ويكيبيديا

    "يعلم أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyordu
        
    • olduğunu biliyor
        
    • biliyoruz ki
        
    • olduğunu bilir
        
    • olduğunun farkında
        
    • bilir ki
        
    • bildiği
        
    • olduğunu biliyoruz
        
    • biliyor ki
        
    • olduğunu anladı
        
    • olduğundan haberi
        
    Ambarda geminin olmadığı biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أنه لم يكن يوجد سفينة في ذلك المستودع
    - Hayır, öncekinde haklıydın. Yeterli zamanın olmadığını biliyordu. Open Subtitles لا , كنتى على حق من قبل إنه يعلم أنه لا يوجد وقت كافى
    Hakkında şikayet olduğunu biliyor. Yorum yapmanı istiyor hemen yayınlamak için. Open Subtitles يعلم أنه تقدم بالشكوى ويطلب التعليق، يريد أن ينشر شيئاً حالاً
    Hepimiz biliyoruz ki boş alan en büyük lükslerimizden biri. TED وكلنا يعلم أنه من مظاهر الفخامة الفضاء الفارغ.
    Bu riski göze alıyorsanız, herkes bunun ciddi olduğunu bilir. Open Subtitles اذا كنت مستعداً لخوض هذه المجتزفة فالكل يعلم أنه جدي
    Kitabın, ölmek üzere olduğunun farkında olmayan bir adam hakkında olmasından. Open Subtitles لأنه كتاب يتحدث عن رجل لا يعلم أنه سيموت ثم يموت فجأة
    Bir kriz durumunda herkes bilir ki işin direk kaynağına gitmek gerekir. Open Subtitles حسناً , عند التعامل مع كارثة الكل يعلم أنه يجب الذهاب للمصدر
    Onu bitirmek için gücü olmadığını biliyordu. Open Subtitles إنه كان يعلم أنه ليس لديه القوه لإنهائها
    Carry kaybedecek bir şeyimin olmadığını biliyordu ve kirli işlere elini sürmeyi hiç sevmedi. Open Subtitles كارى كان يعلم أنه ليس لدى ما أخسره لذا فقد أرسلنى هذه المره لأؤدى العمل القذر
    Uzun bir aradan sonra, oyunculuğun benim için ne kadar zor olacağını biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أنه بعد ابتعادي عن التمثيل لوهلة فإني لم أكن واثقة من تمثيلي
    Öleceğini biliyordu, o da kalan zamanını huzur içinde geçirdi. Open Subtitles كان يعلم أنه يحتضر وأخذ الراحة في حقيقة أن هذا آجله
    Belki de, ama bence Andy senin olduğunu biliyor. Open Subtitles حسناً، ربما، لكني أعتقد أن أندي يعلم أنه كان أنتِ.
    O kadar paranız olduğunu biliyor. Bu parayı bulmakta zorlanmayacağınızı biliyor. Open Subtitles الأن هو يعلم أنك تسطيع تدبيره، يعلم أنه لا توجد مشكلة لديك في الدفع
    Unvan artık yalan. Yalan olduğunu biliyorum. Joe Frazier'de yalan olduğunu biliyor. Open Subtitles . اللقب كذبة , أعلم أنه كذلك جو فريزر" يعلم أنه كذبة"
    İkimiz de biliyoruz ki, bebeğini parçalamadan... Open Subtitles الاَن, كلانا يعلم أنه ليس هنالك طريقة بأن تصيبني
    Düğmeye basıcak olan o olmayabilir, ama ikimizde biliyoruz ki bağışlama gücü var ve bağışlamayacak,hiç bağışlamadı. Open Subtitles ربما ليست كل السلطات بيده لكن كلانا يعلم أنه لديه القدرة لمنح الرحمة و لن و لم يفعل من قبل
    Biraz bir şeyler bilen herkes fare ile sıçan arasında ne kadar büyük bir fark olduğunu bilir. Open Subtitles فأي شخص لديه بعض المعرفة، فمن المؤكد أن يعلم أنه هنالك إختلاف كبير بين الفأر والجرذ
    Ya yanlız olduğunun farkında değilse? Open Subtitles ماذا لو لم يكن يعلم أنه وحيد؟
    Çünkü Tanrı bilir ki ondan yediğiniz gün gözleriniz açılacak iyiyi ve kötüyü bilecek, tanrılar gibi olacaksınız. Open Subtitles لأن الله يعلم أنه يوم أن تأكلا من تلك ستتفتح عيونكما وستكونا مثل الله
    Güven halkası tekrarlansın istemediği içindir. Orası bildiği bir yer. Kontrolü sağlayabileceğini düşünmüştür. Open Subtitles حسنٌ, غالباً لا يُريد إعادة آمر طوق الثقة، يعلم أنه يستطيع السيطرة على مكان القارب
    İkimiz de Marshall'ın zamanında gelmeme ihtimali olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حسنٌ, كلانا يعلم أنه قد لايصل في الوقت المحدد
    Ve üç gün beklenmesinin nedeni ise Joel biliyor ki dördüncü veya beşinci gün o larvalar çatlıcak, ve dev bir sinek sorunu oluşacak. TED والسبب لانتظارهم ثلاث أيام لأنه يعلم أنه في اليوم الرابع أو الخامس اليرقات ستفقس وستكون هناك مشكلة ذباب عظيمة
    - Ama gizli bir kasa istediğin için değerli bir şey olduğunu anladı. Open Subtitles -كان يعلم أنه قيم لرغبتك في إخفائه بأمان
    Öyle biri olduğundan haberi yoktu, ta ki Hawaii'ye yolculuğa çıkana dek. Open Subtitles رجل عادي مثلك ومثلي لم يكن يعلم أنه كذلك إلى أن سافر إلى هاواي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد