه أنتِ محلّلـة دعيـه وشأنه سيخرج من هذا المأزق لوحده |