ويكيبيديا

    "وكل ما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek
        
    • tüm
        
    • ve bütün
        
    • her şeyin
        
    • herşey
        
    • olan her şey
        
    • her şeyi
        
    • söyleyebileceğim
        
    tek söyleyebileceğim şey şu: Bu yol ayrımları için şükürler olsun. TED وكل ما أستطيع أن أقوله: شكراً لله على مفترقات الطرق هذه.
    Bu konuda tek söyleyebileceğim şu: Neden bununla mücadele ediyoruz? TED وكل ما أستطيع قوله عن هذا : لماذا نحاربه ؟
    Nerede olduğunu Tanrı bilir ve tek düşündüğün şey para. Open Subtitles والله اعلم اين هو, وكل ما تفكرين به هو المال
    Teknen senin tüm dünyan ve ayrılırken yanına aldığıkların sahip olduğun her şeydir. TED قاربك هو عالمك، وكل ما تأخده معك عندما تغادر هو كل ما لديك.
    tek yaptığım hamilelik şeyleri. Bu canımı sıkıyor. - Üzgünüm. Open Subtitles وكل ما أفعله الان هو الحمل ذلك يشعرنى أننى بعيدة
    Bu varsayım böyle bir metodun olmasının imkansız olduğunu savunuyordu, tek yapmanız gereken, çözümleri belirli bir sayı dizisinden oluşan bir denklem yaratmaktı. Open Subtitles هدفها هو توضيح أن طريقة كهذه لا وجود لها، وكل ما عليك فعله هو تلفيق معادلة واحدة تكون حلولها مجموعة أعداد محددة جداً.
    Aktörler! Dünya'yı gezerler ama tek gördükleri sadece bir aynadır! Open Subtitles يا للممثلين يسافروا حول العالم وكل ما يروه هو المرآه
    ve bir psikiyatrist de o tek parçayı yok etmeye çalışır. Open Subtitles وكل ما يسعك فعله هو التقلّص وتفجير تلك القطعة الصغيرة الواحدة.
    Cinayetten aranıyorum ve senin bana sorabildiğin tek şey Jen mi? Open Subtitles أنا مطلوب في جريمة قتل, وكل ما تسألين عنه هو جين؟
    Ve tek umduğum şey, belki günün birinde ben de o insanlardan sayılırım. Open Subtitles وكل ما اتمناه بأنه في يوم ما, ربما أعد من ضمن هؤلاء الناس
    tek yapman gereken, sahile ulaşana kadar Kuzey'e doğru gitmek. Open Subtitles وكل ما عليك فعله هو الاتجاه شمالا لتصل الى شاطئنا
    Karısının öldüğünü kimse bilmiyordu. Bizim de tek yapmamız gereken--... Open Subtitles لم يعرفوا أن زوجته ميتة وكل ما علينا فعله كان..
    Kızımı okuması için Tokyo'ya gönderdim, ama tek yaptığı şey parti. Open Subtitles ارسلت ابنتي إلى طوكيو للكلية وكل ما تفعله هو عمل الحفلات
    Ben bu şirketin geleceğiyim ve tek ihtiyacım olan senin soyadın. Open Subtitles انا مستقبل هذه الشركة وكل ما احتاجه هو لقب عائلتك اللعين
    tüm ailem ve arkadaşlarım muhtemelen öldü ve senin tek derdin fasulyeler mi? Open Subtitles كل أسرتى وأصدقائى فارقوا الحياة على الأرجح، وكل ما تتحدث بشأنه الفول اللعين؟
    Kadının tüm istediği o sersemin kendine biraz saygı göstermesiydi. Open Subtitles وكل ما أرادته من ذلك الحقير أن يريها بعض الإحترام
    tüm yaptığı, senin yaptıkların gibi. Belki seni sevebilirdi bile. Open Subtitles وكل ما فعلته هي أنها معجبة بك بل ربما تحبك
    ve bütün bu değişiklikleri yapmanın yöntemi hakları belirterek seçenek sunma ile oldu. TED وكل ما تطلبته لتغيير الأشياء من موضعها كان السماح بالاختيار عبر التعرف على الحقوق.
    Onlar gerçekte tecrübe ettiklerimiz ve arkasından olan her şeyin bir ürünü. TED هم نتاج ما شهدناه في الأصل وكل ما حدث بعد ذلك.
    uyuşturucu bağımlılığı, fahişe işletmeciliği... ve kadınlar ve beraberinde herşey. Open Subtitles أُدمن المخدرات و أُروّج للدعارة والنساء وكل ما يتعلق بهذا
    Bir süreliğine ülkede tura çıkacağım, 4400 merkezinde verilen bu seminerleri vereceğim, hayatım hakkında konuşacağım, bana olan her şey... yayılacak. Open Subtitles سأسافر لعدة أماكن دعك من العمل في المركز الـ 4400 لقد تحدثنا عن حياتي وكل ما حدث لي لا يمكنني الكلام
    Aslında, insanlığımız ve hakkımızda düşündüğümüz her şeyi biz kendimiz yarattık. TED وفي الواقع، إنسانيتنا وكل ما نعتقده حول أنفسنا هو شيء اخترعناه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد