ويكيبيديا

    "يهاجم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • saldırıyor
        
    • saldırır
        
    • saldıran
        
    • saldırdı
        
    • saldırı
        
    • saldırıya
        
    • saldırmadı
        
    • saldırması
        
    • saldıracak
        
    • saldırırken
        
    • saldırıp
        
    • saldırmak
        
    • saldırmaya
        
    • saldırmayı
        
    • saldırıyordu
        
    Düşman Lublin ile Brest-Litovsk arasında tüm cephe boyunca saldırıyor. Open Subtitles اٍن العدو يهاجم بطول الجبهة هنا بين لوبلان وبريست ليتوفسك
    Virüs geliştikçe, vücut organlarına ve ana kan damarlarına saldırıyor. Open Subtitles كلما تقدم الفيروس, فإنه يهاجم أعضاء الجسد وأوعية الدم الرئيسية
    Bağışıklık sistemi uyanır, kurda saldırır, ve herşey şişmeye başlar. Open Subtitles يستيقظ جهاز المناعة و يهاجم الدودة و كل شئ يتورم
    Günlerce etrafında dolaşmışken, en soluk kan kokusunda hiçbir uyan vermeden saldıran bu kadar güçlü bir şeyle nasıl rekabet edebilirsin ki? Open Subtitles كيف يمكنك المنافسة مع شيء بهذه القوة يسبح لأيام كل مرة وينتظر أخف رائحة دماء بحيث يستطيع أن يهاجم من دون إنذار
    Ama kendi halkına saldırdı. Ona karşı koyan herkesi cezalandırdı. Open Subtitles ورغم ذلك كان يهاجم شعبه، ويعاقب من يجروأ على تحديه.
    Şimdi bu bebek, bastırılmış hafızaları ortaya çıkarmak için hipokampüsteki bloklara saldırıyor. Open Subtitles هذا الشيء يهاجم مناطق العاطفة والذاكرة ويوقف الذاكرة المكبوتة ، صحيح ؟
    Ama bağışıklık sistemleri çöktüğü zaman bu aşı vücut sistemine saldırıyor. Open Subtitles ولكن مع خطر ضعف جهاز المناعة، اللقاح هو من يهاجم أجسادهم
    Bizim adımıza, halk adına suçluyor ve saldırıyor. TED يتهم، يهاجم بالنيابة عنا نحن عامة الشعب.
    İbadet ediş tarzınıza saldırıyor ama içki ve fuhuşa saldırdığını hiç görmedim. Open Subtitles يهاجم الطريقة التي تعبدون لكنني لم الاحظه يهاجم الخمر أو الدعارة
    Savunma kendi sanığına saldırıyor. Open Subtitles من أين أتى هذا المستشار الذي يهاجم شاهده الوحيد
    Ezergeçer Vash burada! Zırhlı araca saldırıyor! Open Subtitles فاش المخيف هنا انه يهاجم السيارة المُسلحة
    MS immün sisteme saldırır. Sistem olmazsa semptom da olmaz. Open Subtitles يهاجم التصلب المتعدّد الجهاز المناعيّ وعدم وجوده يعني لا أعراض
    Aşama 3: Mahkum, mahkuma saldırır. Ortalığı kasten kızıştırıyorsun. Open Subtitles الصفحة الثالثة سجين يهاجم سجين أنت تضغط الأمور متعمداً
    Arkadan saldıran ve sarmısak kokan biri hiç edemez. Open Subtitles و خصوصا الذي يهاجم في اتجاه الريح و تفوح منه رائحه الثوم
    Bağışıklık sistemine saldıran ölümcül bir parazit taşıyor. Open Subtitles في هذه الحالة، بشكل مميت طفيلي ذلك يهاجم نظام المناعة.
    saldırdı bile. Hatta birkaç kişiyi öldürdü. Open Subtitles حسناً , إنه يهاجم بالفعل لقد قام بقتل بعض الناس
    Bu durum, nakledilen hücrelere saldırı olasılığını düşürerek bağışıklık sistemini de zayıflatır. TED ويوهن ذلك جهاز المناعة أيضََا، ما يجعله لا يهاجم الخلايا المزروعة.
    Burası küçük bir okyanus adası.Geçenlerde,giden bir gemi saldırıya uğramış ve yağmalanmış. Open Subtitles هذه مجموعةِ الجُزر الصغيرةِ في بلادُ المحيطَ. مؤخراً، كان المسافرَ يهاجم ويسلب
    Bugüne kadar Kalinga'ya kimse saldırmadı. Kalinga, demokrasiyle yönetilen bir ülkedir. Open Subtitles حتى اليوم لم يهاجم كالينغا أحد.
    Transgenic'in polislere saldırması halkı korkutmuş gibi görünüyor. Open Subtitles ذلك الشريط للمتحوّر وهو يهاجم رجال الشرطة يبدوا أنه نشر رعب جيد لدى العامة
    Topu it. Çemberi zorla. Herkes potaya saldıracak, anlaşıldı mı? Open Subtitles إذهبوا بكل خشونة نحو السلّة الكل يهاجم, هل فهمتم ؟
    Eğer Hollow'u içine alırsan, saldırırken Kaynak'ın güçlerini emebilirsin. Open Subtitles إذا كنت تأخذ في الغور، يمكنك استيعاب الطاقة والمصدر عندما يهاجم.
    Kendi büyüklüğünün 40 katı kadar bir şeye saldırıp onu öldürebilir. TED يمكنه أن يهاجم شيئا أكبر منه 40 مرة وقتله.
    Ya bu yaratık Martha'ya saldırmak için getirildiyse? Open Subtitles الذي إذا هذا المخلوق ولّد لكي يهاجم مارثا؟
    Bağışıklık sisteminin enfeksiyona saldırısı sona erdiğinde omuriliğe saldırmaya devam eder. Open Subtitles و عندما يهاجم الجهاز المناعي العدوى يهاجم الحبل الشوكي بدلاً منها
    Efendi Tenkai'ye saldırmayı planlamıyor, değil mi? Open Subtitles هو لا ينوى ان يهاجم اللورد تينكاي أليس كذلك؟
    Ah, bugün bir sokak köpeği gördük. Bir restoranın attığı tavuk kemiklerine saldırıyordu. Open Subtitles أوه , اليوم رأينا كلب شوارع يهاجم عظام دجاجة مشوية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد