ويكيبيديا

    "'daki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فى
        
    • هنا في
        
    • في ولاية
        
    • الذي في
        
    • في منطقة
        
    • في مكتب
        
    • التي في
        
    • من في
        
    • الموجود في
        
    • في مطعم
        
    • في فيلم
        
    • في بلدة
        
    • في جامعة
        
    • في شركة
        
    • واحد في
        
    Demek istediğim, öyle bir çırak Simpsons'daki yemekleri karşılayamaz, değil mi? Open Subtitles اعنى ان مساعد البقال لن يتحمّل تكاليف دعوة فى محل سيمبسون
    "La Gabirella'daki üç unutulmaz gecenin anısına." La Gabriella onun yatı oluyor. Open Subtitles فى ذكرى ثلاث ليالى لا تنسى على ظهر جبريلا ، الياخت خاصتها
    Georgia'daki fidanlığından... ve papatya gibi beyaz dostlarından bıktım usandım artık! Open Subtitles و أنا سئمت السماع عن مزرعتك فى جورجيا و أصدقائك العفيفين
    CBI'daki yangın güvenlik sistemine ulaşmak ve etkisiz hâle getirmek kolay mı? Open Subtitles ونظام السلامة من الحرائق هنا في المكتب.. هل يسهل الوصول إليه وتعطيله؟
    - Fräulein (bayan) Birleşik Devletler de, Chicago'daki Gamma Beş deneylerinde bulundunuz mu? Open Subtitles ا سيدى ألم تكونى حاضرة اثناء تجارب جاما خمسة فى الولايات المتحدة ؟
    Marengo'daki gibi, her şey tek bir büyük savaşa bağlı. Open Subtitles يعتمد كل شئ على معركة كبيرة مثلما كان فى مارينجو
    1969 yılında, bir arkadaşım beni Tokyo'daki Amerikan Elçiliğinde bir partiye çağırdı. Open Subtitles فى عام 1969 دعانى صديق لى إلى حفلة للسفارة الأمريكية فى طوكيــو.
    - Hadi ama! Greenwich Village'daki yol kenarı kafelerinden birinde değilsin. Burası Broadway. Open Subtitles إنك لست فى إحدى مقاهى الرصيف فى قرية جرينيتش ، هذه هى برودواى
    Ve özet olarak Shawshank'daki her adam kendini özgür hissetmişti. Open Subtitles و للحظات وجيزة كل رجل فى شاوشانك شعر انه حر
    Anladığım kadarıyla Meryton'daki Philips teyzenizi çok sık ziyaret ediyorsunuz. Open Subtitles أنت تزورين خالتك السيدة فيليبس فى البلدة بأنتظام كما فهمت
    Dünya'daki son gecemi annemle babamın artık kavga etmiyorlarmış gibi davranmalarını izleyerek mi geçireceğim yoksa on yıl boyunca hatırlayacağım şeyler mi yapacağım? Open Subtitles هل أمضى آخر ليلة على الأرض مع امى وأبى لأراهما وهما يدعيان عدم المشاجرة ؟ أو أبذر مصروف عشر سنوات فى المركز التجارى
    Fakat Paradise'daki soyguncular, atik hırsızlar değirmenciler, su kenarındaki balıkçılar Fahişeler ve travestiler. Open Subtitles المتسولين، اللصوص هنا فى الفردوس النمور العمياء على الميناء السماكين والمنشقين هو وهى
    Pek çok insan Hub'ın Kuzey Afrika'daki en iyi binici olduğunu söyler. Open Subtitles معظم الناس كانت تقول أن هب كان أفضل فارس فى شمال أفريقيا
    Önümüzdeki 48 saat içinde üçünüzün resmi Avrupa'daki tüm karakollara ulaşır. Open Subtitles فى خلال 48 ساعه ستنشر صوركم فى كل اقسام شرطه اوربا
    Çocuklar, Peru'daki araştırmada bize çok yardımcı olacak. Çocuk konusunda deneyimli misiniz? Open Subtitles كان الأولاد مفيدين فى أبحاثنا فى البيرو هل لديك خبرة بالأولاد ؟
    Burada Ta Prohm'daki 12nci yüzyıldan kalma tapınak medeniyetin harikasıdır. Open Subtitles معبد القرن 12 هنا في تا بروهم هو أعجوبة الحضارات،
    Eğer Alabama'daki şişko eziklere ya da Iowa'daki ev hanımlarına bir sürü boktan şey satmak istiyorsanız onların hayallerini dürtün. Open Subtitles إذا كنت تريد بيع حفنة من حماقة غير مجدية الخاسرين الدهون في ولاية ألاباما وربات البيوت بالملل في ولاية ايوا،
    insanlarin kacirildigi ve petrolun geldigi yer o petrol ki bazen Nijerya'daki herkezi cildirttigini dusunuyorum TED يتم إختطاف الناس، وحيث يُستخرج النفط، النفط الذي في بعض الأحيان كما أعتقد يحركنا كالمجانيين في نيجيريا.
    Solda, Japonya'daki Magic Lantern'ı görüyorsunuz. Ginza, Tokyo'da yer alıyor. TED هنا على اليسار، لديكم ذ ماجيك لانترن في اليابان. في منطقة جينزا في طوكيو.
    Kat ve Marie yıllarca West Virginia'daki Mercer County Mahkemesi'nin bodrum katında penceresiz bir ofiste çalışıyorlar. TED عملاَ معًا لسنوات في مكتب بلا نوافذ. في سرداب في محكمة بمقاطعة ميرسر غرب فرجينيا.
    Son iki veya üç yılda Asya'daki gerçek yaşam projelerinde aslında ilk kez Habitat'ın yaşam kalitesinin farkına varıyoruz. TED في السنتين او ثلاثة السابقة لقد، للمرة الاولى نحقق جودة الحياة التي في "هابيتات" في مشاريع واقعية عبر آسيا.
    Freddy, bak Ray'i bilmem ama Garrison'daki herkes katil değil. Open Subtitles فريدي , أنا لا أعلم بخصوص راي ؟ لكن ليس كل من في جيرسون مجرمين ؟
    O korkunç kasırga Pompano'daki Tabernathys çiftliğini tamamen yok etti. Open Subtitles لأن أسراب الطيور قامت بتخريب كل القرع الموجود في مزارعنا
    Boston'daki ateşli hastalıkların nedeni bilinmiyor. Open Subtitles ظهر فيروس إي كولي في ميشيغان في مطعم لحوم
    Özel Bir Kadın(Pretty Woman)'daki Julia Roberts gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر كأني جوليا روبرتس في فيلم المرأة الجميلة
    Çok geçmeden annem birçok Somalili'nin Minnesota'daki küçük bir kasabaya sığındığını öğrendi. TED سرعان ما علمت أمي أن العديد من الصوماليين وجدوا ملجأ في بلدة صغيرة في ولاية مينيسوتا.
    Size bir başka örnek vereyim: 2008 yılında UCLA'daki bir grup araştırmacı, şehirde hırsızlığın yoğun olduğu bölgelerde örüntü arıyordu. TED لنأخذ مثالًا آخر: في 2008، بحثت مجموعة في جامعة كالفورنيا عن أنماط انتشار السرقة في المدينة.
    Samsung'daki işimi bile bıraktım. Tüm paramı sağlık faturalarına harcadım. Open Subtitles تركت عملي في شركة سامسونج كل مستحقاتي صرفتها على علاجه
    Bir öğrencinin Amerika'da ya da Avrupa'daki eğitim masrafıyla AMBE'de beş öğrenci eğitim görebilir. TED يمكن تعليم خمسة طلاب في آيمز بتكلفة تعليم طالب واحد في الولايات المتحدة أو أوروبا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد