ويكيبيديا

    "يسمحون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin veriyorlar
        
    • izin vermiyorlar
        
    • müsaade
        
    • izin verilmiyor
        
    • almıyorlar
        
    • alıyorlar
        
    • izin vermiyor
        
    • izin verirler
        
    • izni
        
    • izin vermez
        
    • izin veriyor
        
    • izin verdiler
        
    • izin vermezler
        
    • izin veriliyor
        
    Çiftçi olmaktan gurur duymalarını sağlamalıyız, ... ... çünkü hayatta kalmamıza izin veriyorlar. TED علينا أن نجعل منهم فخورين كونهم مزارعين لأنّهم يسمحون لنا بالبقاء على قيد الحياة.
    Yaşasın, çok şanslıyız bence. O yerlerde eşinle sex yapmana da izin veriyorlar. Open Subtitles اللعنه، لابد أننا محظوظين يسمحون بالزيارات الزوجية هناك
    Keşke benim de aklıma gelmeseydi, ama unutmana izin vermiyorlar. Open Subtitles ليتني لم أفكر فيه أيضاً، لكنهم لا يسمحون لك بالنسيان
    Farkı, onlar potasyum klorid kullanıyor ve fazla izleyiciye izin vermiyorlar. Open Subtitles إلا .. أنهم يستعملون كلورايد البوتاسيوم ولا يسمحون بالمشاهدة لأناس كثيرين
    Bu savaşların neredeyse hepsini kazanıyorum çünkü çoğu zaman buna müsaade ediyorlar. Open Subtitles أفوز تقريبًا في كل تلك المعارك. والسبب أغلب الأوقات أنهم يسمحون لي.
    Hanoi'de basın yayın mensuplarının askeri sistemimize... gölge düşürmesine izin verilmiyor. Open Subtitles هناك في هانوي لا يسمحون بالمجلات و الجرائد و التلفزيون للشك في النظام العسكري
    Eğer tek bir kadınsanız, içeri almıyorlar. Bir erkek tarafından eşlik edilmeniz gerekiyor. TED فهم لن يسمحون لكي بالدخول إن كنت بمفردك، يجب عليك أن تكوني بصحبة رجل.
    Her şeyi elinden almadan önce... ancak bu kadar ilerlemene izin veriyorlar. Open Subtitles يسمحون لك بالوصول إلى مستوى معين ثم يأخذون ما بوسعهم منك
    Şimdilik ücretli olarak kütüphaneye bakmama izin veriyorlar. Open Subtitles إنهم يسمحون لي بالاهتمام بشؤون المكتبة مقابل أجر
    Aslında günde 2 kere gitmene izin veriyorlar ama 110 numaralı karayolundaki trafikten dolayı pratik olarak bu imkansız. Open Subtitles يسمحون لك بزيارتين في اليوم. لكن بسبب كل تلك الزحمة في طريق 110. الأمر مستحيل علميّاً.
    Meditasyon merkezinde cep telefonu kullanmaya izin veriyorlar mı? Open Subtitles هل يسمحون لكِ حتّى بإستخدام الهواتف المحمولة في هذه البناية الدينيّة؟
    Belli sebeplerden dolayı tek kişinin ceset sergisine girmesine izin vermiyorlar. Open Subtitles إنهم لا يسمحون للعزاب بأن يكونوا في معرض الموتى لسبب واضح
    Çok fazla soru sormuyorlar, kendilerine küçük adımlarla ilerlemiş gibi hissetmek konusunda izin vermiyorlar. TED لا يسألون كثيراً، ولا يسمحون لأنفسهم بأن يشعروا يتحركون بخطوات صغيرة.
    Muhtemelen de, dış dünyayla irtibata müsaade etmiyorlar, nasıl olurlar bilirsin. Open Subtitles ربما انهم لا يسمحون بالاتصال مع باقي العالم تعلم كيف هم
    Dost canlısı insanların istediğini yapmana müsaade etmeleri hoştur. Open Subtitles أحب الودودين عندما يسمحون لكِ بفعل ما تريدين.
    Arabalara bile izin verilmiyor. Ayak seslerini duyabilirsiniz. Open Subtitles هم حتى لا يسمحون بتواجد السيارات بالجزيرة
    Peki o aptal mankafalar neden beni boktan kulüplerine almıyorlar? Open Subtitles لماذا لا يسمحون لي أولئك الحمقى بالإنضمام لمنظمتهم؟
    Bu hapishanenin kötü tarafı bu. Her önüne geleni alıyorlar. Open Subtitles هذة مشكلة هذا السجن,يسمحون لأي كان بالدخول إلية
    Bereket versin ki, Etna gibi yanardağlar buna izin vermiyor. Open Subtitles لحسن الحظ، براكين كـ إتنا لا يسمحون لذلك بأن يحدث.
    Sizce Pentagon'daki süt çocuklar askerlerin yeniden canlandırılmasına izin verirler miydi? Open Subtitles تعتقد حقاً المخنثون في وزارة الدفاع الأمريكية يسمحون لتجديد ، جنود موتى جنود أمريكان؟
    Bu gruplara gücünü arttırmasına izin veriyor. onların fonlarını arttıryor, daha iyi iş ve kendi şubelerini kurma izni. TED فهم يسمحون لهذه المجموعات بزيادة قوتها، و رأسمالها، لتجنيد أفضل وبناء علامتهم التجارية.
    Başarılı bir iş adamı, önüne hiçbir şeyin çıkmasına izin vermez. Open Subtitles رجال الأعمال الناجحين لا يسمحون . لأي شيء بأن يقف بطريقكم
    Bu yüzden bana bu şeylerden almama izin verdiler, uh- serbest çalışmalardan mı? Open Subtitles اذاً هم يسمحون لي بمتابعة هذه الدروس الجانبيّة ؟
    Hayır, karantina devam ederken insanların giriş çıkışına izin vermezler. Open Subtitles لا، إنهم لا يسمحون للناس بالدخول أو الخروج أثناء العزل
    Burada köpeklere izin veriliyor anlaşılan. Open Subtitles بدا وأنّهم يسمحون للكلاب بالدخول.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد