Bizi biraz yalnız bırakın. Kıyafetlerini çıkarmam gerekiyor. | Open Subtitles | أعطونا بعض الخصوصية، أحتاج أن أخلع ملابسها |
Şu kedi pisliğini davulun içinden çıkarmam lazım. | Open Subtitles | فقط علي أن أزيل فضلات الهرر الصغيرة من الطبل |
Kusura bakma, jambonu fırından çıkarmam lazım yoksa kuruyacak. | Open Subtitles | آسف، عليّ إخراج لحم الخنزير هذا من الفرن وإلاّ جفّ |
Onu buradan çıkarmalısın. - Seni buradan çıkarmam lazım. - Başaramazsın. | Open Subtitles | ـ يجب أن أخرجك أنت من هنا ـ لن تكون قادراً على ذلك |
- Onu buradan çıkarmam gerekiyor. - Hayır, bunu yapmayacaksın. | Open Subtitles | يجب عليّ أن أخرجه من هنا لا، انت لن تفعل هذا |
Onu Almanya'dan çıkarmam bana pahalıya mal olacak şuan sana bunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | سوف أتكلف الكثير من المال كى أخرجها من ألمانيا |
Saçımı taramam ya da... gözlüğümü çıkarmam gerekmiyor. | Open Subtitles | وليس علي تسريح شعري أو خلع نظارتي |
Belki de su vermek için bandı çıkarmam,_BAR_sana yanlış fikir verdi. | Open Subtitles | ربما نزع الشريط عن فمك اعطاك فكرة خاطئة |
Arabayı vermem için önce bir izin çıkarmam gerekiyormuş da. | Open Subtitles | عليّ فقط أن أحصل على تصريح قبل أن أسمح بإخراج السيّارة |
- Evet. Kodeste olduğumuzu biliyorum ama pantolonumu çıkarmam. | Open Subtitles | أعلم أنّنا في السجن لكنني لن أخلع سروالي. |
Başkasının evinde asla ayakkabılarımı çıkarmam ben. | Open Subtitles | فأنا لا أحب أن أخلع حذائي في منزل شخص آخر |
Bazı geceler ayaklarım o kadar şişerdi ki fiziksel olarak ayakkabılarımı çıkarmam mümkün olmazdı. | Open Subtitles | في بعض الليالي , كانت قدماي تتورّمان جدّاً كنتُ غير قادرة من الناحية الجسدية حتى أن أخلع حذائي |
Şu an için tehlikeyi atlattı fakat kurşun parçalarını çıkarmam gerek. | Open Subtitles | لقد مر مرحلة الخطر حاليًا، ولكن يجب أن أزيل تلك الشظايا المتبقية. |
İncelemek için beynini çıkarmam gerekiyor ama dayımı hatırlattığı için zorlanıyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن أزيل مخه للفحص ولكن ذلك صعب لأنه الآن يذكرني بعمي |
Çünkü hepsini bir an önce evimden çıkarmam gerek. | Open Subtitles | لأنه يجب علىّ إخراج هذا الطعام من المنزل |
Hem senin ve ailenin güvenliği için, seni o evden çıkarmam lazım. | Open Subtitles | و لسلامتك انت و عائلتك يجب أن أخرجك من ذلك المنزل |
çıkarmam gerek bunları yoksa ömrü boyunca felç olur. | Open Subtitles | يجب أن أخرجه الآن و إلا ستكون مشلولة بشكل دائم. |
Onu çıkarmam 8 dakika sürdü. | Open Subtitles | استغرقني الأمر 8 دقائق حتى أخرجها |
Şunu çıkarmam gerekiyor. | Open Subtitles | ماذا؟ أريد فقط أن خلع قميصي. |
Kontakt lenslerimi çıkarmam lazım. | Open Subtitles | ولكني سأضطر إلى نزع عدساتي اللاصقة |
Arabayı vermem için önce bir izin çıkarmam gerekiyormuş da. | Open Subtitles | عليّ فقط أن أحصل على تصريح قبل أن أسمح بإخراج السيّارة |
Bana birisini bagajdan çıkarmam için yardım eder misiniz? Evet. Sen iyi misin? | Open Subtitles | هل يمكنكم مساعدتى فى اخراج مورجان من الشنطة {\pos(192,240)} هل أنت بخير ؟ |
- Onu buradan çıkarmam gerek. - Hayır, yapamazsın. | Open Subtitles | يجب ان اخرجه من هنا لا تستطيع. |
Onu oradan çıkarmam ve isteyerek yapmadığımı anlatmam lazım. | Open Subtitles | عليّ إخراجها وإخبارها بأنّي لمْ أقصد ذلك |
Çalışırken kostümümün herhangi bir parçasını çıkarmam yasak. | Open Subtitles | لا يسمح لي بخلع أيّ جزء من الزي بينما أنا في العمل. |
Bilmem, güzel bir mekanda iyi vakit geçirirsem olay çıkarmam diye olabilir belki? | Open Subtitles | لا أدرى , لنمضى وقت جيد فى مكان ما حتى لا أسبب المتاعب |
Ve bu gömleği beğendiysen bir ay üzerimden çıkarmam. | Open Subtitles | ,و لو أعجبك هذا القميص لن أخلعه حتى و لو مضى شهر |