ويكيبيديا

    "يملك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sahibi
        
    • yok
        
    • vardı
        
    • elinde
        
    • varmış
        
    • in
        
    • vardır
        
    • ait
        
    • yoktu
        
    • onda
        
    • da
        
    • olduğunu
        
    • O
        
    • olduğu
        
    • var
        
    E'si, O ihtiyar, bölgenin en zengin bakır madeninin sahibi. Open Subtitles مافي ذلك انه يملك اغنى منجم للنحاس في هذه المقاطعه.
    Orhan Kara'nın babasını arıyorum. Mevlüt Amcayı. Buranın sahibi imiş. Open Subtitles أنا أبحث عن والد أورهان أعرف أنه يملك هذا المكان
    Böyle adamların kaçıp kurtulmak için pek bir şansları yok değil mi? Open Subtitles ، هذا الرجل لا يملك الكثير من الحظ للهروب أليس كذلك ؟
    Yaşıtlarımın hepsinin büyük aileleri vardı, ben tek çocuk olarak büyüdüm. Open Subtitles الجميع يملك عائلات كبيره سيدتي ماعدا انا , فأنا طفل وحيد
    elinde bu tür güç olan ülkeler Rusya, Kuzey Kore, belki Çin. Open Subtitles الوحيد الذى يملك مثل هذه الامكانيات هى روسيا وكوريا الشماليه وربما الصين
    Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. TED تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه ..
    Ned'in mahallesinde bu silaha sahip biri olup olmadığına bakayım. Open Subtitles حسناً سأتفقد الحاسوب لأرى أي أحد في الحي يملك واحداً
    Dünyada bilinen neredeyse yarım milyon böcek türü vardır ama birçoğu yaygın olan beş tane ağız parçası tipinden sadece birine sahiptir. TED هناك ما يقارب المليون نوع معروف من الحشرات في العالم، لكن أغلبها يملك واحد فقط من خمسة أنواع شائعة من أجزاء الفم.
    Tolstoy, Amerikalı kadın üstünde özel hak sahibi gibi davranıyorsun. Open Subtitles تطلب مني هذا؟ انت تتصرف كمن يملك تلك المرأة الامريكية
    Eğer bu yerin sahibi oysa, güvenlik kameralarından da haberi olmalıydı. Open Subtitles إذا كان يملك المكان لابد وأنه كان يعلم وجود كاميرات مراقبة
    Bak, para sahibi olmakla klas olmak aynı şey değil. Open Subtitles أسمع ، الذي معه مال ليس نفس الذي يملك النصف.
    Burada görevli değil, gücü yok. Bulsa da davayı sana devredecektir, doğru mu? Open Subtitles هو لا يملك أي سلطة هنا وسيضطر لتسليمه لنا على طبق من ذهب
    Planı yok. Bir anda kafasına esmiş. "Hadi banka soyalım!" Open Subtitles إنه لا يملك خطة إنها مجرد نزوة ، سرقة بنك
    Planı yok. Bir anda kafasına esmiş. "Hadi banka soyalım!" Open Subtitles إنه لا يملك خطة إنها مجرد نزوة ، سرقة بنك
    -Dün akşam parası vardı. Belki tavla oynadı. -Öğrenmeye çalış. Open Subtitles لقد كان يملك مال كافي الليلة الاضية ربما كان يقامر
    Sen büyürken, büyükbabanın bir tütün dükkanı vardı, değil mi? Kasabada. Open Subtitles كان جدك يملك متجر تبغ وأنت تكبر في البلدة، أليس كذلك؟
    Şimdi elinde güç var ve bunu kullanmanın cazibesine karşı koyamaz. Open Subtitles الآن بما انه يملك القوة فلن يكون قادرا ليقاوم الاغراء ليستخدمها
    Babası deniz kaptanıymış. Gemisi varmış. İki tane. Open Subtitles والدها كان قبطانا بحريا كان يملك سفينة ، سفينتان
    Brick'in O kadar lüksü yok. Senin bodur genlerinden, benim değil. Open Subtitles أنت مثل ناطحة سحاب غريبة , بريك لا يملك تلك الصفة
    Her bağımsız su molekülünde gelgit yoktur ama okyanusun bütününde vardır. TED كل جزيء ماء لا يملك مد وجزر ولكن كل المحيط يملك.
    Her operasyonun kendine ait... kendilerini hazırlayabilecekleri böyle bir yerleri vardır. Open Subtitles كل فريق كان يملك واحدا ليكون المكان الذي يحضرون فيه عملياتهم
    O zamanlarda, Jomo'nun işletme ile ilgili en ufak bir fikri bile yoktu. TED لذا في ذلك الوقت، كان جومو لا يملك أدنى فكرة عن الأعمال التجارية.
    Kısa yoldan sadede geldi. onda bu özelliğin olduğunu kim bilirdi? Open Subtitles واااو، مختصراً حتى أهم نقطه من كان يعلم أنه يملك ذلك؟
    Armando, yaşlı adamın O yaylada 400 mustangı olduğunu söyledi. Open Subtitles أرماندو يقول ان السيد يملك ٤٠٠ حصان أصيل بين أسطبلاته
    Her biriniz O 5 trilyon doların bir parçasına sahipsiniz. TED .كل واحدٍ منكم يملك جزءاً من غنيمة الخمسة تريليون دولار
    Herkesin gizleyecek bir şeyinin olduğu bir oyunda cevabı ise hiç basit değil. TED ومسرحية يملك جميع شخصياتها شيء ليخفيه، لا بد لرسالتها أن تكون بالغة التعقيد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد