ويكيبيديا

    "يكن عليك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda değildin
        
    • gerek yoktu
        
    • gerek yok
        
    • zorunda değilsin
        
    • gerekmezdi
        
    • gerekmiyordu
        
    • gerekiyordu
        
    • mecbur değildin
        
    • gerekmez
        
    • gerekirdi
        
    • lüzum yoktu
        
    • yapmamalıydın
        
    • zorunda kalmadın
        
    Beni kurtarmak için gelmek zorunda değildin biliyorsun değil mi? Open Subtitles تعلمين أنه لم يكن عليك العودة من أجلي أليس كذلك؟
    Sen de geçtiğimiz altı ay benimle kalmak zorunda değildin. Open Subtitles وأنت لم يكن عليك البقاء بجواري في الأشهر الستة الماضية
    Vay canına anne, bu kadar zahmete girmene gerek yoktu. Open Subtitles رائع ياأمي، لم يكن عليك أن تتعبي نفسك لهذا الحد
    Danışmaya sormana gerek yoktu. Bana sorsaydın neye yaradığını söylerdim. Open Subtitles لم يكن عليك ان تسألي البوّاب أستطيع أن أخبرك ماهي
    Affedersin ama, böyle korkutucu bir surat takınmana gerek yok. Open Subtitles أنا آسف ولكن لم يكن عليك ان تكوني مخيفة هكذا
    - Benim hatam değildi. - Bunu bana söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles ـ لم تكن غلطتى ـ حسنآ, لم يكن عليك أن تخبرنى
    - Onu vurmak zorunda değildin. - Evet, zorundaydım. Open Subtitles لم يكن عليك أن تطلق عليها نعم كان يجب على
    Buraya gelmek zorunda değildin. 8 yıldan beri eve hiç gelmedin. Open Subtitles لم يكن عليك المجئ - لم تعد منذ ثمانية أعوام -
    Bunu yapmak zorunda değildin. Bana da bırakabilirdin. Open Subtitles لم يكن عليك ان تتركيها او ان تتريكها لي مثلا
    Ama buraya getirmek zorunda değildin. Open Subtitles ولكن لم يكن عليك ان تحضريها الى هنا في الاعلى
    Diyorum ki, o kadınla bir çift bot yüzünden... kavga etmek zorunda değildin. Open Subtitles انا أقول فحسب لم يكن عليك ان تقاتلي تلك الامرأة بسبب جزمة
    Hem istemediyse yanıtları kullanmak zorunda değildin. Open Subtitles بالإضافة ، لم يكن عليك أن تستخدم الإجابات . إذا لم تكن بحاجة إليها . أجل ..
    - Çok şaşırdım. Bunu yapmana hiç gerek yoktu. Open Subtitles أنا مذهول، لم يكن عليك فعلاً القيام بهذا
    Getirdiğin için teşekkür ederim. Buna gerek yoktu. Open Subtitles . شكرًا لتوصيلنا, سيدى لكن لم يكن عليك أن تزعج نفسك
    "Dostum ona sakso çekmene gerek yoktu" dedi. Open Subtitles أتى إلى وقال هيه يارجل لم يكن عليك لعق هذاك الشخص تعلم
    Başka kızlara zarar gelecek diye endişelenmene gerek yoktu, ben de oğlumun babasının bir katil olduğu mirasıyla... Open Subtitles لم يكن عليك ان تقلق بشأن تأذي اي فتيات اخريات و لم ارغب ان يكون لإبني ارث
    Viyolonselini ve plaklarını satmana gerek yoktu. Open Subtitles لم يكن عليك بيع آلتك الموسيقية وتسجيلاتك
    Ama eğer üyelik fişlenmiş birini - komünist olarak fişlenmiş - seçerse ve bizim kurumumuza karşı bir delil yoksa, ve onu bana okumana gerek yok, yazılmasında yardımcı olmuştum, onu seçilmiş pozisyonundan indirme hakkımız olmaz. Open Subtitles كانلوتمانع،شيوعي.. وليس هناك دليل في دستورنا، ولم يكن عليك قراءته عليّ لأنّي ساعدت في كتابة المقال،
    Bunu yapmak zorunda değilsin Senin sempatine ihtiyacım yok. Open Subtitles لم يكن عليك أن تفعل هذا لست محتاجاً لعطفك ليس عطفاً
    Gelmen büyük incelik. Bunu yapman gerekmezdi. Open Subtitles حسناً,كان رائعاً منك أن تأتي,لم يكن عليك فعل هذا
    Biliyor musun O hoperlör kutusunu yumurta gibi kırman gerekmiyordu. Open Subtitles انت تعرف انه لم يكن عليك ان تتشاجر مع تلك القمامه المتكلمه داخل الصندوق
    Üzgünüm, dostum. Herhangi bir farkın olduğunu düşünmemen gerekiyordu. Open Subtitles يؤسفني يا رجل لم يكن عليك الظن بأنك مختلف عنّا
    Benim için yaptıklarını yapmaya mecbur değildin. Open Subtitles لم يكن عليك القيام بما قمت به من أجلي.
    Üçüncü güne kadar ziyaret iadesi yapmanız gerekmez Yüzbaşı Brown. Open Subtitles لم يكن عليك أن ترد زيارتنا حتى اليوم الثالث,كابتن براون
    Ona vurmakla hata yaptın! Ne yapıyorsan yapsaydın, ama ona vurmaman gerekirdi! Open Subtitles لم يكن عليك أن تضربها افعل ما تشاء، ولكن لم يكن عليك ضربها
    Bu kadar yol gelmene lüzum yoktu. Open Subtitles لم يكن عليك أن تقود كل هذا المسافة إلى هنا
    Bunu yapmamalıydın Blanche. Bu çok aptalca bir şeydi. Open Subtitles لم يكن عليك فعل ذلك كان شيئاً غبياً لتفعليه
    Kendini kastığı zamanlarda ağzındaki salyaları silmek zorunda kalmadın. Open Subtitles أنتِ لا تعرفينه كما اعرفه أنا أنتِ لم يكن عليك أن تمسحي اللعاب من على فمه عند ما كان قادراً على السيطرة على غضبه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد