İki kurbanın yüz özellikleri, ten renkleri ve saç renkleri farklıydı. | Open Subtitles | تمتعت اثنتين من الضحايا ،بتفاصيل وجهية و لون جلد وشعر مختلفة |
- Bunu neden yaparlar? - Bazı insanlar tuzlukları biriktirirler. Fetişistler ise ölü şeyler toplarlar, tırnak ve saç gibi. | Open Subtitles | فقط بعض المختلين يحبون تجميع أظافر وشعر الاموات لا أحد يعلم لما |
sarı saçlı olacağının garantisini veren kimse yok. Arkadaş gruplarından öğreneceğiniz bazı kimlikleriniz de var. Ben onlara yatay kimlikler diyorum, | TED | ومع ذلك، لا أحد يحاول أن يجعل الجيل القادم من الأفارقة أو الآسيويين في أميركا أن يجعله يأتي ببشرة بيضاء وشعر أشقر. |
Ve onu iki yüzlü, kaba saçlı ve yemek eleştimenine kaptırmaya hiç niyetim yok. | Open Subtitles | لن أتنازل عن هذا الرجل لناقدة طبخ بوجهين وشعر كثيف |
Anne tarafımdan, anneannemin porselen rengi bir ten rengi ve pamuğa benzeyen saçları vardı. | TED | الأم الحاكمة، جدتي، لديها جلد كالبورسلان وشعر مثل القطن. |
Yalnızca yutkundu ve kalp acısının boğazından kayışını hissetti... ve oraya hapsetti. | Open Subtitles | لقد إبتلع الموقف بشدة وشعر بصفعة الحزن تنزلق في حنجرته وأخفاها طوال الوقت |
Yerlerde tırnak parçaları, saçlar aşırı makyajdan ve botoksdan ölü gibi suratları olan insanlar varken. | Open Subtitles | اظافر وشعر على الارض في كل مكان الوجوه تموت وعليها الكثير من البوتوكس و الكثير من مساحيق التجميل |
Dik dik olurdu saçlarım ne zaman dinlesem kasvetli, heyecanlı bir hikâye sanki gerçekmiş gibi. | Open Subtitles | وشعر رأسي كان ليقف عندما أسمع خبر رهيب دون إردة مني |
Eskiden, uzun saç ve uyuşturucu yetiyordu. | Open Subtitles | في الماضي، كل ما يلزمك هو مخدرات وشعر طويل. |
Bunu parça parça ederken kan ve saç kalıntıları bulacağıma bahse girelim mi? | Open Subtitles | أتريد الرهان على أني ساجد أثار دماء وشعر عندما أبدء في تحطيم هذا الشيء |
Giysi parçası, saç ve kan bulundu. DNA sorgusu yapıyorlar. | Open Subtitles | وجدت شظايا ثياب وشعر ودم إنهم يفحصون الجينات الآن |
Mısır kadar sarı saç. Altın kadar saf bir ayakkabı. | Open Subtitles | وشعر أصفر لونه مثل لون الذرة وحذاء صافي مثل نقاوة الذهب. |
Etrafı giyinik kadınlarla çevrili çıplak erkekleri seyretme dürtüsü ve her çeşit uzun saç. | Open Subtitles | الكعب العالي, الرغبة لمشاهدة رجال عاريون محاطون بنساء مكسوون بالملابس وشعر طويل بكل شكل |
Polis tarafından hazırlanan robot resmi görülen kadın yirmili yaşlarının başında, 1,65 boyunda ve omuz hizasında, koyu sarı saçlı. | Open Subtitles | هذه صورة تقريبية للمرأة من الشرطة، عمرها ببداية العشرينات طولها 167 سم ولديها كتفين عريضين وشعر أشقر |
simsiyah kıvırcık saçlı, daha kaslı, daha kiloluydu. | Open Subtitles | وشعر غامق اللون، متموج جسمه أكبر.. و أثقل وزناً |
Kel kafalı ve mavi saçlı karısıyla o kişileri şu an canlandırabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني تخيلهم بصلعتهم وشعر زوجاتهم الازرق |
Vidal Sassoon tarzı saçları... iyiliksever bir uzaylıydı, aslında hiç var olmadı... | Open Subtitles | وشعر ناعم مستقيم انه كان خيّر، أنه لا يوجد من الأصل |
- Şöyle çocuk görünüşlü, kalın dudaklı, kirpi gibi saçları olan biri. | Open Subtitles | نوعا ما احمق مظهرهـ كالطفل ذا شفاهـ كبيره، وشعر مدبب؟ |
Lisedekinden daha iyi vücutlu ve saçları uzun. | Open Subtitles | إنه بشكل أفضل وشعر أطول مما كان عليه في الثانوية أجل |
Muhammed uykudan uyandı ve kendisinin müthiş, ilahi bir güçle karşı karşıya olduğunu hissetti. | Open Subtitles | فزع محمد من نومه وشعر بنفسه وقد احيط وطوق بحضور ربانى هائل |
Hayaletin korkunç bir şekilde öldüğünden eminim. Kanıyordu ve camda sıkışmış saçlar vardı. | Open Subtitles | أنا واثقة تماما ً أن الشبح مات موتة عنيفة كان هناك دم وشعر عالق في الزجاج |
Süper bir ses ve uzun mor saçlarım. | Open Subtitles | صوت جميل وشعر جميل |
Yani gerçekten çok üzüldü ve ağlamaya başladı. | Open Subtitles | وشعر بالأنزعاج الشديد وبدأ يبكى. |
Kürk kap, kır saçlıydı sanırım. | Open Subtitles | ومعطف من الفراء وشعر رمادي اللون، كما أعتقد |
"Utanca karşı koydu Şeytan ve iyiliğin ne kadar kötü olduğunu hissetti." | Open Subtitles | ووقف الشيطان خجلا وشعر كيف هذا شنيع |