ويكيبيديا

    "يسمعون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duyunca
        
    • duyduklarında
        
    • duyuyor
        
    • duyuyorlar
        
    • duyar
        
    • duyan
        
    • duyarlar
        
    • dinlemiyorlar
        
    • duyduğunda
        
    • duyup
        
    • kulak
        
    • dinlerler
        
    • duymak
        
    • duymazlar
        
    • dinleyerek
        
    Senato diplomatik bir gemiye saldırdığınızı duyunca bunun peşini bırakmaya... Open Subtitles مجلس الشيوخ الإمبراطوري لن يقبل بهذا عندما يسمعون بأنك هاجمت دبلوماسي
    Yani insanların alarmı duyduklarında nükleer ekipmanlarını giymemelerini mi istiyorsun? Open Subtitles تريدين من الناس أن لاترتدي تلك الالبسة عندما يسمعون الانذار
    Diğer adaylar azizlerin görüntülerini görüp, onları Tanrı'ya çağıran sesler duyuyor. Open Subtitles مُدَرِّسونا يرون رؤى من قديسين أو يسمعون أصوات تقودمهم إلى الله
    Bir Müslüman'ın radikal olduğunu duyuyorlar birdenbire, tüm Müslümanlar radikalci oluyor. Open Subtitles يسمعون بأمر متطرّف إسلاميّ ما فيغدو كافة المسلمين إرهابيّين فجأةً
    Fakat daha sonra ailesinden ve arkadaşlarından, babasının herkese onunla gurur duyduğunu söylediğini duyar, fakat oğluna hiç söylememiştir. TED ولكن بعدها يسمعون من كل العائلة والأصحاب بأن الأب أخبر الجميع كم كان فخورا بهم، ولكنه لم يخبر ابنه قط،
    Porno işinde olduğumuzu duyan bir sürü kadın bizi görmeye gelir. Open Subtitles عندما يسمعون بأننا نعمل بالفن الإباحي، تجيء الكثير من النساء لرؤيتنا.
    Hizmetçiler birşeyler duyarlar efendileri hakkında özel şeyler bilirler. Open Subtitles الخدم يسمعون أشياء، يعلمون أشياء عن أسيادهم
    Ya uyuşturucu bağımlısı oluyorlar ya kurallardan taviz veriyorlar ya da toy oldukları için emirleri dinlemiyorlar. Open Subtitles هم عيال الكلب يا يستعملون مخدرات ولا يستخدمون النظام ولا هم مبزره ما يسمعون الكلام
    O zaman kâğıt mendil getir ona. Çoğu sanık kendi suçlarının anlatıldığını duyduğunda üzülür. Open Subtitles إذاً أحضر له منديلاً , العديد من المدعى عليهم ينزعجون عندما يسمعون بتفاصيل جرائمهم.
    Böyle bir aletim olduğunu duyunca benden daha çok korkacaklar. Open Subtitles سيخشاني الناس أكثر حين يسمعون أن لدي هذه.
    Oh, kasetteki sesini duyunca herkes böyle der zaten. Open Subtitles الجميع يقول ذلك عندما يسمعون أصواتهم مسجّلة.
    Ama yönetmenin "Motor" dediğini duyunca kaytarabileceklerini bilirler. Open Subtitles لكنهم عندما يسمعون المخرج يقول: أكشن فإنهم يعلمون أنهم سيحصلون على شيء
    Bazı kişiler bu istatistiği duyduklarında, "neden bu kadar az kadın yöneticiye sahibiz?" TED فمعظم الناس يسمعون تلك الإحصائية ويسألون، لماذا يوجد لدينا عدد قليل من القادة النساء؟
    Renkli işitmeye sahip kişiler kelimelerin ya da harflerin seslerini duyduklarında gerçekten de renkler görüyorlar. TED الاشخاص الذين يملكون خاصة السمع الملون يرون فعلياً الواناً عندما يسمعون الاصوات التابعة للاحرف او للكلمات
    İnsanlar genelde ikinci yarısını duyuyor onun. Open Subtitles نعم,يبدو أن الناس يسمعون الجزء الثاني منه فقط
    İnsanlar sana bakınca, ne giydiğini görmüyorlar ateşi ölçülen bir kedi görüyorlar ve sonra da çığlıklarını duyuyorlar. Open Subtitles عندما ينظر الناس إليك لا يرون ما تلبسين يرون قطة مثارٌ غضبها ومن ثم يسمعون صراخها
    Hey, beni burada tutamazsın. Arkadaşlarım burada olduğumu duyar duymaz beni çıkaracaklar. Open Subtitles لا يمكنك إبقائى هُنا . فتيانى سيأتون إلى هُنا عندما يسمعون عن هذا الأمر
    Etrafta serserilik yapıp kötü bir şeyler duyan herifler. Open Subtitles الرجال الذين يتسكعون ثم يسمعون انه امر مقزز
    Sürekli yeteneğini eleştirirler. Her yanlışını duyarlar. Open Subtitles يدقّقون في موهبتكِ بإستمرار يسمعون كلّ خلل.
    Dikkatle ol. Çocuklar ebeveynlerinin zamanındaki gibi laf dinlemiyorlar. Open Subtitles الأولاد الذين لا يسمعون الكلام يضيعون أوقات آبائهم
    Eski patronum, polis. İnsanlar senin uyuşturucu kaçakçısı olduğunu duyduğunda seni dinlemeyi keserler. Open Subtitles النّاس يسمعون أنّكَ مروّج مخدّرات، فيتوقّفون عن الاستماع لكَ.
    Sesler duyup insanların gözlerinde bir şeyler görüyorlar. Open Subtitles إنهم يسمعون أصوات ويرون أشياء في عيون الناس في العادة شيء شرير
    Yavaş olun, yavaş! kulak misafiri olup gelirler. Sonra onlara ne deriz? Open Subtitles اخفض صوتك, وإلا قد يسمعون فيجيئون فما عسى أن تقول لهم إذا جاءوا؟
    ya da BTS veya Lizzo'yu dinlerler ya da 12 ay içinde okumaları için kız kardeşlerine, müdürlerine veya kendilerine mektup yazarlar. TED أو يسمعون بي تي إس أو ليزو، أو يكتبون خطاباً لشقيقاتهم أو رؤسائهم أو لأنفسهم، للقراءة في 12 شهراً.
    Beyaz pislikler her zaman güzel şeyler duymak isterler. Open Subtitles الناس البيض فقط هم من يسمعون للتغوط الجيد
    Bize karşı hiç birşey duymazlar... görmezler... konuşmazlar. Open Subtitles ...هم لا يسمعون شيئاً ضدنا ...لا يرون لا يتحدثون
    Bir şeyi bir defa dinleyerek onu tekrar edebiliyorlardı. Open Subtitles لقد كانوا يسمعون يقرأ أمامهم مرة واحدة فيحفظونه عن ظهر قلب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد