ويكيبيديا

    "يرقد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yatıyor
        
    • yatan
        
    • uyusun
        
    • yattığı
        
    • yatıyordu
        
    • yatsın
        
    • yattığını
        
    • uyuyor
        
    • Allen aşkı
        
    • yatar
        
    • ölüm
        
    • ebedi
        
    • yatıp
        
    • ünüyle
        
    • yatması
        
    Babası burada bu halde yatıyor, oğlu sadece kendini düşünüyor. Open Subtitles والده يرقد هنا هكذا وجُلّ ما يفكر به هو نفسه
    Çocuğum, oğlum orada öylece yatıyor ve bazı cevaplar istiyoruz. Open Subtitles إبني، إبني الصغير يرقد هناك وحسب ونحن بحاجة إلى إجابات
    Bugün hala orada yeşil çimlerle kaplı olarak yatıyor. TED لا يزال يرقد هناك اليوم، مغطى بطبقة من العشب الأخضر.
    Bir mil derinde yatan bu balina akrilik küresi olan bir sualtı aracından görüntülenmedi. Open Subtitles هذا الحوت الذي يرقد على عمق ميل لم يتم تصويره من غواصة ذات كوة اكريليكية
    Bırak merhum huzur içinde uyusun, Rotwang... Senin için, benim için olduğu gibi, o ölü... Open Subtitles دع الميت يرقد بسلام يا روتوانج , إنها ميتة بالنسبة لي و لك أيضا
    Diyelim ki onun yattığı odaya girdik ve kulak kabarttık. Open Subtitles فلنفترض أننا ذهبنا إلى الغرفة التى يرقد فيها وأنصتنا
    Tüm bir Jaffa ordusu ölü yatıyordu, yaralanmadan, savaş belirtisi olmadan. Open Subtitles وجيش جافا بأكمله يرقد ميتاً على الأرض بلاجروحأو أثرلمعركه,
    Yaşayan en temiz kalpli, tanrı korkusu en güçlü insanlardan biri olan Larry Kinkaid şu an başında bir kurşunla orada bir yerde yatıyor. Open Subtitles لاري كينكيد ، واحد من أرقى الرجال الذين يخشون الله يرقد هناك في الوقت الراهن وثقب الرصاصة في رأسه
    Evin üst katında yalnızca benim girebildiğim kilitli bir odada, masada ölü bir adam yatıyor. Open Subtitles في الغرفة الموصدة في قمة هذا البيت الغرفة التي لا يمكن لأحد أن يدخلها سواي يوجد رجل ميت يرقد عبر مائدة
    Ölümsüz 7. süvari sancağının kanlı bayrağının etrafında 212 subay ve er yatıyor. Open Subtitles وحول رايه سلاح الفرسان السابع الملطخه بالدماء يرقد 212 ضابطآ و جنديآ
    Bir adam orada yaralı bir şekilde yatıyor, belki de ölmek üzere. Bir Amerikalı. Open Subtitles هناك رجل جريح يرقد هناك وربما يلقى حتفه ، إنه أمريكى
    "Ephraim Cabot burada yatıyor. O, herkesi kovdu." Open Subtitles هنا يرقد افرايم كابوت الذى طرد كل فرد من بيته
    Aşağıda, kayıt cihazının yanında yatıyor. Her şeyi kaydettim. Open Subtitles إنه يرقد بجانب المسجل هناك إن لدى الأحداث على الشريط
    yatan ölü bir adamla, elinde dumanı tüten bir silah vardı. Open Subtitles لأن رجلنا كان يرقد ميتاً و معه مسدس في يده.
    Hem şimdi doktorda yatan çocuğu öldürmeye çalışanlar hem de hapse attığın iriyarı adamı öldürenler için. Open Subtitles الذي يرقد هناك في منزل الدكتور لقد أقسمنا قسم آخر لأنهم قتلوا الرجل الكبير الذي كنت تحتجزه في الزنزانة
    Yaşamdan yoksun. Huzur içinde uyusun. Open Subtitles .خالي من الحياة أنه يرقد بسلام
    - Baloo'nun yattığı bu yer, doğanın en soylu yaratıklarından birinin yattığı yer olarak daima kutsal kalacaktır. Open Subtitles وفي هذا المكان الذي يشعر فيه بالوا المكان المقدس في الأدغال حيث هنا يرقد عظماء ونبلاء الأدغال
    Yatakta babamdan önce yatıyordu ve çarşafları ısıttığında Kral ona katıImak için geliyordu. Open Subtitles ‫وكان يرقد في السرير ‫أمام والدي ‫والملاءات كانت دافئة ‫عندما جاء الملك للإنضمام إليه ..
    ve bu sangria'ya, huzur içinde yatsın, çünkü onu bitirmek üzereyim. Open Subtitles و هذا النبيذ، اتمنى أن يرقد بسلام لأنني على وشك قتله
    Wyms, masamı, Sezar'ın kan gölünde yattığını herkesin iyice görebileceği bir yere koyacak. Open Subtitles لا أحترام حتى المبتدئين ينتقلون إلى مكتبي حيث كل شخص يأخذ له لقمةً من قيصر يرقد على بركة من الدم
    Bu organizma bir başka kraterde daha uyuyor olabilir. Open Subtitles هذا الكائن ربما يرقد خاملا في حفرة نيزك أخرى
    ¤ Bir delikanlı Barbara Allen aşkı uğruna ¤ Open Subtitles # شاب على فراش موته يرقد
    Bir saat önce oğlumu muayene masasında yatar halde gördüm. Open Subtitles أنا فعلت منذ حوالى الساعة .. رأيت ولدى يرقد ، على مائدة الفحص
    Sanki gümüş rengi teni altın gibi kanıyla bezenmişti. Derin yaraları acımasız ölüm girsin diye açılmıştı sanki. Open Subtitles هنا يرقد دانكن وعلى جلده الفضي خطوط دمه الذهبي المتشابكة
    Herşeyin değişmez ve sabit olduğu, mükemmel, ebedi ve ezeli kurallar. Open Subtitles حيث كل شيء يرقد في مكانه بناءاً على قوانين كاملة وخالدة.
    Eğer yatıp dinlenmezse doktor iyileşemeyeceğini söyledi. Open Subtitles الطبيب يقول انه قد لا استعادة ما لم يحافظ وهو يرقد على سريره.
    Kötü ünüyle tanınan Ma Barker'ın oğlu Doc Barker'ın kalbura dönmüş cesedi, gururlu bir muhafızın kontrolünde çelik sedyenin üzerinde soğuyor. Open Subtitles جسمان دوك باركر ابن - ما باركر الشهير يرقد مخترقاً جسمة رصاصة ليبرد على النقالة الفولاذية
    O adamın ağzı burnu dağılmış bir hâlde hastanede yatması münasip bir cevap olur mu? Open Subtitles هل النتيجة هي أن هذا الرجل يرقد في أحد المستشفيات مضروبًا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد