Yoksa bir 2000 yılımı daha boşa harcamak üzere değilim. | Open Subtitles | وإلا فإنى لست على وشك أن أفقد ألفين عام أخرين |
Ama içimden bir ses, kötü bir karar vermek üzere olduğumu söylüyordu. | Open Subtitles | ولكن البرد الشديد أصاب مؤخرة رقبتي أنني على وشك إصدار القرار السيء |
Bu tam otomatik vibratörler, bizi dünyanın en çılgın macerasına çıkaracak. | Open Subtitles | ثلاثة من الشباب البالغين على وشك القيام بسلسلة من المغامرات المتوحشة |
Ama tahrip edilen bir arabadan çıkan zarfı incelemek üzereyim. | Open Subtitles | لكنني على وشك تفقد هذا الظرف هنا من سيارة مخربة |
az kalsın başarıyordun, evlat. az kalsın yapıyordun. Bu senin ilk üçlün. | Open Subtitles | كدت أن تفعلها يا فتى كنت على وشك أن تؤدى أول ثلاثية |
Çünkü bizi öldürmeye çalışan bir kadın ile yüzleşmek üzereyiz. | Open Subtitles | حسناً، نحن على وشك مواجهة المرأة التي حاولت قتلنا كلينا |
birazdan zengin bir adamla mutlu bir evliliği olduğu, hayallerini izlediğiyle ve burnunu küçültecek bir işe sahip olmasıyla övünecek | Open Subtitles | إنها على وشك التفاخر بزواجها السعيد من رجل غني، وعن كيفية اتّباعها لأحلامِها وكيف حصلت على عملية تجميل سيئة لأنفِها |
Bu adama önermek üzere olduğum şey zaten kendisine ait. | Open Subtitles | الذى أنا على وشك تقديمه لهذا الرجل هو جاهز بالفعل |
Ve de herşeyi koparmak üzere... çünkü genç bir adamın cazibesine kapılmış. | Open Subtitles | وأنها على وشك رمي كل شيء بعيداً.. لأنها مُنجذبة لشاب صغير السّن. |
Barry, neredeyse evlenmek üzere olduğum adamdı ve Mindy de en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | باري كان الرجل الذي كنت على وشك الزواج منه ومندي كانت أعز صديقاتي |
Eğer bizi izliyorsanız, dost Ve/Veya ailenizin Ulu Poultra'ya kurban edilmek üzere olma olasılığı yüksektir, bu gerçekten büyük onurdur. | Open Subtitles | إذا كنت تشاهد هذا فإن احبائك أو أقربائك أعلى وشك أن تكون ضحية لبولترا الجبار وهذا شرف عظيم في الحقيقة |
Göreceksin. Görmek üzere olduğun şey muhtemelen dünyadaki en sıkı korunan sır. | Open Subtitles | سترين,ما أنت على وشك رؤيته ربما يكون أفضل سرّ محفوظ في العالم |
- Aslına bakarsan, hayır. Biz de tam... - Sorun değil, gerçekten. | Open Subtitles | فى الحقيقة , نحن كنا على وشك الذهاب لا مشكلة فى الواقع |
Aslında... Ben de tam sizi arayıp kahve içmeye davet edecektim. | Open Subtitles | أنا على وشك أن ندعو لكم وأدعوكم إلى أسفل لبعض القهوة. |
Ve burada hiçbir yerin ortasında yalnızım, sakat bir bacakla ölmek üzereyim. | Open Subtitles | على وشك الموت بسبب جرح فى الساق. حسناً , انت لست وحيداً. |
Daha fazla şey bulmak üzereyim... birkaç kişiyle görüşmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا على وشك استيضاح المزيد وأسعى للتحدث مع بعض الرجال |
Teyzemin dediğine göre orası yarasa doluymuş, az daha küften ölecekmiş. | Open Subtitles | عمتى تقول بأنها مليئة بالحشرات وكان على وشك الموت من التعفن |
Tek bildiğim, birlikte bir hayata başlamak üzereyiz ve bu acayip bir durum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه، أننا على وشك بدلية حياة معاً، و هذا شعور غريب. |
Şehirlerde ve kırsal kesimlerde birazdan olacaklara dair bir uyarı yok. | Open Subtitles | في المدن والريف بالأسفل لا يوجد تحذير مما على وشك الحدوث |
Onu neredeyse hain diye asacaktım. şimdi izci olmak istiyor. | Open Subtitles | ، كنت علي وشك أعدامه كخائن ويطلب الآن الأنضمام للكشافة |
Neden bir yere giderken beni de planlarına dahil ediyorsun? | Open Subtitles | لمـاذا لا تقتربين منـِّي إلا عندما تكـونين على وشك الرحـيل؟ |
Evet, biz de dev bir dalga tarafından vurulmak üzereydik! | Open Subtitles | نعم، نحن على وشك التعرض للضرب من قبل موجة عملاقة |
Millet, hareketli animasyon tekniğindeki heyecan verici gelişmeyi görmek üzeresiniz. | Open Subtitles | أنتم على وشك مشاهدة العملية الجديدة المثيرة لالتقاط الحركة بالرسوم |
Molada içmek üzere olduğum bu biraya da mı engel olacak? | Open Subtitles | يأخذ منّي البيره التى أنا على وشك إحتساءها فى وقت إستراحتى؟ |
Kendi başıma iki çocuk büyüttüm ve şimdi üniversiteye gitmek üzereler. | Open Subtitles | لقد ربّيت طفلين لوحدي والآن هم على وشك الذهاب الى الكليه |
Nasıl olsa bütün dünyanın sonu pek yakında gelmek üzere. | Open Subtitles | أن العالم كله علي وشك النهاية قريباً علي أى حال. |
Şu an belki farkında değilsin ama çok büyük bir tehlikeye atıyorsun kendini. | Open Subtitles | لا أظنُ أنكَ تدرك هذا ، لكنكَ على وشك المضي فى خطرٍ مُحدق. |
Sormam gerek. Neden herif boşalmak üzereyken kız onun yüzüne yumruk atıyor? | Open Subtitles | لدي سؤال، لماذا لكمته في وجهه عندما كان على وشك بلوغ النشوة؟ |