Ve Peter da, eşşek herif, Peter da büyüdüğünde ona da bir iş vereceğiz. | Open Subtitles | وعندما بيتر ، الوغد عندما يكبر بيتر قليلا سيكون لدينا عمل له أيضا ً |
Bu Ejderha erkekleri büyüyünce, aşk ve iş hayatında çok daha fazla rakipleri olacak. | TED | وعندما يكبر اطفال التنين هؤلاء، فسيواجهون منافسة مستعره في مجال الحب والعمل. |
Oh, Abe, belki Homer'ımız bir gün büyüyüp başkan olur. | Open Subtitles | آب، ممكن ابننا هومر يكبر كي يكون رئيساً يوما ما |
Ne kadar zamandır bu şeyle birlikte yaşayıp büyümesini izliyor? | Open Subtitles | كانت تعيش حاملة هذا , تراقب يكبر لكن إلى متى؟ |
Ama torunumun oğlunun biraz büyüdüğünü görecek kadar yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن أريد أن أعيش كفاية لأرى ابن حفيدي يكبر قليلًا |
Adam, daha 23'ünde ve güya züğürt olan Oswald'dan tam 35 yaş büyük. | Open Subtitles | وهو يكبر أوزوالد بـ 35 سنة الذي فقط تخطى 23 سنة |
ve o büyüdüğünde, hep bunu hatırlar, her kızılderili kokusu aldığında. | Open Subtitles | ، وحينما يكبر سينتبه حينما يشم رائحة هنديّ |
Benim geldiğim Napoli'de oğulları kendilerine karşı çıkacak kadar büyüdüğünde onlara bıçak çeken babalar gördüm. | Open Subtitles | فى نابولى حيث اتيت رأيت آباءا يوجهون السلاح لأبنائهم حين يكبر الابناء و يقفوا فى وجوههم |
büyüdüğünde çok derinden seveceği bir kızla tanışabilir. | Open Subtitles | عندما يكبر قليلا , قد يجتمع بفتاة ويحبها بعمق. |
Sizi daha iyi tanımam için bir kâğıda isminizi, yaşınızı ve büyüyünce ne olmak istediğinizi yazın. | Open Subtitles | حسناً لنتعارف أكثر ليكتب كل منكم اسمه، عمره وما ينوي فعله عندما يكبر |
Sanırım büyüyünce itfaiyeci olmak istemiş. Sen istemedin mi? | Open Subtitles | لا أعلم ربما أراد أن يكون إطفائي عندما يكبر |
Evet, o şimdi çok sevimli. Fakat büyüyünce Ateş Ulusu ordusuna katılacak. | Open Subtitles | إنه لطيف الآن , لكن عندما يكبر سينضم لجيش أمة النار |
Bir oğlu olursa ve bizim olmazsa büyüyüp potansiyel varis olabilir. | Open Subtitles | لو رُزقت بإبن، وبقينا بدون أطفال قد يكبر ويكون الوريث المحتمل |
Bir oğlu olursa ve bizim olmazsa büyüyüp potansiyel varis olabilir. | Open Subtitles | لو رُزقت بإبن، وبقينا بدون أطفال قد يكبر ويكون الوريث المحتمل |
O kadar hızlı büyümesini istemeyen anneyle çocuğu arasındaki bağ gibi. | Open Subtitles | مثل الرابط بين الطفل والأم التي لم ترد أن يكبر بسرعة |
Biricik bebeklerinin büyüdüğünü Çok uzaklardan izleyeceklerdi. | Open Subtitles | عليهم أن يراقبوا طفلهم الثمين يكبر من بعيد |
Genç Robin'i, kötülüğümün zirvede olduğu yıllarda, ...en büyük deneyimin bir parçası olarak kullandım. | Open Subtitles | انتظرت سنوات حتى اظهر عندما كان روبين يكبر فى السن كنت اتولى برعايتى استعمله كفار تجارب لتجربتى الاعظم |
Ama onu büyürken izleyememek, yanında olamamak ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak. | Open Subtitles | بينما هو يكبر ولست أنت بقربه وألا تستطيع رؤية حبيبته الأولى |
Ne kadar da dokunaklı, Black belki Potter da vaftiz babası gibi bir kaçak olarak büyür | Open Subtitles | بوتر سوف يكبر و هو مجرم تماما مثل ابيه الروحى |
Size, onların paranoya büyüyen ne demek buysa Onlar, hala hayatta. | Open Subtitles | مازالوا أحياء ، إذا كان هذا ما تقصده شكهم يكبر |
O büyümek zorunda kalacak ve o bilir Babasının televizyonda kendini patlattı O | Open Subtitles | سيكون عليه أن يكبر و هو يعلم أن أباه فجر نفسه على التلفاز |
Bu yeni bireyin özgür büyümesine nasıl yardım edebiliriz? | Open Subtitles | كيف يمكننا أن نساعد هذا الكائن الجديد أن يكبر بحرية؟ |
Oğlum hergün benim içimde büyüdü... kuvvetlice, ve daha da kuvvetlice. | Open Subtitles | ابني كان يكبر داخلي كل يوم أكثر وأكثر يمكنني أن أحاول إنكار ذلك لكن لا يمكنني تجاهل ذلك أبداً |
Canlı yayında kendini patlatan adamın oğlu olarak büyümeye başlayacak. - Kahretsin Lee. | Open Subtitles | سيكون عليه أن يكبر و هو يعلم أن أباه فجر نفسه على التلفاز |
Küçük Bobby büyüyecek, güçlü bir adam olacak ve kariyer yapacak. | Open Subtitles | الجرو الصغير سوف يكبر ليصبح كبيراً وقوياً |
Karmaşanın daha az olduğu bir dünyada büyüsün. | Open Subtitles | ربما تكون هي أو هو يكبر في عالم أقل تعقيد |