Senin için son yüzyılı yeniden yaratmaya çalıştığımı Tanrı biliyor. | Open Subtitles | الرب يعلم أنني كنت أحاول إعادة إنشائك في القرن الماضي. |
Burayı havalı bir yer yapmaya çalıştığımı bile bile, niye kapıcı arkadaşını çağırdın? | Open Subtitles | لِم دعوتِ صديقتكِ الحارسة بينما تعلمين أنني أحاول ان أُكسِبَ هذا المكان سمعة؟ |
İnsanlara erkekler için bir doğum kontrol hapı geliştirmeye çalıştığımı söylediğimde cevaplar cinsiyete göre değişiyor. | TED | عندما أخبر الناس أني أحاول تطوير حبوب منع حمل للرجال، تختلف ردة الفعل حسب النوع الجنسي. |
- Tamam. Ama diğer yolu seçmeye çalıştığımı unutmamanızı istiyorum. | Open Subtitles | هذا جيد لأن الشريط سيوضح أنني حاولت أسلك طريق التضحية |
Rahip olmayan herhangi biri kadar İncil üzerine çalışmışlığım olduğunu ve onun hükümlerine göre yaşamaya çalıştığımı söylemek kendini övmek olmaz sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أننى لست متبجحاً أن أقول التي قد درست الكتاب المقدس بقدر أي شخص عادى و أننى قد حاولت أن أعيش |
Burada ne kadardır çalıştığımı biliyor musunuz? | Open Subtitles | سيتم نقلي إلى قسم الأخبار، والذي يعد حقا موطن قوتي. أتعرف كم من الوقت كنت اعمل هنا؟ |
Ve o sıcak duşun altında beklediğimi ve parmaklarımı eritmeye çalıştığımı hatırlıyorum. | TED | و اتذكر اني كنت واقفا تحت الماء الساخن و احاول اذابة اصابعي. |
İnsanlar gerçeğini taklit etmeye çalıştığımı sanırlarsa diye. | TED | في حال اعتقد البعض أنّي أحاول تقليد الأشياء الحقيقية. |
Yani, oraya bir patlayıcı yerleştirmeye çalıştığımı düşündüler ve bu olasılığı bir buçuk saat boyunca araştırdılar ama hiçbir zaman kelepçe takılmadı ya da bir hücreye girmedim. | TED | لقد ظنّوا أنني كنت أحاول زرع عبوةِ ناسفة، وقاموا بالتحقيق في هذا الاحتمال لمدة ساعة ونصف، ولكن لم يتم تكبيلي بالأصفاد، ولم أُنقل أبدًا إلى زنزانة سجن. |
Lütfen geride dur. Onu hücreye sokmaya çalıştığımı görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترين أننى أحاول إدخاله إلى الزنزانة ؟ |
Yıllardır onu kontrol etmeye veya öldürmeye çalıştığımı ve başaramadığımı da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرف أيضاً أني لسنوات عدة كنت أحاول فرض سيطرتي عليها أو القضاء عليها لكني لم أتمكن من ذلك |
Yıllardır onu kontrol etmeye veya öldürmeye çalıştığımı ve başaramadığımı da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرف أيضاً أني لسنوات عدة كنت أحاول فرض سيطرتي عليها أو القضاء عليها لكني لم أتمكن من ذلك |
Bu görüşmenin yol açacağı nahoş durumdan kendimi sıyırmaya çalıştığımı düşünme. | Open Subtitles | لا تظن أنني أحاول التخلص منك بهذه الطريقة الغريبة الصعوبة التي من الممكن أن يسببها هذا اللقاء |
Emniyet kemeri konusunda yardımcı olmaya çalıştığımı hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتذكرين كيف حاولت مساعدتك مع حزام الأمان ؟ مساعدتي ؟ |
Ne kadar süredir ona ulaşmaya çalıştığımı biliyormusun? | Open Subtitles | هل تدرك كم من الوقت حاولت .. لأصل اليها ؟ |
- Berbat. Oradayken bir kız herkese onu öpmeye çalıştığımı söyledi. | Open Subtitles | تلك الفتاة من كنيستي , أخبرت الجميع أنني حاولت تقبيلها |
Boris Balkan için çalıştığımı size söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | كان من المفروض ان اخبرك فى الحال اننى اعمل لدى بوريس بالكان |
Çok çalıştığımı biliyorum. Kusura bakma, söz veriyorum arayı kapatacağım. | Open Subtitles | حبيبي, أعرف أني كنت اعمل كثير وأنا آسفة وأعدك بأني سأعوضك |
Hayır, şu anda ne üzerinde çalıştığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا، لا، لا أستطيع أن أخبرك بما اعمل عليه الآن |
Herkesin işimde ilerlemek için zor yoldan çalıştığımı düşündükleri sırada? | Open Subtitles | أدع الجميع يعتقدون أني احاول الوصول إلى القمة من خلالك |
Seninle empati kurmaya çalıştığımı ve bazı hatalar yaptığımı biliyorum ama bence benim hakkımdaki fikrin üzerine gayet adil bir görüşüm var. | Open Subtitles | لقد حاولتُ بالفعل أن أتعاطف معك وأعلم أنني ارتكبتُ بعض الأخطاء ولكنني أعتقد أن لدي فكرة صحيحة إلى حد بعيد عن رأيك بي |
Bana Dekkar diye birinin tasarımı üzerinde çalıştığımı söylediler. | Open Subtitles | أخبروني أنني كنت أعمل على تصميم لشخص ما إسمه ديكير ديكير؟ |
15 yıl önce, bir biyologla açık ortaklık sonrasında ne ile ve nasıl çalıştığımı tamamen değiştirdim. | TED | منذ 15 سنة، غيّرت كليًّا ما عملتُ معه وكيف عملت بعد تعاونٍ ملهمٍ مع عالِم للأحياء. |
Hayır, seninle çalıştığımı Beşinci Kol ile iş birliği yaptığımı düşünüyorlar. | Open Subtitles | صحيح، يظنّونني أعملُ معك. و أتعاون مع الرتل الخامس. |
Baskıyı, yaşlı hanımları ve bir kilisede annemin beynini kurtarmak için seni becermeye çalıştığımı görmezden gelmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | اسمعي، أنا أحاول تجاهل الضغط ...والسيدات العجايز وحقيقة محاولتي جماعكِ في الكنيسة لإنقاذ دماغ أمي |
Web sitemi gezdiysen, kendiminki için ne kadar çalıştığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنت قَدْ كُنْتَ في موقعِ الويب، تَعْرفُ كَمْ أَعْملُ على خاصتى |
Ne yapmaya çalıştığımı anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تَفْهمُ الذي أُحاولُ أَنْ أعْمَلُة. |
Bekle, Sana Ö.D davalarında senin için çalıştığımı söylemeyi mi unuttum? | Open Subtitles | انتظر، هل نسيتُ إخبارك أنّي كنتُ أعمل على قضايا المُحقق الخاص لأجلك؟ |
Neden o zorba için çalıştığımı düşündün? | Open Subtitles | لماذا أفترضت أنني أعمل لحساب ذلك الطاغي؟ |
Ayrıca hükumet için çalıştığımı ve uzun süre uzakta olacağımı söyledim. | Open Subtitles | وأخبرتهم انني أعمل لدى الحكومة وانني سأكون بعيداً عنهم لمدة طويلة |
Çok çalıştığımı ama her eve geldiğinde beni görmekten çok memnun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مخبرا إيّاي أنّي عملت كثيرا، لكنّه كان سعيد لأنّي كنت موجودة بالبيت |