ويكيبيديا

    "ومعه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • birlikte
        
    • elinde
        
    • Yanında
        
    • alıp
        
    • geldi
        
    • ve bir
        
    - Hayır. George sunumla birlikte buraya gelene kadar gidemezsin. Open Subtitles لا يمكنك ان تذهب حتى ياتي جورج ومعه العرض التقديمي
    Polisle birlikte eve baskın yapıp hırsızı balık elinde yakalıyorsunuz. TED أنت والشرطة تقتحمون المنزل، وتمسكون بالجاني متلبسا ومعه السمكة.
    elinde bir çıngırak oluşu küçük bir çocuğunun olduğunu gösteriyor. Open Subtitles ومعه لفافات اطفال مما يعنى ان احدهم صغير جدا جدا.
    Birkaç gün sonra elinde bu kayıt olan bir görgü tanığı çıkageldi. Open Subtitles ثم بعد عدة أيام، يأتي شاهد ومعه هذا. هذا من مسرح الجريمة.
    Ve hala dışarıda bir yerlerde, ve bizim kızımız Yanında. Open Subtitles وإنه لا يزال في مكان ٍ ما هنالك ومعه ابنتنا
    Saul'un Yanında Meksikalı bir çocuk vardı. Onu bir mesajla yolladılar: Open Subtitles ولد مكسيكي كان مع اخي سول اعادوه الينا ومعه رسالة
    Ama erkek arkadaşım iki dilim kontrfile alıp kapına gelince... Open Subtitles ولكن صديقي يأتي عند عتبة بابك ومعه بضع أضلاع لحم
    Günler sonra, kaybolan at yedi yabani at ile birlikte geri döner. TED وبعد عدة أيام عاد الحصان ومعه سبعة أحصنة برية.
    İlişki bittiğinde ortadan yitiverdi kadının hisse senetleriyle birlikte. Open Subtitles عندما إنتهت القضية .. إختفى ومعه حمل كبير من السندات التى تخص السيدة
    Senatör Rose'un 12 yaşındaki kızı ile birlikte ortadan kayboldu. Open Subtitles إختفى ومعه فتاة فى الثانية عشر من العمر ابنة السيناتور روز
    Geldiğimizi farketmemesi gerekiyor aksi halde yükleyiciyle birlikte kaybolur. Open Subtitles لابد أن يجهل بمجيئنا وإلا سيفر ومعه الصاعق
    Savunma Bakanı Heller kıdemli politika çözümleyicisi Audrey Raines ile birlikte birkaç dakika önce kaçırıldı. Open Subtitles لقد تم اختطاف الوزير هيللر منذ بضعة دقائق ومعه المستشارة السياسية أودري رينز
    Arkamı döndüğüm sırada, o gitmişti ve tabi onunla birlikte affedilme umudum da. Open Subtitles في ذلك الوقت استدرت فوجدته قد اختفى ومعه ذهب الأمل بمحو خطاياي
    Öyle ki: Bir pazar günü öğleden sonrasında, bir adam elinde güzel bir mücevher kutusuyla kasiyer külübeme doğru yürüdü. TED ففي يوم من أيام ظهيرة الأحد .. جاء إلىّ رجل فى مكانى بالكاشير ومعه علبة مجوهرات جميلة.
    Son çekilen ve geleceğimi temsil eden bir kartta bir sandalda elinde değnek olan bir adam vardı. Sanki bir saz şairi gibi bir şey, anladınız mı? TED وآخر كرت سحبه كان ذلك الذي يعبر عن قدري وكان ذلك الرجل يجدف قاربا من قش ومعه قصبة وكان هناك المغني وما إلى ذلك، حسنا؟
    Adamımız geri geldi, üçüncü kez... ve bu sefer elinde küçük siyah bir çantası var. Open Subtitles لقد عاد مجدّداً، للمرّة الثالثة ومعه الآن حقيبة سوداء صغيرة
    Küçük yaşlı bir adam elinde bir notla geldi.Yardım istiyordu belliki. Open Subtitles رجل صغير أتاني ومعه ملاحظة مكتوبة، كان يحتاج مساعدة
    Yanında da kuzeni, Matlock Konutunun küçük oğlu Albay Fitzwilliam var! Open Subtitles ومعه ابن عمه الكولونيل فيتزوليم الأبن الأصغر ل أيرل ماتلوك
    Evet. Geçeceğini söylediklerinde ağrısı döndü ve Yanında arkadaşını getirdi. Open Subtitles قالوا بأن الصداع سيختفي ولكنه رجع ومعه أصدقائه الصغار
    Ama Yanında resimlerle çocuğu kaçıranların olduğu yerden geçiyormuş. Open Subtitles ولكنه كان يقود ومعه صور لنفس المكان الذي احتفظ به الخاطفون بالصبي
    Bu soytarının bütün parayı alıp kaçmayacağını nereden bilelim? Open Subtitles كيف سنعرف أن هذا الغبي لن يشرد ومعه النقود ؟
    Bu sabah geldi, yaklaşık dört buçukta iki adamla beraber. Open Subtitles لقد أتى صباحاٌ حوالى 4 : 30 ص ومعه رجلين
    Baştan aşağı parlak bronz zırhla bürünmüş ve bir kılıcı, ciriti ve mızrağı var. Kesinlikle dehşet verici. TED يغطيه رداؤه البرونزي اللامع من رأسه لأخمص قدميه، لديه سيف ورمح ومعه حربته. كان في هيئة مرعبة تماما.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد