ويكيبيديا

    "öğrendiği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أكتشف
        
    • يكتشف
        
    • يتعلم
        
    • يتعلمه
        
    • تعلمه
        
    • يتعلمها
        
    • اكتشفُت
        
    • عندما اكتشف
        
    • حيث تعلم
        
    • التي تعلمها
        
    Bunu ben de istemiyorum. Herif benim hetero olduğumu öğrendiği an bittim. Open Subtitles لا أنا أيضاً ،، إذا أكتشف الرجل ذلك سأخسر كل شيء.
    Annemin bir ilişkisi olduğunu öğrendiği gece. Open Subtitles الليلة التي أكتشف فيها أن أمى تقيم علاقة
    Bunu senden öğrendiği zamanın yüzünün halini görmeyi çok isterim, beyaz serseri. Open Subtitles أحب أن أرى منظر وجهه عندما يكتشف انك صورتهما وهما يتضاجعان
    Gardiyanı öldürenin senin hançerin olduğunu öğrendiği zaman seni asacaktır. Open Subtitles وعندما يكتشف بأنّه كان خنجرك الذي قتل سجّانه سيشنقك
    Kubbenin dışına çıkıldığında yaşanan vahşi, çılgın ortama kıyasla, herkesin birşeyler öğrendiği yada şakalaştığı. TED على عكس ما إذا دخلت في قلب القبة حيث تكون صخبة ومزدحمة والجميع يتعلم أشياء مختلفة أو يتنزه أو يفعل أي شيء آخر.
    Her polisin ilk öğrendiği şey tesadüflere inanmamaktır. Open Subtitles اول شئ يتعلمه رجل الشرطة ان لا يؤمن بالصُدف
    Bu dünyada öğrendiği her şeyi alıp götürdüğünüzde, çıplak kalan kalbi hala parlıyor. TED إن قمتم بأخذ كل شيء قد تعلمه من أي وقت مضى في هذا العالم، لا يزال قلبه الشفّاف يسطع.
    Bunlar yemek pişirme derslerimde çocukların öğrendiği tarifler. TED هذه الوصفات التي يتعلمها الأطفال في صفوف الطهي التابعة لي
    Biliyorum ama Sasha'nın yalan söylediğini öğrendiği an ki... ..yüzündeki ifadeye görmeye dayanamazdım. Open Subtitles انا أعلم . لم أستطع تحمل تلك النظرة التي في وجهه اذا أكتشف أنها كانت تكذب.
    Time Dergisi'ndeki editörüm neyle ilgili bir haber yaptığımı öğrendiği ve makalenin içine ettiği için öyle oldu. Open Subtitles هذا لأن عندما محررى في مجلة التايم أكتشف ما كنت سأبلغه فى هذه المقالة فذبح المقالة
    Bak sana bunu hiç söylemedim ama o gece babanın peşinde olduğun her şeyi öğrendiği o gece onu bulduğumda gerçekten çok kötü bir durumdaydı. Open Subtitles انظر، أنا لم أخبرك بهذا ولكن هذه الليلة الليلة التي أكتشف فيها والدك كل مافعلته
    Peki anne babasının birbirini, onu yaparlarken bile hiç sevmemiş olduğunu, bunun sadece daha seksi insanlarla yatabilmek için yapılmış bir çeşit anlaşma olduğunu öğrendiği zaman da iyi olacağını sanıyor musun? Open Subtitles ولكن اتظنون حقاً انه سيكون بخير لاحقاً عندما يكتشف ان والداه لم يحبا بعضهما ابداً ؟ حتى عندما انجبوة ؟
    Bizim birlikte olduğumuzu öğrendiği zaman ne kadar üzüleceğini düşünüyorsun. Open Subtitles تفكّر كيف سيكون مُحبطًا حين يكتشف علاقتنا.
    Bugün, Doktor'un kim olduğumu öğrendiği gün. Open Subtitles هذا هو اليوم الذي يكتشف فيه من أكون
    yanlışın doğru olduğunu nasıl kanıtlayacağını ve borcun, borç olmadığını öğrendiği, Sokrates'in yeni felsefe okuluna kaydolur. TED يلتحق البطل ستربسياديس بمدرسة سقراط الفلسفية الجديدة، حيث يتعلم كيف يثبت أن الخطأ صحيح وأن الدّين ليس دينًا.
    İnsan öğrenebilir. Uşak olmayı öğrendiği gibi. Open Subtitles المرء يمكنه أن يتعلم كأن يكون خادم مثلاً
    Bir baba olmanın en güzel yanı oğlunun mala vurmaya çalışırken öğrendiği zihinsel gerçeklere tanık olmaktır. Open Subtitles افضل شئ في ان تكون اب هو مشاهدة إبنك يتعلم إحدى الحقائق الأساسية للإصابة
    Sanki öğrendiği her şeyi çöp gibi bir kenara fırlatıyor. Open Subtitles الأمر أشبه بأنه يلقي كل ما يتعلمه ببساطة
    Bir çocuğun öğrendiği ilk şeyler illa teknoloji bağımlı şeyler değildir. Open Subtitles خذوا ولداً على سبيل المثال ما يتعلمه في بداية تجربته ليس بالضروري منوطاً بالتكنولوجيا
    Bonica, birçok hastayı tedavi ettikten sonra, öğrendiği her şeyle çelişen vakalar farketti. TED وبمعالجته للعديد من المرضى، بدأ بونيكا بملاحظة الحالات التي عارضت كل ما قد تعلمه.
    Bu noktanın insan ırkının şu ana kadar öğrendiği her şey olduğunu hayal et. Open Subtitles ‫فقط تخيلِ ‫ان هذه النقطة كل ما تعلمه الجنس البشرى
    Daha doğrusu kitaplardan öğrendiği şeyleri. Open Subtitles . أو بمعنى أخر الأشياء التى يتعلمها من الكتب
    Kocasının ününü öğrendiği için. Open Subtitles اكتشفُت سمعتِه مَع السيداتِ.
    Bu binanın bodrumunda gerçeği öğrendiği için deliren bir adam var. Open Subtitles هناك رجل بسرداب هذا المبنى فقد عقله عندما اكتشف الحقيقة
    Bu ilgisini, bütün duyularımızın son derece bağlı olduğunu öğrendiği tıp fakültesine taşıdı. TED ولازمه هذا الاهتمام في كلية الطب، حيث تعلم بشأن ارتباط جميع الحواس لدينا بشكل عميق.
    Çok muhtemel değil, ama ne yaparsa yapsın, bu öğrendiği tasarım becerilerini kullanabilecek. TED هذا أمر غير وارد الحدوث، لكن وبغض النظر عما سيفعله في المستقبل، سيكون قادرا على استخدام مهارات التصميم التي تعلمها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد