ويكيبيديا

    "çocukluk" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطفولة
        
    • طفولتك
        
    • بطفولة
        
    • الطفوله
        
    • طفولية
        
    • طفولتها
        
    • طفولتى
        
    • طفولتنا
        
    • طفولي
        
    • كطفل
        
    • الطفولية
        
    • طفولةِ
        
    • طفولتكِ
        
    • طفولتهم
        
    • للطفولة
        
    Gördün mü çocukluk aşkının tohumları gençlikte nasıl da çiçekleniyor. Open Subtitles أرأيت كيف ازدهر حب الطفولة الى حب شاعري في الشباب؟
    Sonra bütün günü çocukluk hayalimi yaşayarak yani ormanda bu ayının peşinde dolanarak geçirdim. TED ومن ثم قضيت جل ذلك اليوم وانا اعيش حلم الطفولة وانا اسير بالقرب من الدب عبر الغابات
    Yani inanıyorum ki his ve hafıza üzerine çalışan insanlar bazen çocukluk anılarını neden sakladığımızı farketmezler. TED لذا أعتقد أن الناس الذين يدرسون الإحساس أو الذاكرة دون أن يدركوا لماذا نضع جانبا ذكريات الطفولة.
    - çocukluk eşyalarınızı tutamayacağımız için üzgünüm. - Önemli değil. Open Subtitles أنا آسف نحن لا يمكن تخزين الأشياء طفولتك بعد الآن.
    Mutlu bir çocukluk geçirmesini istiyorum. Bunu ona vermek istemiyor musun? Open Subtitles أريدها أن تحظى بطفولة سعيدة لا تريد ذلك؟
    sahte mutlulukla dolu çocukluk resmim var ve boşanma olasılığımın bazı insanlardan daha az olmasını sağladığına seviniyorum. TED من صور الطفولة السعيدة الزائفة وانا سعيدة لانهم جعلوني اقل احتمالاً من الاَخرين لان اتطلق
    Bu çocukluk ritüelini geri getirmek için dışarı çıkmalısınız ve bir bölümde, bir çiçeğin fotoğrafını çekip sonra onu etiketlemelisiniz. TED لذلك عند استعادة تقليد الطفولة هذا، تحتاجون للخروج وفي فصل ما، تلتطقون صورة لزهرة ثم وسمها.
    Çocuklarımızı ve kendimizi doğal dünyaya ve basit bir hikaye sayesinde sahip olduğumuz çocukluk sevgisine, eğlenceye ve sihre yaklaştırıyoruz. TED إننا نجلب أولادنا وأنفسنا أقرب للعالم الطبيعي وذلك السحر والفرح وحب الطفولة الذي لدينا عبر وسيط القصة البسيط.
    Ama en önemli olay çocukluk hayali olan, Niagara Şelaleleri'nin öfkeli gücünü kontrol altına alıp, şehre ışığı getirmekti. TED لكن المرحلة الأهم كانت تحقيق حلم الطفولة: استغلال الطاقات الهائلة لشلالات نياجرا، وجلب الضوء للمدينة.
    Üçüncü olarak, bu çok sistematik yapı hem çocukluk çağı gelişimi, hem de türümüzün evrimi sürecinde nasıl yapılandırılmış? TED ثالثا، كيف تتشكّل هذه الهيكلة النظامية جدا أثناء نمو في مرحلة الطفولة والتطور في نوعنا البشري؟
    diye sordu. Elinde "Olumsuz çocukluk Deneyimleri" adlı çalışmanın bir kopyası vardı. TED وفي يده نسخة من دراسة بحثية اسمها دراسة تجارب التعرض للعنف في الطفولة
    "Olumsuz çocukluk Deneyimleri" çalışması, herkesin bilmesi gereken bir çalışma. TED دراسة تجارب التعرض للعنف في الطفولة إنها أمر يجب على الجميع معرفته
    Bazı insanlar çocukluk hastalıklarını atlatamadıkları için değil, atlatıyorlar, ancak 45-50 yaşlarına geldikten sonra hayatta kalamıyorlar. TED ليس لأن بعض الأشخاص لا يتجاوزون أمراض الطفولة إنهم يتجاوزونها – ولكنهم لا يعيشون بعد بلوغهم سن ال٤٥ و سن ال ٥٠
    Ve böyle bir çocukluk geçiren çocuğun hissettikleri şu şekilde. TED وهذا هو ما يشعر به أي طفل يعيش هذه الطفولة المرسومة.
    Uyandığında gördüğün el, çocukluk anıların ve geleceğin hakkındaki düşüncülerin, Open Subtitles اليد التي تراها عندما تستيقظ، ذكريات طفولتك ومشاعرك بشأن مُستقبلك.
    Rachel, farkettik ki çocukluk evine elveda etmekte biraz sorun yaşıyorsun. Open Subtitles ريتشل لقد لاحظنا بأنه لديك بعض الصعوبات لقول وداعاً لمنزل طفولتك
    çocukluk korkularının üstesinden gelebileceğime bahse girerim. Open Subtitles رَاهنتُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أَتغلّبَ علي مخاوف طفولتك
    Uzun zamandır ayrılar. Mutsuz bir çocukluk geçirdim Open Subtitles لقد انفصلوا منذ زمن بعيد لم أحظَ بطفولة سعيدة
    Bu tip taciz ve muziplik ona çocukluk anılarını hatırlatır. Open Subtitles هذا النوع من الاعتداء والمضايقة سيرجع لها كل ذكريات الطفوله
    Sen ne cüretle, travmatik bir çocukluk anısını istismar edersin? Open Subtitles كيف تجرؤين على استغلال ذكرى طفولية مأساوية
    Geçen sefer kaçtığında, direkt en iyi çocukluk arkadaşına gitti. Open Subtitles آخر مرة رحلت اتجهت مباشرة إلى أفضل صديقة في طفولتها
    Her zaman benden daha iyi bir çocukluk geçirsin istedim. Open Subtitles دائما كنت أتمنى أن تكون طفولتها أحسن من طفولتى
    Pekala, hepimizin büyüyünce onun gibi olmak istediği bir çocukluk kahramanı vardır. TED كلنا كان لدينا أبطال في طفولتنا وددنا أن نصبح مثلهم تمامًا، أليس كذلك ؟
    -Anne... Yetişkin yıllarını böyle geçirmen çocukluk. Open Subtitles إنه أسلوب طفولي لرجل يقضي حياة النضوج خاصته
    çocukluk yıllarımdan başlayarak, doğal alanları sevmeyi öğrendim. TED و من بواكير ذكرياتي كطفل تعلمت حب المناظر الطبيعية.
    Bütün çocukluk anıların sana küçükken anlattığım koca bir hikaye. Open Subtitles أن كل ذكرياتك الطفولية كانت جزء من قصة كبيرة اخبرتك بها وأنت صغيرة
    Biliyorum, ben sadece tatmin edilememiş çocukluk dönemimi, esprili tarafımla kapatmaya çalışıyorum. Open Subtitles أَعْرفُ، كُنْتُ فقط أَختفي وراء النكتةَ لإخْفاء الإستياءِ من طفولةِ غير متحققةِ.
    Her ne kadar senin çocukluk arkadaşın ve Ki Joon'un kuzeni de olsa... Open Subtitles حتى و إن كان صديق طفولتكِ ، إنه القريب الثانى لـ كى جون
    Bir araştırmaya göre çocukluk fotoğraflarında gülümseyen insanların boşanma ihtimalleri daha düşük. Bu gerçek bir araştırma, TED وجدت احدى الدراسات أن الاشخاص الذين يظهرون مبتسمين في صور طفولتهم يكونون أقل عُرضة للطلاق هذه دراسة حقيقية
    Peki ya burada geçirdiğimiz diğer çocukluk anıları? Open Subtitles أي ذكريات أخرى لديكِ للطفولة التي قضيناها هنا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد