ويكيبيديا

    "يلمس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dokunamaz
        
    • dokunmasın
        
    • dokunmasına
        
    • dokunmayacak
        
    • dokunmadı
        
    • dokunan
        
    • dokunuyor
        
    • dokunmamış
        
    • dokunmak
        
    • dokunmuyor
        
    • dokunmasını
        
    • dokunmaz
        
    • dokunur
        
    • dokunmadan
        
    • dokunabilir
        
    Kimse Harry Canyon'a dokunamaz. Open Subtitles لا أحد يلمس هاري كانيون إلا إذا أريد لها أن.
    Kolunun üstüne yatmasın ve o bıçağa hiçbir şey dokunmasın. Open Subtitles ابقوه على هذه الجهة ولاتجعلوا اي شئ يلمس تلك السكين
    O yamuk kafalının kahve içmesine, gaz kelebeğine dokunmasına izin vermek... Open Subtitles تترك ذو الرأس المنحرفة ذاك يشرب القهوة بالأسفل هنا.و يلمس الصمام الخانق..
    Bebeği alana kadar kimse ona dokunmayacak. Open Subtitles لا أحد يلمس الفيل حتى أحصل على ذلك الصغير
    O iblis gerçek bedenine dokunmadı bile. Open Subtitles أتعلم, ذلك الشيطان المغفل لم يلمس جسدك الحقيقي
    Beyler tam 30 dakika oldu. Daha birbirine dokunan yok. Open Subtitles يا صحاب, لقد مرت 30 دقيقة ولم يلمس أحدٌ الآخر
    Okurken kendini kaptırıyor gözlüğüne dokunuyor ve aynı zamanda burnunu şöyle yapıyor. Open Subtitles ويكون منخرطًا بها يلمس نظارته ويحرك أنفه بالوقت ذاته مثل هذا، انظر
    Bir Wingo asla bir Newbury'ye dokunamaz. Open Subtitles فردا من عائلة وينجو لا يلمس ابدا فردا من نيوبري
    Kaçamazsın, iblisin yatakçısı, ibne. Kimse Ford'uma dokunamaz! Open Subtitles لن تذهب إلى اى مكان يا مضيف الشيطان اللعين لا احد يلمس سيارتى
    Deli bu! Evil o kitabı dokunamaz. Open Subtitles هذا جنون الشر لا يستطيع أن يلمس هذا الكتاب
    Kimse bir şeye dokunmasın. Suç mahallini bozmayın. Open Subtitles لا يلمس أحدكم شيئا، لا تفسدوا مسرح الجريمة
    Tamam, adres ve telefonlarına ihtiyacım olacak ve hiç kimse buradaki hiç bir şeye dokunmasın. Open Subtitles لكن سأحتاج لعنوان، أرقام تليفونات ولا أحد يلمس أي شيء آخر هنا
    O zamana kadar kimsenin pencerelere dokunmasına izin vermeyin. Open Subtitles و حتى ذاك الوقت , لا تجعلي أي أحد يلمس النوافذ
    Şu lanet şeyi takmadığın sürece hiçbirimizin tatlılara dokunmasına izin vermeyecek. Open Subtitles لن تسمح لأحد فينا أن يلمس الحلوى الا بعد أن يرتدى هذا الشئ اللعين
    Belki parktaki o bağımlı bir daha asla uyuşturucuya dokunmayacak. Open Subtitles ربما ذاك المدمن في الحديقة لن يلمس المخدرات ثانية
    Dikkat et, daha önce kimse dokunmadı ona, patlayabilir. Open Subtitles إنتبهي, لم يلمس أحد ذلك قبل ربما قد يتلف
    Bunun anlamı şu: Bahçenizdeki gül ağacına ilk dokunan talipliyle evleneceksiniz. Open Subtitles أنك ستتزوجين الخاطب الذى يلمس أولا الشجرة الوردية فى الحديقة
    Herkes arabana dokunuyor ve parmak izi bırakıyor. Open Subtitles الجميع سوف يريد أن يلمس سيارتك وسوف يتركون بصماتهم
    Kimse boynuna dokunmamış. Ayrıca eğer dokunsalardı, şimdiye çoktan düzelmiş olurdu. Open Subtitles لم يلمس أحد عنقها و إن كان حدث كان لينتهي الأمر
    İyi bir adam bunlara dokunmak için eldiven giyer. Bir bakalım. Open Subtitles الرجل المحترم بحاجة إلى قفازات كي يلمس هذه الأشياء لنلقِ نظرة
    Şekerlere kimse dokunmuyor. Geçen yıl hemen bitmişti. Open Subtitles لا أحد يلمس الحلوى لقد نفذت منا العام المنصرم
    Ben o, sen de Jessica olana kadar kadınıma dokunmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريده أن يلمس إمرأتي حتى أدخل جسده وأنتي تدخلين جسدها
    Kolları yiyeceğe dokunur dokunmaz, kol baştan uca başka bir dalgayı geri gönderirken bir kas aktivasyon dalgası kolun içinden başlangıcına doğru ilerler. TED وبمجرد أن يلمس الذراع الطعام، تنتقل موجة تنشيط العضلات خلال الذراع إلى قاعدتها، في حين ترسل الذراع موجة أخرى من القاعدة إلى الحافة.
    Steve yüzüme dokunmadan bir yıl daha geçiremem. Open Subtitles لا يمكنني تحمّل عام آخر بدون أن يلمس وجهي
    Ancak bir sanatçı bu kadar güzel bir varlığa dokunabilir. Open Subtitles فقط فنان يسمح له أن يلمس عمل جميل مثل هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد