"يخطط" - ترجمة من عربي إلى تركي

• planlıyor
• planladığını
• peşinde
• planlıyordu
• planı
• planladığı
• plan
• planlıyormuş
• düşünüyor
• planları
• planlayan
• planlamış
• planlıyorsa
• planlıyordur
• planlar

Cady karıma tecavüz etmeyi planlıyor, bu sizi ilgilendirmez mi?
إن كادي هذا يخطط لإغتصاب زوجتي لكن ذلك ليس مشكلتك؟

Ve Golitsyn yarın geceki davet esnasında kalan kısmı elçilikten çalmayı planlıyor.
يخطط جوليتسن لسرقة هذا النصف من السفارة خلال حفل الاستقبال غدا بالسفارة

Baban, düğünden hemen sonra Tayland'a gizli bir operasyon planlıyor.
أبوك يخطط لعملية سرّية فى تايلاند بعد حفل الزواج بيوم

Delillerinizden herhangi biri başka saldırılar da planladığını gösteriyor mu?
هل أي من أدلتكم يوضح أنه يخطط للمزيد من الهجمات؟

- İlk olarak neyin peşinde olduğunu bulmalıyız, değil mi?
بالبداية , علينا معرفة ما يخطط له , اليس كذلك؟

Hazineyi kraliçeyi devirmek için kullanmayı planlıyordu. O zamanki kraliçemiz kimdi?
حيث إنه يخطط لاستعمال ذاك الكنز لاسقاط ملكتنا العظيمة ما اسمها؟

Hatta sanırım Carmen için doğum günü partisi planı da var.
في الواقع أعتقد أنه يخطط لعمل حفله عيد ميلاد مفاجئه لهـا

Biz bunu düşünürken, o da sıradaki kurbanı nasıl öldüreceğini planlıyor.
وبينما نحاول معرفة ذلك، هو يخطط في كيفية قتل الضحية التالية.

Cruz fazla güçlü. Bizi öldürebilmek için isyan çıkarmayı planlıyor.
إنه يخطط لأعمال شغب لكي يقتلنا يتوجب علينا ان نهرب

Ve bence bu bilgiyi anlaşmamı mahvetmek için kullanmayı planlıyor.
..وأظن بأنه يخطط أن يستفيد من هذه المعلومات لإبطال صفقتنا

Eğer o hala buradaysa, başka bir saldırı planlıyor olabilir.
اذا مازال هنا , ربما يمكن ان يخطط لهجوم اخر

Prospero'nun entrikası, kızının aşk hayatına bile uzanıyor, kızının, sahile vurmuş prens Ferdinand'a aşık olmasını planlıyor.
بل وشملت مكيدة بروسبيرو حتى قلب ابنته التي يخطط لأن تُفتتن بالملتجئ للشاطئ

Bu adam, hepimizin başını belaya sokacak bir şeyler planlıyor.
هذا الرجل يخطط لشيء .يعني مشاكل سيئة لنا جميعاً

Gidip yok edilemez adama, birinin onu öldürmeyi planladığını söylemeliyim.
سأذهب كي أخبر الرجل المنيع أن هناك من يخطط لقتله

Bu da şimdi bizim ülkemize terörist bir eylem planladığını düşündürüyor.
ما يجعلنا نعتقد انه يخطط لهجوم ارهابي على هذه البلاد الآن.

Ama kim bilir ne peşinde.
ربما ذلك صحيح , لكن من يدرى ما هو أكبر من ذلك الذى يخطط له

Kızna güvenli bir yer bulmak için kız kardeşine gitmeyi planlıyordu.
كان يخطط ان يذهب لااخته ليبحث عن مكان امن ل ابنته

Siz arkadaşların önümüzdeki günlerde tatil için planı varsa... bunu unutabilir.
إذا هناك أي منكم يخطط لأخذأجازة,فعليكمنسيانذلك.

Ama bana planladığı partiyi gerçekleştirmesinin güvenli olup olmadığını sordu.
ولكنه أرادني أن أخبره إذا كان ذهابه للحفله التي كان يخطط لها آمنه

Ayrıca babamla bu partiyi yoktan var ettiniz. plan falan yoktu ki.
كما أنك وأبي، ابتكرتما أمر هذه الحفلة بشكل مفاجئ، لم يخطط لها

Mutfak alışverişine gitmem gerekiyordu zaten. Baban özel bir şeyler planlıyormuş.
علـي شـراء بعض الطعـام بأيـة حـال والدك يخطط لاعـداد وجبـة مميـزة

Akiba'nın ekibi mezarı gizlice ziyaret etmeyi düşünüyor.
يخطط أحمد والجماعة لزيارة القبر بشكل سري.

planları yapıp, cylon filosuna saldırıyı yönetecek cesur bir komutana ihtiyacım var.
أحتاج لقائد طيرات جرئى ومبادر لكي يخطط ويقود الهجوم على ذلك الأسطول

Kendi hayali düğününü planlayan birinden daha seksi bir şey yok, değil mi?
ليس افضل من شاب يخطط لزواجه الوهمي, اليس كذلك

demek ki; yazar bu suçu bilinç altında, o zamanlar planlamış olmalı.
و بما يعنى أن الكاتب كان يخطط لجريمته فعلا فى عقله الباطن وقتها

Ne planlıyorsa, kendimizi savunmak için hazır olmalıyız.
مهما ما يخطط له نحن يجب أن ندافع عن أنفسنا

Matador öldürüyorsa, bahse girerim Hannibal Lecter bir yemek partisi planlıyordur.
إذا قتل السفاح راهن على أن هانيبال ليكتر يخطط لحفل عشاء

Bir kişiyi daha öldürmeye karar verince... azimle, en ince detayına kadar... hangi parçaları birleştireceğini... hangi düğümleri atacağını planlar.
وكما يخطط هو لإنتزاع حياة أخرى هو يفكر فى كيفية الإستحواذ على تلك الحياة أى عقدة سيربط بها ضحيته ..