"يستمع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dinlemiyor
• dinlemedi
• dinle
• dinler
• dinlemez
• dinlediğini
• dinlemek
• kulak
• dinleyecek
• dinlemiyordu
• dinlemesini
• dinleyin
• dinleyecektir
• dinledi
• dinliyordu

- Beni dinlemiyor. - İyi! Hele şükür bir şey öğrenmiş.
ـ لن يستمع إلي ـ جيد ، و أخيراً تعلم شيئاً

O adam deli. Polisleri dinlemiyor, ve o gaz patlayacak.
هذا الرجل معتوه، إنه لا يستمع للشرطة، وذلك الغاز سينفجر

Hiç kimse beni dinlemedi çünkü kimse bana saygı duymadı.
لم يستمع إلى أى أحد لأنه أبداً لم يحترمنى أحد

dinle, arabamın yeni aksını açmam gerekiyor.
يا، يستمع , انا إقتحام محوري الخلفي الجديد.

O günden beri, genellikle bu şekilde karısının sesini dinler.
و كذالك, يستمع الى يالى صوت زوجته المتوفيه بهذه الطريقة

Bu yüzden, sesinizi duyarsınız ama beyniniz aslında sesinizi hiç dinlemez.
فتسمع صوتك لكنّ دماغك في الحقيقة لا يستمع البتّة لصوتك فعلاً.

- Ya, pardon, bakar mısın. - Bence seni dinlemiyor.
اووه ، المعذرة ، المعذرة لا أظن أنه يستمع لك

Kimse yeterince dikkatli dinlemiyor. Ama ben bunun doğru olduğuna kesinlikle inanıyorum.
ولم يستمع احدٌ بما فيه الكفاية حتى اليوم .. ولكني أؤمن بهذا جداً

Çalgı dinlemiyor hiç, binde bir gülümsüyor.
ولا يستمع للموسيقى نادراً ما يبتسم، وإذا ابتسم يبدو

Hep söylüyorum bir şeyler yapmalıyız diye, ama kimse dinlemiyor.
أظل أقول لك يجب أن نفعل شيئا حيال ذلك ، ولكن لا أحد يستمع.

Randall'a arabayı almasını söylemiştim ama her zamanki gibi dinlemedi tabii!
لقد طلبت من راندال ان يأخذ السيارة لكنه لم يستمع لي

Şimdiye dek hiç kimse beni dinlemedi, hiç. Şimdi ise tabii ki dinliyorlar.
لا أحد يستمع لي أبداً ، أبداً والآن ، طبعا ، يستمعون إلي

Beni dinle.Benim aslında seni bulmamam bekleniyordu.
يستمع لي. كنت قد قمت بالفعل لم يتم العثور على.

dinle beni, sakın açma. Neden kimse beni dinlemez ki?
إستمعي لي لاتفتحي ذالك الباب لماذا لا يستمع لي أحد بعد الان

Sonsuz hayatını yaşarken de ne bileyim, İncil'den nağmeler eşliğinde country müzik dinler.
..ولا يمكنه قضاء حياته كلّها وهو يستمع إلى لا أعرف أغاني ريفية عقدية

Gömdüğünde, şöyle söylemişti "Tanrı, O'na iyilikle çağrıda bulunanları dinler."
عندما دفنها،أخبرني. الرب يستمع الى من يدعون اليهِ بنية صالحة.

Beni hiç dinlemez, aynı senin gibidir gerçi en azından o kavga edebiliyor.
إنها لا يستمع أبداً، مثلك نوعاً ما إلاّ أنه على الأقل يستطيع القتال

Bu numaralar sadece ne dinlediğini bilenlere bir anlam ifade eder.
الأرقام تعني شيئاً فقط للشخص الذي يعرف ما الذي يستمع له

O dinlemek istiyorsunuz tek tek şu anda onun oğlu.
الشخص الوحيد الذي . يمكن أن يستمع له هو ابنه

Fakat, ona kimse kulak asmıyordu, çünkü onun biraz saf olduğunu düşünüyorlardı.
ولم يكن هناك احد يستمع اليه لانه كان فى نظرهم شخص معتوه

Düşündüğüm, Kara'nın şu an onu dinleyecek birilerine ihtiyacı olduğu.
ما اعتقد ان كارا تحتاجه الآن هو شخص يستمع إليها

Jordan'ın kimseye zarar vermesini istemedim, ve seni dinlemiyordu.
حسنا .. انا لم ارد ان يأذى كوليير اى احد وهو لم يكن يستمع اليكى

İnsanların dinlemesini istemiş, ama belli ki dinlemekten zevk almalarını istememiş.
لقد أراد للعالم أن يستمع إليه لكنّه فيما يبدو لم يرد للعالم أن يستمتع بذلك

Eğer bu adamı kurtarmak istiyorsanız dediklerimi dinleyin.
النظرة، إذا تريد أن توفّر هذا يستمع الرجل إلى الذي أقول.

Birilerine göstereceğim çünkü birisi eninde sonunda beni dinleyecektir.
سأريها احد ما لانه يجب ان يستمع لي احد ما

Ekibe "hava koruması" verdi ve prensiplerine saygı gösterdiklerinden emin olmak için dinledi.
أعطى للفريق غطاء جوي، و كان يستمع ليضمن انهم حافظوا على مبادئهم.

Watson aslında doğa tarafından oluşan çok düşük frekanslı radyo yayınlarını dinliyordu.
في الحقيقة, كان واتسون يستمع إلى موجات راديو قليلة التردد سببتها الطبيعة.