Evimdeki her şey benim sorularıma cevap verir, çocuklarımdan hoparlörlerime kadar her şey. | TED | كل شيء في منزلي يتحدث إليّ من أطفالي إلى سماعاتي إلى كل شيء. |
Siz bana emir veremezsiniz. Ve çocuklarımdan birini asla benden alamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تأمريني وبالتأكيد لا يمكنك أن تأخذي أطفالي مني. |
Sanki...sanki çocuklarımdan birinin bir konu için beni görmeye gelmesi gibi. | Open Subtitles | و، حسناً، أملك شعور بإتجاهك مثل، حسناً، مثل أحياناً أحد أطفالي يأتى لرؤيتي حول شيئا ما أو آخر، |
Çünkü Adebisi, Hernandez ve Schillinger gibi adamları çocuklarımdan uzak tutuyor. | Open Subtitles | لأنها تُبعِد أشخاص مِثل أديبيسي و هيرنانديز و شيلينجَر عَن أولادي |
Masum bir çocuk, benim çocuklarımdan biri suçumu üstlensin diye mi? | Open Subtitles | لكي يقوم طفل صغير من احد اطفالي بتولي مسؤلية هذا الخطا؟ |
Çünkü, eğer bu kız bebeği eve götürebilsem ve kendi kızım gibi büyütebilsem,. fiziksel ve ruhsal olarak benim çocuklarımdan ayıramazdınız. | Open Subtitles | فلو أخذت هذه الطفلة معي للمنزل وربتها مثل بنتي تماما فلن يتمكن احد من تمييزها لا عقلا ولا جسديا عن أبنائي الآخرين |
O kim oluyor da çocuklarımdan sıkıldığımı söylüyor? | Open Subtitles | بإِنَّهُ للمَجيء في هنا ويُخبرُني بِأَنِّي ضجر مِنْ أطفالِي الخاصينِ؟ |
Onu rahatsız etmeyeyim."... çocuklarımdan biri yerde kanlar içinde yatarken... | Open Subtitles | بينما يكون أحد أطفالي ممدّداً على الأرض، نازفاً |
Eğer ben akrabalarım nedeniyle yargılanıyorsam çocuklarımdan beni reddetmesi mi istenecek? | Open Subtitles | لو ستتم محاكمتي من قبَل أقربائي لو أطفالي سيُطلب منهم أن يشهدوا ضدي |
Peki ölü nişanlınız benim yaşayan çocuklarımdan daha mı önemli? | Open Subtitles | إذاً, فخطيبتك المتوفاة هي أكثر أهمية من أطفالي الأحياء؟ |
D 5 yıldır çocuklarımdan ve annelerinden uzaktayım. | Open Subtitles | لخمس سنوات، كنت بعيداً عن أطفالي وأمهم |
çocuklarımdan uzak dur, anladın mı? | Open Subtitles | ابقى بعيدا عن أطفالي هل تفهم ؟ |
çocuklarımdan beni reddetmeleri mi istenecek? | Open Subtitles | لو أطفالي سيُطلب منهم أن يشهدوا ضدي |
Onunla istediğin kadar yatabilirsin ama çocuklarımdan uzak tut. | Open Subtitles | عاشرها كما يحلو لك لكن أجعلها بعيداً عن أولادي |
Bunu, iş arkadaşlarımdan, sokaktaki yabancılardan hatta kendi çocuklarımdan duydum. | Open Subtitles | سمعت ذلك من زملاء لي في العمل وغرباء من الشارع حتى من أولادي |
Ama ya çocuklarımdan biri hasta olursa diye çok korkuyorum. | Open Subtitles | و لكن يخيفيني أن أفكر ماذا سيحدث لو مرض أحد أولادي |
Yapmak zorunda kalacaksın çünkü çocuklarımdan vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | ستظطرين الي ذلك لانني لن اتنازل عن اطفالي.. |
Evet, çocuklarımdan birinin bugün önemli bir maçı vardı. Yalan söylüyor, Chuck. | Open Subtitles | أجل أحد اطفالي كان لدية مباراة هامه اليوم "هذه كذبةٌ يا "تشك |
çocuklarımdan iki tanesinin çok çalıştığını öğrenmek çok güzel. | Open Subtitles | يسرني معرفة أن اثنين من أبنائي يكدّون في عملهم |
Belli ki arkadaşın artık çocuklarımdan biri. | Open Subtitles | على ما يبدو صديقكَ أحد أطفالِي الآن. |
Bunu gerçekten çocuklarımdan birinin yaptığını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقدى حقا ان احد اطفالى فعل هذا ؟ |
Benim çocuklarımdan söz ediyorsun. | Open Subtitles | كف عن ذلك يا فينران أولئك أطفالى الذين تتحدث عنهم. |
çocuklarımdan uzak dursan daha iyi olabilirdi. | Open Subtitles | سيكون لأمر أفضل لو بقيت بعيدا عن ابنائي |