ويكيبيديا

    "وعرضت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • teklif etti
        
    • önerdim
        
    • önerdi
        
    • teklif ettim
        
    • gösterdim
        
    • ettin
        
    Mahallenin bekçiliğini yapan birkaç kadın dükkâna uğrayıp onun için bir kutlama yapmayı teklif etti. Open Subtitles بعض الجيران رأو أمرأه أتت الى المتجر وعرضت عليه شرائه
    Konstantin, benim sürüm Sasha Antonov ve ailesini bulur bulmaz teslim etmeyi teklif etti. Open Subtitles قسطنطين، وعرضت على القطيع لتقديم ساشا وعائلته في أقرب وقت نقدمهم لهم
    Mümkün olan her şeyi kullandım ve ona çok para önerdim ve özgürlüğünü tabii ki. Open Subtitles استخدمت كل الحجج الممكنه وعرضت عليه مبلغا كبيرا من المال وحريته بالطبع
    Evet, gördüm. Maluliyetini önerdim. Open Subtitles أجل، لاحظته وعرضت عليها وضعها بمركز للإعاقة
    Sanırım kadın, Eynollah'a beni kovmasını söyledi ve yerime iyi bir işçi önerdi. Open Subtitles اعتقدت أنها طلبت من عين الله أن يطردني وعرضت عليه استبدالي بعامل أفضل
    Özür diledim, hatta kodeste geçirdiği zamanın ücretini ödemeyi teklif ettim. Open Subtitles اتأسفتله، وعرضت عليه أني أدفعله عن الوقت اللي قضّاه في الحبس
    Yanına gidip, kendime çevirdim... ve ona kıçımı gösterdim. Open Subtitles ذهبت متروك له. والتفت، وعرضت المؤخر بلدي.
    Saklanmadan bekledin, kurbana yardım ettin. Open Subtitles و انت اختفيت على مرأى الجميع وعرضت مساعدة الضحية
    El Cezire ona iş teklif etti. TED وعرضت عليه قناة الجزيرة وظيفة.
    Kilise orayı satın almayı teklif etti ama amcan satmıyor. Open Subtitles وعرضت الكنيسة الشراء , ولكنه رفض
    Özür diledi, bana olan biten her şeyi anlatmayı teklif etti. Open Subtitles واعتذرت ، وعرضت على ان تحكى كل شئ ..
    Bir olaya denk geldim ve onlara yardım etmeyi önerdim. Open Subtitles وجدتهم يحققون في قضية ما، وعرضت عليهم خدماتي.
    Bir olaya denk geldim ve onlara yardım etmeyi önerdim. Open Subtitles وجدتهم يحققون في قضية ما، وعرضت عليهم خدماتي.
    Ben aramızda halletmeyi önerdim gerçi, ama bunun yerine, onlar annemi aradılar. Open Subtitles وعرضت عليهم العمل للتعويض لكن بدلاً من ذلك اتصلوا بأمي
    Ve tam hamlemi yapıp onun yanına oturacağım gün tahmin et kim ortaya çıkıp sandviçinin yarısını ona önerdi? Open Subtitles وفى اليوم الذى كنت سأتجرأ وأجلس معه خمنى من جاءت وعرضت عليه نصف شطيرتها
    Dün gece tatlı genç bir cadı geldi ve özgürlüğümü önerdi, ben de hemen "Evet, hanımım. Open Subtitles الآن، الليلة الماضي أتت هذه الساحرة الشابة اللطيفة وعرضت علي أطلاق سراحي
    Askeriyeye telefon etti, motorlu kamyonlar önerdi ve memnuniyetle kabul edildi. Open Subtitles -اتصلت بالجيش وعرضت عليهم سيارات لوري فقبلوها بسعادة
    Onu son dakikada ayarladım, sadece kapıda durması için 1,000 dolar teklif ettim. Open Subtitles لقد احضرته في اللحظة الاخيرة وعرضت عليه 1,000 دولار فقط ليقف بجانب الباب
    Sonrada gidip onu buldum ve bizimle yemek yemesi için ona para teklif ettim. Open Subtitles ذهبت ووجدته، وعرضت عليه المال ليأتي ويتناول العشاء معنا
    Ona hemen oracıkta şarkı yazarlığı için bir kontrat teklif ettim. Open Subtitles وعرضت عليه عقدا حينها، بوصفه شاعر وملحن.
    İçeri girdim ve onlara yapmış olduğum bir eşleşmeyi gösterdim ve Jerry Donohue -- kendisi bir kimyacıydı-- dedi ki, yanlış olmuş. TED دخلت هناك وعرضت عليهم اقتراناً كنت قد قمت به، وكان جيري دونو -- عالم كيمياء -- قال بأنه خاطئ.
    Yakın zamanda Dünya Bankası'nda bir konuşma yaptım. Dünyanın bu hayret verici görüntüsünü gösterdim. Ve dedim ki, "İşte! Dünya Bankası". TED قدمت محاضرة قبل زمن بعيد في البنك الدولي وعرضت صورة الأرض المذهلة وقلت، " ها هو هناك! البنك الدولي!"
    PUSA, sen kesin bir emre itaatsizlik ettin. Masum sivillere zarar görmesine yol açtın. - Filodakileri tehlikeye attın. Open Subtitles لقد عصيت أمراً مباشراً وعرضت أبرياء للأذى وعرضت السرب للخطر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد