Ama leşçiller her şeyi çalar, ölü ya da diri her şey. | Open Subtitles | ولكن , المتوحش يسرق اى شىء سواء كان ميتا او غير ذلك |
Bir hırsızdan çalan başka bir hırsız 100 yıl affedilir. | Open Subtitles | اللص الذى يسرق من لص معفو عنه لمدة 100 سنة |
Birinin yemek almak için paraya ihtiyacı olduğunda hırsızlık yapmasına anlayış gösterebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع فهم لماذا الرجل يسرق إذا إحتاج مالًا لوضع طعام على المائدة |
Çünkü senin kırık camla dolu bir çantayı çaldığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لأنني أعلم أنك لم يسرق حقيبة من الزجاج الأمامي مكسور. |
Benim vurgulamak istediğim şey, eğer birileri klozeti çalmak istiyorsa, onu zaten çalacaklardır. | Open Subtitles | وجهة نظرى انة لو هناك احد يريد ان يسرق المرحاض فسوف يسرق المرحاض |
Karanlık bir odada yaşlı bir adam pijamadaki altınları çalıyordu. | Open Subtitles | حلم عن رجل عجوز في غرفة مظلمة يسرق النيام أموالهم |
Theresa'nın büyük babası 60 yıl bellboy'luk yaptı ve hiçbirşey çalmadı. | Open Subtitles | جد تيريسا كان عامل إستقبال طوال 60عاماً، ولم يسرق أي شيئ |
Hepsi de iğrençti. Bu yüzden başkalarının karakterlerini çalmaya başladı. | Open Subtitles | وهي سيئة ، لذا بدأ يسرق شخصيات من إختراع آخرين |
Prototipi çalıp ün sahibi olmak için kardeşini öldürdüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن أنه لديه الجرأة لكي يقتل أخيه لكي يسرق اختراعه؟ |
Bir şey çalarken mi yakaladınız? | Open Subtitles | هل أمسكت به وهو يسرق ؟ أو إكتشفتي أنه سرق شيئا من قبل ؟ |
İçeri girdi, bu resimleri çekti ve radyoaktif iyotu çaldı. | Open Subtitles | لذا، إذا تقتحم، تأخذ هذه الصور و يسرق يودا مشعّا. |
Asla yeterince öldüremez, yeterince çalamaz... ya da işkence yapamazlar ki o boşluk dolsun. | Open Subtitles | هو لا يمكنه أبدا قتل بما فيه الكفاية أو يسرق بما فيه الكفاية أو يوقع ألما كافيا لملأ هذا الفراغ |
Birisi o üç tabloyu çalar da, nasıl kimse fark etmez? | Open Subtitles | كيف بحق الجحيم يسرق شخص ما ثلاث لوحات بدون ملاحظة أحد؟ |
Evet, bu dinsizler çalabildiklerini çalar, geri kalanını öldürürler. | Open Subtitles | أجل ، هذا الكافر يسرق ما يمكنه سرقته ، و يقتل البقية. |
Bir kıza götürmeyi teklif eden ve bunun için araba çalan birisin. | Open Subtitles | النوع الذى يعرض على فتاة توصيلها، ثم يسرق سيارة من اجل هذا. |
O hırsızlık nedir bilmez. Namuslu, kendi halinde bir delikanlıdır. | Open Subtitles | لن يسرق شيئا انه شاب طيب انه يحافظ على هدوئه |
DOD, birilerinin yayını çaldığını az önce doğruladı. | Open Subtitles | لقد اتصلوا ليشتكوا من أن شخصاً ما هنا يسرق تردد القمر الصناعي |
Annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil. | Open Subtitles | ليس لصّ صغير الذي كان عليه أن يسرق ليدفع ثمن دواء أمّه. |
Belki kablo çalıyordu, buralarda en sevilen boş zaman aktivitelerinden biri. | Open Subtitles | ربّما كان يسرق أسلاك الكيبل، هواية أخرى مُفضّلة في هذا الحي. |
Babamın saatini falan çalmadı. Ona ben verdim. Onu sevdiğimi sanmıştım. | Open Subtitles | لم يسرق ساعة والدي، لقد أعطيتها له كنت أعتقد بأنني أحبه |
Birinin Bağımsızlık Bildirgesini çalmaya kalkışacağına inanmak gerçekten bu kadar zor mu? | Open Subtitles | هل حقا من الصعب التصديق أن هناك شخص سوف يسرق إعلان الإستقلال؟ |
- Üzgünüm, ama neden birisi bir kalp çalıp dondurucuya koyar merak ediyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أفهم سبب أن يسرق أحد ما قلبلاً ويتركه في المبرِّد وحسب |
Onu çalarken, hizmetkârlarını kırbaçlarken ve fahişelik yaparken gözledim. Çocuk olmadığı kesin. | Open Subtitles | راقبته وهو يسرق ويعربد ويجلد خدمه , وهو ليس صبياً |
Biri geminizi çaldı ve içinde yedi kişi varken onu batırdı. | Open Subtitles | يسرق شخص ما قاربك و يغرقه مع 7 أشخاص على متنه |
Kutu sıkıca bağlı. Kimse bir şey çalamaz. | Open Subtitles | الصندوق مغلق بعناية لا أحد يستطيع أن يسرق أي شئ |
Çocuğun biri gazete büfesinden beş dolar mı çalmış? Boş ver. | Open Subtitles | يسرق بعض الأولاد 5 دولارات من كشك للصحف، من يأبه لذلك؟ |
Pekala, pekala. Jeff! Adamlara söyle, Bay Mezcal'in yirmi at çalmasına izin versin. | Open Subtitles | جيف، أخبر الرجال بأن السيد مازكال يستطيع أن يسرق 20 حصاناً |
Webster başkalarının fikirlerini çalmaz. İnanmıyorum. | Open Subtitles | انا لن اصدق ويبستر بعد الأن فمن يسرق الأفكار يسرق فوق ذلك |