ويكيبيديا

    "يومياً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hergün
        
    • her gün
        
    • günde
        
    • günün
        
    • her gece
        
    • günü
        
    • Her sabah
        
    • geçen gün
        
    • günlük
        
    Ben bu posteri yılbaşında aldım ve ona hergün bakmak istiyorum. Open Subtitles جاءتني هذه اللوحة بعيد الميلاد و أشعر أنني أريد رؤيتها يومياً
    Biz peder olduğumuz halde, hergün tükürüyoruz. Anlatacağın başka birşey var mı? Open Subtitles فنحن القساوسة نبصق يومياً في بيت الرب ، هل من شئ اخر ؟
    hergün akvaryumunuza işemeyi deneyin... anlayacaksınız. Open Subtitles حاول فقط أن تتبول في حوض اﻷسماك يومياً وستفهم ما أعنيه
    Aldığınızı biliyorum, çünkü Amerikalı'ların yarısı bunu her gün yapıyor. TED أنا أعرفكم أنكم فعلتم لأن نصف الأمريكيين يفعلون ذلك يومياً.
    Bu Başkan'ın her gün imza atarken kullandığı kalem, değil mi? Open Subtitles هذا هو القلم الذي يستخدمة الرئيس يومياً ليوقع الاوراق اليس كذلك؟
    İnsanlar, günde bir dolar gibi bir ücrete, bizim atıklarımızı ayırmaktadırlar. TED حيث يقوم الناس بالنبش في أشياءنا مقابل أقل من دولار يومياً
    günün on saati arabadayım bayan bir ortağa ihtiyacım var. Open Subtitles أنا محبوس في سيارة لعشر ساعات يومياً أحتاج إلى شريكة
    İnsanlar onu hergün satıyor. Bedavaya veriyorlar. Open Subtitles الناس يرتكبون الذنوب يومياً و يكفرون عنها
    Nişanlını asla göremediğini söylemiştin. Bu şekilde,onu hergün görebilirsin. Sadece yardımcı olmaya çalışıyorum. Open Subtitles ‫دائما تخبريني بأنك لاترين خطيبك كثيراً هكذا سترينه يومياً ‫, إني فقط أريد المساعدة
    Aslına bakarsanız hergün sinemalarda, TV'de de kim bilir kaç kişi öldürülüyor? Open Subtitles ولكن كم من شخص يموت بصورة واقعية في الأفلام وعلى التلفاز يومياً ؟
    Gölümüzü havanin izin verdigi hergün kürek çekmis olarak, bundan önceki yedi rektörlük yönetimi dönemi boyunca, Open Subtitles بعد التجذيف في بحيرتنا يومياً إن سمح الطقس خلال الإدارات الـ7 الأخيرة أشعر بأنني أكثر
    Belki de kötümserlik, hergün kullanmamız gereken nemlendirici krem gibidir. Open Subtitles ربما علينا أن نطبّق التشاؤم يومياً مثل المرطب
    Tüm cephelerden hergün rapor alıyorum. Open Subtitles أنا أستلم التقارير يومياً من سائر الجبهة
    Sebebiyse bir çocuğun her gün ona gelip şeker getirmesiymiş. Open Subtitles لأن ناك فتى كان يزوها يومياً ويحظر لها اشياء جميلة
    her gün yangınla savaşan... en az 500 itfaiyeci var burada. Open Subtitles لا بد أنه يوجد 500 إطفائى هنا ويقومون بنفس البطولات يومياً
    Milyonlarca kişi her gün jambon yiyor. Bundan çıkarak solucan düşünmek baya zor. Open Subtitles ملايين الناس تأكل لحم الخنزير يومياً إنه استنتاج ضخم أن تفكر بالدودة الشريطية
    25 kiloluk bir insansı maymun, beynindeki 53 milyar nöronu tutabilmek için günde 8 saat yemek yemek zorundadır. TED على القرد الذي يزن 25 كيلوجراماً أن يأكل لمدة 8 ساعات يومياً ليدعم دماغاً يحوي 53 مليار خلية عصبية.
    Pratikte bunu yapabilmek için birkaç yıla daha ihtiyacımız var ama hâlen günde 1000 çocuk sıtmadan hayatını kaybediyor. TED في الواقع، لا يزال أمامنا بضع سنوات قبل تحقيق ذلك لكن حتي الآن، يموت 1,000 طفل يومياً بسبب الملاريا.
    Yaptığı elbise ve ayrıca süs takılarını satışını yaparken düşündüm. Şimdi Jane günde 4 dolardan daha fazla kazanıyor. TED ولقد تأملت، بينما كنت أشاهدها تبيع الثياب، وأيضاً الحلية التي تصنعها. أن جين دخلها أكثر من أربعة دولارات يومياً.
    Aynen. O delikten günün 24 saati parfümlü hava üflenmesi lazım. Open Subtitles بالطبع,معطر الهواء من المفترض أن يُضخ من هذه الفتحة 24ساعة يومياً
    Veznedarlar her gece aranıyor ve her yerde güvenlik kameraları var. Open Subtitles لأن أمناء الصندوق يفتشون يومياً وهناك كاميرات مراقبة في كل مكان.
    her gün iki saatim yolda geçiyor. Haftanın beş günü. Open Subtitles و أنا أقطع من أجل العمل ، قرابة الساعتين يومياً
    Her sabah kendini tekerlekli sandalyeye tasimak nasil bir sey biliyor musun? Open Subtitles هل لديك اية فكرة عن شعور ان تكون في كرسي متحرك يومياً
    Her geçen gün, durumu daha da kötüleştiren şeyler yapıyoruz. Open Subtitles لهذا نحن نقوم يومياً بفعل أشياء تجعل الوضع يزتاد سوءً
    İzin veriyorlar ve bizim de günlük 40-50 konsere gitme şansımız oluyor. TED هم يمنحون السماحية و نحصل يومياً على 40 أو 50 حفلة باليوم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد