ويكيبيديا

    "وهو لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • O da
        
    • ve o
        
    • vermiyor
        
    • etmiyor
        
    • ama o
        
    Komünistleri pek sevmez. O da seninle aynı görüşte olurdu. Open Subtitles وهو لا يبحث عن الزنوج ربما إنه في جانبك أيضاَ
    Eşiniz konuşmuyor O da kazanın feci birşey olduğunu kabul etmiyor. Open Subtitles هي لا تريد التكلم وهو لا يريد الأعتراف أن التحطم مريع
    ve o bilmiyor, ama otelde kızı öperken gördüm onu. Open Subtitles وهو لا يَعْرفُه، لَكنِّي رَأيتُ يُقبّلُ هذه السيدةِ في الفندقِ.
    İnsanlar o 31'ciye gülüyorlar ve o, bunu bilmiyor bile. Open Subtitles الناس بضحكون على ذلك المغفل وهو لا يعلم بذلك حتى
    Dale benim hastane yönetimindeki tek bağlantım O da aramalarıma cevap vermiyor. Open Subtitles ديل هو صلتى الوحيدة مع مجلس المشفى وهو لا يرد على مكالماتى
    Filizleri ameliyatla çıkartılamayacak kadar çok yayılmış, ve tedaviye cevap vermiyor. Open Subtitles لكن أهدابه منتشرة بشكل كبير مما يجعل من المستحيل التدخل جراحيا وهو لا يستجيب للعلاج
    Uçak biletini almışsın. ama o ne heyecanlı görünüyor ne de seni destekliyor. Open Subtitles لقد جلبته بالطائرة على حسابك وهو لا يعتبر ذلك مثيرا او لافتا قليلا
    Eğer ölürsem, para bir yardım vakfına gider ve O da avucunu yalar. Open Subtitles إذا متُ، جميع المال سيذهب إلى الأمانات الخيرية وهو لا يحصل على شيء.
    O da benimkini. Plajda buluştuğumuz için ihtiyacımız yoktu. Open Subtitles وهو لا يعرف عنواني، لم يكن لذلك داعي إذ أننا نلتقي بالشاطيء
    Söylediklerinin tek kelimesini bile dinlemiyorum ve O da benim söylediklerimi duymuyor. Open Subtitles لا أَستمعُ إليه، وهو لا يَسْمعُ أيّ شئَ أَقُولُ.
    Bak, sebebi, ben kurşunları çekiyorum... ve O da senin incinmeni istemiyor. Open Subtitles أترين، ما أريد قوله، أميل إلى وقف الرصاص وهو لا يريدك أن تتأذي
    Burada güçlü, Tarzan demek ve o kızı asla bırakmaz. Open Subtitles فوق هنا، الوسائل الأصلح ترازان، وهو لا يتركها تذهب.
    Ne demek bu? Yepyeni bir gün ve o herifin cebinde hâlâ 100 papel var. Open Subtitles إنه يوم جديد تماماً وهو لا يزال يمتلك 100 دولار فى جيبه، ما هذا ؟
    Güneş gözlüğümü içeride unuttum. Telefonuna da cevap vermiyor. Open Subtitles أعتقد بأنّي تركتُ نظّارتي الشمسيّة في مقعد الراكب، وهو لا يجيب هاتفه
    Hayır. Nerede olduğunu bilmiyorum; Telefonuna cevap vermiyor. Open Subtitles لا , لا أعلم اين هو وهو لا يجيب على هاتفه
    Ülkem beni çağırıyor ve o bu çağrıyı yanıtlamama izin vermiyor. Open Subtitles شعبي ينادونني وهو لا يدعني أُجيب للنداء.
    Nick, ağzında başka bir şey daha var ve hareket etmiyor. Open Subtitles نيك، هناك شيء ما عدا ذلك في فَمِّه، وهو لا يَتحرّكُ.
    Zar zor birlikte vakit geçiriyoruz ve bu seni rahatsız etmiyor gibi. Open Subtitles نَصْرفُ من غير المحتمل أيّ وقت سوية، وهو لا يَبْدو لمُضَايَقَتك.
    Annen babana çay veriyor, baban teşekkür etmiyor. Open Subtitles انها تضع كوب من الشاي امامه وهو لا يقول شكرا
    İşte, ben hareketten ayrılmıştım ama o hâlâ içindeydi. TED كما ترون، لقد خرجت من الجماعة وهو لا يزال عضوًا بها.
    Birini beğenirsin ama o kişinin senin varlığından bile haberi yoktur. Open Subtitles مثل أن تحبي شخصاً وهو لا يشعر بوجودكِ أصلاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد