Orada hayallerini yaşamaya çalışan insanlar var aslında. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه كان كذلك ثمة أشخاص يحاولون أن يعيشون أحلامهم |
Ama beni aramaya çalışan insanlar var. | Open Subtitles | ولكن هناك أشخاص يحاولون البحث عني |
Yerler değişiyor ama içinde çalışan insanlar değişmiyor. | Open Subtitles | مواقع جديدة ، لكن الأشخاص الذين يعملون بها لا يتغيرون |
Benim için çalışan insanlar gerçek değişiklikler yaparlar... ve çizgilerin içini doldurmamıza gerek yok. | Open Subtitles | الأشخاص الذين يعملون لدي، يُحدثوا تغيير ولا يتوجّب علينا التمييز بين هذا وذاك |
Ve her zaman işin içinden para ödemeden çıkmaya çalışan insanlar oldu. | Open Subtitles | و هناك الكثير من الناس الذين يحاولون التهرب من الدفع |
Burada çalışan insanlar aile gibidir. Güvenlerine para yüzünden ihanet etmeyeceğim. | Open Subtitles | الناس الذين يعملون هنا مثل العائلة ولا يمكن الخيانة من أجل المال |
...ve burada çalışan insanlar geçim kaynaklarını kaybedecek. | Open Subtitles | والناس الذين يعملون هنا سيخسرون لقمة عيشهم |
Nitekim, onu öldürmeye çalışan insanlar var, haksız mıyım? | Open Subtitles | مع ذلك، هناك أشخاص يحاولون قتلها، صحيح؟ |
Dışarıda beni öldürmeye çalışan insanlar var. | Open Subtitles | هناك أشخاص يحاولون قتلي |
Yardım etmeye çalışan insanlar. | Open Subtitles | أشخاص يحاولون المساعدة |
Bu bizim de yapmamız gereken bir şeydir, yani terörle mücadele yöntemleri üzerinde çalışan insanlar, doğrusu Google çerçeveli gözlüklerini ya da her neyse, takmayı bırakmalıdırlar. | TED | ولابد لنا أيضاً أن نتكيف معه، ويعني هذا أن على الأشخاص الذين يعملون على مكافحة الإرهاب أن يبدأوا، فعلياً، مرتدين نظارات قوقل الملونة الخاصة بهم، أو مهما كان. |
Kökenini anlamadığımız, eş zamanla takip edemediğimiz problemleri bu problemler üzerinde çalışan insanlar tamamen görünmezken ve bazen birbirimize bile görünmezken problemleri nasıl çözebilirdik? | TED | كيف يمكننا حل مشاكل لم نفهمها أساسًا، لم نتمكن من رصدها أثناء حدوثها فعليًا، وحيث كان الأشخاص الذين يعملون على هذه القضايا غير مرئيين لنا، وغير مرئيين أحيانًا لبعضهم البعض؟ |
Benim için çalışan insanlar benim liderliğimde hareket ederler. | Open Subtitles | الأشخاص الذين يعملون لي يتبعون قيادتي |
Beni aldatmaya çalışan insanlar... pişman olurlar. | Open Subtitles | الناس الذين يحاولون خداعي يأسفون لذلك. أفهمتني؟ |
Bana şantaj yapmaya çalışan insanlar genellikle pişman olurlar. | Open Subtitles | الناس الذين يحاولون ابتزازي عادة ما يندمون على ذلك |
Size çalışan insanlar bunu kanıtlamak zorunda Taahhüt edilen sigorta dolandırıcılığı ve rüşvet. | Open Subtitles | كلّ ما عليهم إثباته هُو أنّ الناس الذين يعملون لحسابكِ ارتكبوا احتيالاً على التأمين ورشوة. |
Benimle çalışan insanlar, yanımda savaşan insanlar, benim ailem. | Open Subtitles | الناس الذين يعملون معي الناس الذين يقاتلون بجانبي هم عائلتي |
Benimle çalışan insanlar benim için bir çalışandan fazlasılar. | Open Subtitles | الناس الذين يعملون لحسابي يعنون اكثر من مجرد عمال |
Orada çalışan insanlar, onlar en iyileri. | Open Subtitles | ...والناس الذين يعملون هناك، إنّهم الأفضل، إنهّم القمّة |