Televizyonda, fare, kedinin ciğerlerini çıkardı ve onları, gayda gibi çaldı. | Open Subtitles | على التلفاز ، ذلك الفأر أخرج رئات القط وعزف بها كالمزمار |
Siyah şapkalı bir şey demedi... Öylece silahını çıkardı ve bam! | Open Subtitles | .صاحب القبعة السوداء لم يقل شيئاً .أخرج فحسب سلاحه وأطلق النار |
Sorun değil dedi. Sıradan bir mahkumu çekip çıkardı ve olduğu yerde vurdu. | Open Subtitles | قال لى لا مشكلة سحب سجيناً من الصف ، وأطلق عليه النار |
Sonra pantolonunu çıkardı, yaptığının yanlış olmadığını... çünkü gerçek babam olmadığını söyledi. | Open Subtitles | ثم خلع بنطاله و قال أنه لا مشكلة هناك لأنه ليس أبي |
Eteğinin cebinden bir parça pişmiş balık lokması çıkardı ve yemeye başladı. | Open Subtitles | أخرجت من جيب تنورتها كِسرة من سمك مطبوخ وشرعت في أكله |
Medea büyülü sözlerii mırıldanırken Jason cıvatayı çıkardı. | TED | وبينما كانت ميديا تقوم بتعاويذها، أزال جيسون المسمار. |
farklı bir görüşe sahipti. İnsanlığı zincirden çıkardı ve insanın istediği mertebeye ulaşmak gibi eşsiz bir yetisi olduğunu iddia etti. | TED | لقد نزع البشر من السلسلة وزعم أن البشر لديهم قدرة فريدة لاتخاذ أي موقع يريدون. |
Silahını çıkardı, kavga ettiler Flanagan ağır bastı ardından Bardot'u sırtından vurdu. | Open Subtitles | أخرج سلاحه وقاتل والزعيم إمتلك اليد العليا ثم أطلق النار على ظهره |
Mantosunun cebinden bir not defteri çıkardı ve enine doğru bir çizgi çizdi. | Open Subtitles | أخرج مذكرة من جيبه وكانت مفكرة كبيرة نوعًا ما |
Oturur oturmaz... bu yüzüğü çıkardı, o kadar heyecanlandım ki... garsondan bir peçete daha istemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | حالما جلسنا أخرج هذا الخاتم وعندها تأثرت كثيراً وطلبت من النادل أن يحضر لي منديلاً آخر، عذراً |
Birinci sınıftaki şu adam kolluğundan TV çıkardı. | Open Subtitles | الرجل الجالس في مقعد الدرجة الأولى أخرج شاشة تلفاز من مسند الذراع |
Birden bire silahını çıkardı ve beni ağaca aynen böyle kelepçeledi. | Open Subtitles | عندما سحب مسدسه الكبير ودفعني نحو الشجرة وقيدني هكذا |
Hikâyesini duydun. Adres defterimi çıkardı. | Open Subtitles | انت سمعت قصته لقد سحب مني مفكرتي السوداء |
Ayakkabılarını çıkardı, silahı Jackie'nin akıllıca bıraktığı kanepenin altından aldı. | Open Subtitles | خلع حذاءه أخذ المسدس من تحت الأريكة حيث جاكي ألقيت عليه خطه بحيث يمكن نسيانه في وقت لاحق |
Altıncı devrede ayakkabılarını çıkardı ve çoraplarıyla oyuna devam etti. | Open Subtitles | في الشوط السادس، خلع حذائه ولعب في جواربه. |
Ya kulenin bir mil dışına çıkmadan önce cep bataryasını çıkardı, ya da kulenin civarı dışına çıkmadı. | Open Subtitles | إمّا أنّها أخرجت البطارية من هاتفها قبل أن تدخل مسافة ميل واحد من البرج، أو أنّها لمْ تدخل مسافة ميل واحد منه. |
Cerrah, omuriliğe herhangi bir zarar vermeden tümörü çıkardı. | Open Subtitles | أزال الجراح الورم دون إصابة الحبل الشوكي |
Ama onlardan birisi maskesini çıkardı, sanki diğeri yüzünü görsün diye yapıyordu. | Open Subtitles | ولكن أحدهم نزع خاصّه، وكأنه أراد أن يرى الرجل وجهه |
Evet, peki, yedek lastiğim vardı... ama bir salak onu Kancalı Halata yer açmak için dışarı çıkardı. | Open Subtitles | نعم، حسناً، كان لدي إطاراً إضافي لكن هناك أخرق أخرجه ليفسح المكان لوضع خطافه الجنسي |
Diğer gün, elbiselerini çıkardı ve sonra onları küçük küçük katladı. | Open Subtitles | في اليوم التالي، خلعت ملابسها و رتبتهم بشكل منظم. |
Evsiz bir adamın yanında durdu. Cebinden 100 dolar çıkardı... ve pencereden sarkıp... | Open Subtitles | وأخرج صديقي ورقة بمئة دولار من جيبه واخرج رأسه من النافذه |
Nasıl oldu da avukatın seni tek gün yatmadan çıkardı? | Open Subtitles | كيف محاميك أخرجك بدون أن تقضي يوم واحد؟ لا أعرف. |
Beni şehirden o çıkardı ve onun öğretilerinden gittikçe daha çok etkilenmeye başladım. | Open Subtitles | لقد أخرجني من المدينة وبدأت أتعلم أكثر وأكثر من دروسه |
Bizi piramitten çıkardı ama | Open Subtitles | لقد أخرجنا من الهرم إستمرّ ، مديفيكس |
Her zaman kanıta ihtiyaç duyulsaydı, asillerin çoğu halkın arasından çıkardı. | Open Subtitles | إنظر في الأمر بعناية، حتى أكثر الناس .إرستقراطية سيظهر بمظهر رديء |
Havuzdan çıkıyordu, üstünü çıkardı salladı | Open Subtitles | كانت تريد أن ترى بما عبثت لقد نزعت قميصها |
Cesur lain'ımı sadece avucunun içini kullanarak öldürdü. Sonra, üzerinde kan olmayan hançeri karnından çıkardı. | Open Subtitles | قتلت ولدي الشجاع براحة يدها، ثم سحبت الجنجر من جنبها دون دماء. |