ويكيبيديا

    "وقال أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu söyledi
        
    • söylemişti
        
    • söylemiş
        
    • söylüyor
        
    • dedi
        
    • söylüyordu
        
    • olacakmış
        
    • olmadığını söyledi
        
    • gerektiğini söyledi
        
    Ve o silahlara küçükken yaşadığı travmalar nedeniyle ihtiyacı olduğunu söyledi. TED وقال أنه يحتاج هذه المسدسات بسبب الصدمة التي تعرض لها عندما كان فتىً صغيراً.
    Onunla bir süre konuştuktan sonra, hoşumuza gideceğini düşündüğü bir içeceği olduğunu söyledi. Open Subtitles وتكلمنا معه لبرهة وقال أنه كان لديه بعض الخمر ودعانا لتناول البعض.
    Ve gazeteleri getirdiğinde hiçbir şey görmediğini, havanın zifiri karanlık olduğunu söylemişti. Open Subtitles و ظهرت بالصُحف وقال أنه لم يرى شيء بسبب الظلام الدامس
    Adının Robert James Zacharias olduğunu ölmek üzere olduğunu ve biriyle konuşması gerektiğini söylemiş. Open Subtitles قال أن اسمه روبرت جيمس زَكرياس قال أنه يموت وقال أنه يحتاج للكلام مع شخص ما
    Tek bildiğim bir şahit var o da katili tanıyamayacağını söylüyor. Open Subtitles سمها كما تشاء كل ما نعلمه أنه شاهدنا الوحيد وقال أنه لا يمكنه التعرف على المُعتدين
    dedi ki, feribottan düşen bir insan asla o noktada karaya vurmazmış. Open Subtitles وقال أنه من المستحيل، أن يجرف التيار جثة من العبّارة إلى ذلك الموقع بالشاطئ.
    Biri beni aradı, uyuyordum. Bir tır iş olduğunu söyledi 1500 dolar vereceğini söyledi. Open Subtitles شخصاً ما هاتفنى وأيقظنى وقال أنه لديه أشياء لأقوم بتوصيلها.
    Bana başının büyük dertte olduğunu söyledi ve ülkeden çıkmak için yardım istedi. Open Subtitles وقال أنه في مشكلة كبيرة ويريد الخروج من البلاد
    Hapisteydim, bu adam gelip bana Amerikan elçiliğinden olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد كنت بالسجن ,وجاء إلى هذا الرجل وقال أنه من السفارة الأمريكية
    Uğraşması gereken ufak bir sorunu olduğunu söyledi. Ama ciddi birşey değil.O yüzden endişe etme. Open Subtitles وقال أنه يعاني مشكله صغيره لاشيء خطر ، لذلك لاتقلقي
    Ne yazık ki, demin aradı ve yolda olduğunu söyledi. Bu güzel. Open Subtitles آسفة لتخييب ظنكِ ، ولكنه اتصل للتوّ وقال أنه في طريقه إلى هنا هذا لطيف
    Buraya bir ay önce geldi, kokaine ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles جاء إلى هنا قبل حوالي شهر وقال أنه بحاجة لقطعة سلاح
    Sana çağrı bırakabileceğimi söylemişti. Sorun yoktur umarım. Open Subtitles وقال أنه عليّ الإتصال بك أتمنى أن هذا لن يضايقك
    Onlara ihtiyacı olan insanları bildiğini söylemişti. Open Subtitles عرض عليّ شراء قلوب إصطناعية تمر عليّ وقال أنه يعرف أُناس بحاجة لهم
    Hayal edebileceğimizden çok daha kötü olacağını söylemişti. Open Subtitles وقال أنه سيكون أسوأ من أي شيء يمكن تصوره
    Ailesinden biri kovmuş ve ona bakacağını söylemiş. Open Subtitles وأن فرداً من عائلتها اتصل وقال أنه سيتولى رعايتها
    O, seni aramış ve seni aylardır görmediğinden söylemiş. Open Subtitles لقد تحدث منذ مدة وقال أنه لم يتحدث معكِ منذ شهر
    Sizi gücendirmek istemediğini söylüyor majesteleri ama elinde hiçbir şey kalmamış. Open Subtitles وقال أنه يأمل أنه لم يغضِب جلالتَك ولكن الآن لا شيء لديه
    Birden ortaya çıkıp bizimle Afrika'ya uçacağını söylüyor. Open Subtitles لقد ظهر فجأة وقال أنه سيطير بنا إلى أفريقيا
    Sonra görüşme işini boş ver dedi, o bir şekilde halledecekmiş. Open Subtitles ثم قال بأن أنسى أني اتصلت به وقال أنه عرف كل شيئ
    Erkek onu sevmediğini söylüyordu ama aslında seviyordu. Ve her şey yerle bir oldu. Open Subtitles وقال أنه لا يحبها لكنه يحبها فعلاً , وفشل الأمر
    On dakikaya kadar burada olacakmış. Open Subtitles وقال أنه سيأتي بالسيارة غدا الساعة 10
    Beni sıkıca tuttu. Kimsenin bilmesine gerek olmadığını söyledi. Open Subtitles قام بجذبي، وقال أنه لا يجب أن يعرف أحداً بذلك
    Saatlerdir kendi kendine pratik yapıyordu ben de yatağa gidiyordum ve bana lobiye inip diğer oyunculardan biriyle buluşması gerektiğini söyledi. Open Subtitles إنهكانيمارستمارينالأيديلساعات.. ، وكنت ذاهبة للنوم. وقال أنه ذاهب إلى الردهة ليقابل أحد اللاّعبين الآخرين ..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد