İkimiz de çok iyi biliyoruz ki, solunum cihazına bağlarsak, kaçınılmazı geciktirmiş olacağız ve daha fazla acı çekecek. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّ وضعه على جهاز التّنفس سيُطيل مدة احتضاره وسيزيده ألماً |
İkimiz de çok iyi biliyoruz ki bu aile ben olmadan bir hiç. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّ قوام هذه العائلة بالكاد يقوم في غيابي. |
İkimiz de biliyoruz ki o derece bir güç öylesine ortadan yok olmaz. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّ قوّة كتلك لا تفنى ببساطة. |
Asıl önemli olan şeyin hayatınızı nasıl geçirdiğiniz olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أنّ ما كان مهمّا هو كيف تستمتع بعيش حياتك كلّ يوم |
Bunu her kim yaptıysa havalandırmalarda 7 milimetrelik fiber ana kablo olduğunu biliyordu ki arkasına sıkıştırmış. | Open Subtitles | أياً كان من فعل هذا، فلابدّ أنّه كان يعلم أنّ هُناك كيبل ألياف رئيسي يبلغ 7 مليمتر في فتحة التهوية حتى يضعون قنبلة وراءها. |
Tamam, sanırım artık hepimiz buranın bir cenaze evi olduğunu biliyoruz çocuklar. | Open Subtitles | حسن, الآن جميعنا يعلم أنّ هذا كان بيت الجنازات. ليس بالأمر الكبير. |
Onu kaçırdılar. Baban bunun doğru olmadığını biliyor, değil mi, koç? | Open Subtitles | الآن ، والدكِ يعلم أنّ هذا ليس حقيقيّ، أليس كذلك أيُّها المُدرّب؟ |
Ama ikimiz de biliyoruz ki... bu kadar basit bir şey değil. | Open Subtitles | لكن كلانا يعلم أنّ الأمر ليس بتلك البساطة. |
İkimiz de biliyoruz ki bu konuda bir şey yapmam lazım. | Open Subtitles | الآن كلانا يعلم أنّ عليّ أن أفعل شيئا حيال الأمر |
İkimiz de biliyoruz ki bu kılıç seni öldüremez. | Open Subtitles | لكنْ كِلانا يعلم أنّ هذا السلاح لا يستطيع قتلك |
- Hmm. - İkimizde biliyoruz ki, bu duruşma sonucu ve onun adaylığı çok değişik sonuçlanırdı, eğer sen onun karısı gibi olsaydın. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّ جلسة الإستماع هذه وترشيحه ستكون بمكانٍ مختلف تمامًا لو نظرتِ إلى زوجته |
İkimiz de biliyoruz ki biz insanların önemini anlayamadığımız bazı şeyler var: | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّ ثمّة أشياء نعتبرها مسلّمة... |
İkimiz de biliyoruz ki ailen senin yüzünden burada. | Open Subtitles | -كلانا يعلم أنّ عائلتك ما كانت لتأتي إلى هنا لولاكِ |
Evet. Ve ikimiz de biliyoruz ki; Zobelle alınması gereken bir tümördü. | Open Subtitles | أجل، وكلانا يعلم أنّ (زوبيل) كان كالسرطان |
Anne'nin çok önemli olduğunu biliyordu. Eminim iyi bir yere saklamıştır. | Open Subtitles | كان يعلم أنّ "الأمّ" كانت مهمّة جدا واثقة أنّه يحتفظ بها في مكان آمن |
- Yani McNamara'ların işin içinde olduğunu biliyordu mu diyorsun? | Open Subtitles | أتقول أنّه كان يعلم أنّ آل (ماكنامارا) كانوا متورطين طوال كلّ هذا الوقت؟ |
- Siz Sarkissianlarsınız. Entrika çevirmek Vince'in iyi olduğu bir şey değildi. Herkes her daim bir anlaşması olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | أنتم آل (ساركيزيان)، لم تكن السرية أفضل صفات (فينس)، كان الجميع يعلم أنّ لديه إتفاق. |
Cesede bakabilirsen o başka ve ikimiz de bunun imkansız olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إلا عن طريق رؤية الجُثة وكِلانا يعلم أنّ هذا مُستحيل |
İkimiz de bunun yetkilerinin üstünde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | . كلانا يعلم أنّ ذلك فوق تصريحك |
İkimizde dahası olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّ هناك أشخاص مثلي |
Baban bunun doğru olmadığını biliyor, değil mi, koç? | Open Subtitles | الآن ، والدكِ يعلم أنّ هذا ليس حقيقيّ، أليس كذلك أيُّها المُدرّب؟ |