"ولكنها ليست" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ama değil
• ama o
• değil ki
• fakat o
• değildir
• değiller

Davranış şeklim. İtaatsiz görünür, ama değil.
طباعى يا سيدى تبدو عدوانية، ولكنها ليست كذلك

Savurganlık olarak düşünebilirsin ama değil. Ben her şeyi düşündüm.
قد تظُن إنها مُغالى فيها ولكنها ليست كذلك

On saat uzun bir süre gibi görünebilir, ama değil. Gerçekten değil.
عشر ساعات تبدوا وقتاً طويلاً، ولكنها ليست كذلك، ليس في الحقيقة

ama o sizinle aynı seviyede değil, elimde olmadan söyledim.
لقد نسيت كم تحبينها ولكنها ليست من نفس مستواكِ ولا حيلة لى إن كان هذا شعوري

Korkarım o parayı geri istiyoruz. - Ama bende değil ki.
أخشى أننا نريد إستعادتها ولكنها ليست لدى

Arkadaşımın yabancı birisinin sözlerine verdiği tepki, güçlü bir tepki gibi gözükebilir fakat o yalnız değil.
والآن، ربما هذا يبدو كرد فعل مبالغ به من صديقتي تجاه كلام صادر عن شخص غريب كلياً، ولكنها ليست الوحيدة كذلك.

Burada ama bize yardımcı olacak halde değil ve umarım şu anda başka bir boyutta ayağımın altında değildir.
إنها هنا , ولكنها ليست جزءاً من المجموعة هنا وآمل بألا تكون تحت قدمي في بعد زمني آخر هنا

Çoğu kişinin düşündüğünün tersine bu ülkeler durağan değiller.
ويعتقد الكثيرون أن هذه البلدان فاترة، ولكنها ليست كذلك.

Bu benim arabam değil. İsterdim ama değil. Benim değil.
هذه ليست سيارتى ، كان بوسعى ولكنى لا أستطيع ، ولكنها ليست ملكى

Bu benim arabam değil. İsterdim ama değil. Benim değil.
هذه ليست سيارتي، كان بوسعي ولكني لا أستطيع، ولكنها ليست ملكي

O doktor değil. Onu doktor sanıyorsunuz ama değil.
إنها ليست طبيبه هي تدعى ذلك ولكنها ليست طبيبه

Sanki bunlar benim kendi ilgi alanlarım ve kendi sorumluluklarım, ama değil.
عن إهتماماتي وإنجازاتي، ولكنها ليست السبب

ama değil.
ولكنها ليست هل تريدين أن نخوض في هذه المحادثة الآن؟ ؟

Önceliğimiz bu olmalı ama değil işte.
ويجب أن تكون من اولوياتنا ولكنها ليست كذلك

Şu an size arkadaşça bir konuşma olarak geliyor olabilir. ..ama değil, gerçekten.
الآن، تبدو هذه محادثة ودية ولكنها ليست كذلك

Bu Aşağı Dünyalı olayı da eğlenceli demeyeyim ama değil zaten.
حسنا،ليس الاشياء المتعلقة باشخاص العالم السفلي ممتعة ولكنها ليست

Tuhaf olduğunu kabul ediyorum, ama o bir hırsız değil.
روجر أنا أعترف انها مخادعة ولكنها ليست سارقة

Aklıma gelmişken, bu 4 ciltlik Don Kişot baskısı çok güzel ama o kadar değerli değil.
بشكل عارض, هذة الاصدارات الاربعة للكاتب , كوايسكوت, فعلا جيدة ولكنها ليست بلا قيمة

Stockholm için değil ki, bayan.
ولكنها ليست الى استكهولم يا انسة

hatalar diyorsun Priya ama hep benim hatalarım değil ki ?
تقولين أخطاء " بريا " ولكنها ليست أخطائي دائما

Bayan Legge verirdi, fakat o insan katili bir manyak değil.
انت تتكلم عن الاسيدة ليدج, ولكنها ليست مهووسة بالقتل

Fakat insan hakları için mükemmel model değildir.
ولكنها ليست بالنموذج الرائع لحقوق الإنسان.

Bunlar saçak buluttan daha nadir bulutlardır. Ama çok da nadir değiller.
حسنًا. هذه السحب أكثر ندرة من سحب القزع ، ولكنها ليست نادرة إلى هذه الدرجة