ويكيبيديا

    "يطارد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • takip
        
    • kovalıyor
        
    • peşinden
        
    • kovalıyordu
        
    • peşine
        
    • kovalayan
        
    • kovalarken
        
    • avlıyor
        
    • musallat
        
    • peşindeki
        
    • kovaladığı
        
    • avlayan
        
    • peşindeymiş
        
    • kovalıyordur
        
    • peşini
        
    Yaratığı ilk o tarafta kiralık bir tekneyi takip ederken gördüm. Open Subtitles لقد رأيت في البداية المخلوق .. يخرج من هنا يطارد قارباً
    İşin aslı birisi birisini kovalıyor demek. Yaradılış tarzımız böyle. Open Subtitles الحقيقه , ان احدهم يطارد الاخر, هذا هو مبدأ النظريه
    Savaş alanındaki düşmanını kovalar gibi adamı yakalayana kadar peşinden gittin! Open Subtitles لقد قام بمطاردته تماماً كما اعتاد أن يطارد الأعداء بالمعارك الحربية
    Bir kere, polis bir tek bacaklıyı kovalıyordu. -Koltuk değneğiyle duruyordu. Open Subtitles ذات مرة رأيت شرطى يطارد رجلا بساق واحدة وكان يستند على عكاز.
    İnsanlar çok hırslı bir şekilde para peşine düştükleri zaman olan şey, onların hayatın gerçek temel zevklerini unutuyor olması. TED والذي يحدث عندما يطارد الناس المال بنهم، هو أنهم ينسون المتع الأساسية الحقيقية للحياة.
    - Kendi kuyruklarını kovalayan polislerin meselesi. - Buna kızıyorum! Open Subtitles انها مسألة ان البوليس يطارد ذيله أنا مستاء من قولك
    Elinde silahla o adamı kovalarken gördüğüm kişisin sen. Open Subtitles أنت من رأيتهُ اليوم يطارد ذلك الرجل بسلاحه
    Bu ekibin her üyesini takip ettiğine inanmamız için sebebimiz var. Open Subtitles لدينا سبب لنظن أنه كان يطارد كل عضو من هذا الفريق
    Louis'in Marissa'yı aylarca takip ve rahatsız ettiği yönünde ifade vermiş. Open Subtitles لقد شهدت بان لويس كان يطارد و يضايق ماريسا لعدة اشهر
    Bir kralın, ona ihanet eden bir köleyi takip ederken boğulması yakışık almaz. Open Subtitles أنه شيء غير أخلاقي للملك أن يغرق وهو يطارد العبد الذي يخدعه
    Ana caddede olay var. Çavuş Angel bir genci kovalıyor. Open Subtitles مشكلة بالشارع العام الرقيب , آنجل , يطارد
    Bir Rottweiler, hayır, Malinois diyelim bir tilkiyi kovalıyor, böylece elinde yeni bir dinamiklik hissedersin. Open Subtitles تأخذ الذئب لا دعنا نقول الذئب البري يطارد الثعلب يجب أن تكون متمكن من يديك
    Sonra da sopalı adam taş atan adamı kovalıyor. Open Subtitles ثم الرجل ذو العصا يطارد الرجل الذي ألقى الحجر
    Kadınların doktorların peşinden, erkeklerin mankenlerin peşinden gittiği gibi gidiyorlar. Open Subtitles النساء تطارد الاطباء كما يطارد الرجال العارضات
    Balkonda guruldayan güvercinlerin peşinden atlaması mı? Open Subtitles بالشكل الذى وصفته لك انه يطارد تلك الحمامه فى البلكونه
    Bir kere, polis bir tek bacaklıyı kovalıyordu. -Koltuk değneğiyle duruyordu. Open Subtitles ذات مرة رأيت شرطى يطارد رجلا بساق واحدة وكان يستند على عكاز.
    Bahse varım ki toprağı bırakmayacak ve günahkar, kolay altının peşine ve günahkar, kolay... Open Subtitles أصمن أنه لن يترك الارض يطارد الذهب و يطارد
    Şuradaki pisliğin içinde vagonu kovalayan köpek mi? Benimdi o. Open Subtitles ذلك الكلب الذى كان يطارد العربة المغطاة فى خط المجارى,هذا كان إعلاني.
    Dana, rodeoda boğa kovalarken gördüğünü söyledi. Open Subtitles أنها رأته يطارد ثوراً في مسابقة رعاة البقر
    Görüyorsun ya sazlıklarda geçmiş günümüzü avlıyor... ..ve bizden bir hayalet yapıyor. Open Subtitles أنت رأيتِ. بخارج تلك القصبات. الماضي يطارد الحاضر.
    İlk başta William'a kimin musallat olduğunu öğrenmeye çalıştım. Open Subtitles حسناً ، في البداية عندما أردت أن أعرف من يطارد ويليام
    Sadece konuşmak istediğinizi söyleyin, bakalım kadınların peşindeki muhteşem zeka hakkında bir şey biliyor mu. Open Subtitles أخبروه أنكم تودون التحدث إليه فحسب لتروا إن كان يعرف شيئاً عن الشخص البارع الذي يطارد هؤلاء النساء
    Çağrışım yapan bir şekil; belirli bir noktadan sonra kimin kimi kovaladığı belirsiz hale geliyor. Open Subtitles شكل مثير للعواطف يجعل الأمر في لحظة معينة يبدو غير جليّ من يطارد من
    Babamı ve diğer doktorları avlayan biri olduğunu biliyorsun. Open Subtitles تعرف هناك رجل يطارد أبي والأطباء الآخرون.
    Ve onu son gördüğünde bu adam her kimse onun peşindeymiş. Open Subtitles وآخر مرة قد رأته كان يطارد هذا الشخص
    Tavşan tilkiden daha hızlıdır çünkü tilki yemeğini kovalıyordur. Open Subtitles الأرنب أسرع من الثعلب، لأنّ الثعلب يطارد عشاءه.
    Sanırım Paul Eastman'ın neden onun peşini bırakmadığı belli. Open Subtitles اذن أعتقد اننا نعرف الآن لماذا يطارد بول ايستمان" والدي" لا, تصحيح, يطاردك انت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد