Yani orayı silip süpürmekten mi bahsediyorsunuz? Sanki hiç orada olmamış gibi. | Open Subtitles | أتتقصد ان نزيله نهائيا ونبدأ من جديد وكانه لم يولد بعد ؟ |
Sadece bir hafta uzaklaştırıldım ama Sanki sonsuza dek gibi. | Open Subtitles | لقد كنت موقوفة لأسبوع ولكنني أشعر وكانه وقت اطول بكثير |
Kafamdaki ses yankılanıyordu, bir eğitim subayı gibi. | Open Subtitles | هذا الصوت كاد ان يفجر راسي وكانه الة حفر |
Sanki içimde olduğunda, benimle konuşuyor gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه يتحدث إليّ عندما تكون بداخلي وكانه يمتلك صوت صغير خاص به |
Yanlız bi kere başını kaldırdı... ve konuşacakmış gibi yaptı. | Open Subtitles | رفع يده وكأنه يتوجه الي وتحرك وكانه كان يتكلم |
Bundan başka, siz mahkum Sanki orada 1,500 gün sadece bir suçtan kalmış gibi gösterdiniz. | Open Subtitles | والاكثر من هذا ، انت جعلت السجين يبدو وكانه قضى 1500 يوم ممتده بسبب تهمه واحده |
Neden kitabınızı kutsal bir kitap gibi sıkıca kavramış olabilir? | Open Subtitles | لماذا كان متشبثا بكتابك وكانه الكتاب المقدس |
-Bana daha çok tadına bakıyor gibi geldi. -Kendi bildiğini oku peki, umurumda değil. | Open Subtitles | يبدو وكانه كان يتذوقه هذا هو طبعك، لابأس، هذا لا يهمني |
Bana daha çok onun tadına bakıyor gibi göründü. Ne düşünmek istersen düşün. Umurumda değil. | Open Subtitles | يبدو وكانه كان يتذوقه هذا هو طبعك، لابأس، هذا لا يهمني |
Ölmeden önce, öte âlemin kapısının bir sinema şeridi gibi insana göründüğü doğru mu acaba? | Open Subtitles | هل صحيح أنه قبل الموت فى لحظة ما ترى حياتك تمر أمامك بالكامل وكانه شريط فيديو؟ |
Birisi sırtımdan bıçaklamış gibi. | Open Subtitles | وكانه شخص طعنني من الخلف ومن ثم طعنني في رقبتي |
Cinayet masasından kovuldu. Sanki suçluymuş gibi el yazısı örneği istediler. | Open Subtitles | جعلوه يعطي كتابته اليدوية وكانه احد المجرمين |
Ama burada oturmuş Sanki hiç söz hakkı yokmuş gibi onun geleceğinden söz edişinizi... | Open Subtitles | ولكن بعد الجلوس هنا وسماعكم تتحدثون عن مستقبله وكانه لا كلمة له. |
Hala yüzünü görebiliyorum. Sanki biraz önce tuğla yutmuş gibiydi. | Open Subtitles | لازلت اتذكر وجهه بدا وكانه ابتلع طوبة لتوه |
Sanki bir başkasını düşünüyor gibiydi. | Open Subtitles | ,لقد بدى وكانه يفكر بشخص اخر انا اعلم اني كنت افعل هذا الشيء |
İyi bir şeye benziyordu. bir mucize gibiydi. | Open Subtitles | الأمر يبدو وكانه شيئ جيد ويبدو وكأنه معجزة |
Tam bir keşmekeş. Burası çöplükten farksız. | Open Subtitles | يا لها من فوضى يبدو المكان وكانه كومى روث |