Parasını ödediğim kahveyi almak için uzanmak, inanılmaz tehlikeli bi şey haline geliyor. | TED | الوصول للأعلى لجلب قهوتي التي دفعت ثمنها هو تجربة خطرة بشكل لا يصدق. |
Gizlediğiniz kanıt için ödediğim bedel de gün gibi açık. | Open Subtitles | يمكن أن أتهم بأنكِ دفعت لي لإخفاء الدليل. |
Kahretsin! ödediğim suyu isterim ben! | Open Subtitles | فلتذهب الكارثة للجحيم أنا دفعت وأريد ما دفعته |
Tabi ki ağlarım. Çok sıklıkla olmasa da vergi ödediğim zaman ağlarım. | Open Subtitles | أوه، نعم، بالتأكيد أبكي عندما أدفع الضرائب والذي لا يحدث مرارا على أي حال |
Sana yapman için para ödediğim işi yapmama nedeninin yapacak bir işinin olmaması olduğunu mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول بأن السبب فى عدم إلتزامك فى العمل والذي أدفع إليك أجرك لتقوم به هو لا تجد أساسا عمل لتنجزه |
İki yüz benim ödediğim. O köpek servet eder. | Open Subtitles | مائتين هو المبلغ الذى دفعته فيه هذا الكلب يساوى ثروه |
Benim ödediğim aletleri alıp hâlâ ödediğim garajda kutlama yapacağım. | Open Subtitles | سأذهب وأأخذ أدواتي التي دفعت ثمنها وأحتفل في الكراج |
Siz çıkarıldığınız için ve ben paramı ödediğim için mülkün kullanım hakkı bende. | Open Subtitles | بحكم القانون، المسكن لي لأنه تم طردك وأنا دفعت مقدما |
Parasını benim ödediğim evde yaşayan bir kadının oğluma öldüğümü söylemesine izin mi verdin? | Open Subtitles | تركت إمرأة تعيش في بيت دفعت ثمنه.. تقول لك بأن تخبر إبني بأني ميتة؟ |
Konuşsana. Parasını ödediğim 17 vagon nerede? | Open Subtitles | أجبني أين عرباتي الـ17 اللواتي دفعت من أجلهم؟ |
Ona onunla olmak için para ödediğim doğru, ve yine olsa yine yaparım çünkü o benim kendimi iyi hissetmemi sağladı. | Open Subtitles | ولكن صحيح اني دفعت النقود كي اخرج معه وسوف ادفعها مرة أخرى ، لانهُ جعلني اشعر بالرضى عن نفسي |
Duyarlılık eğitimine ödediğim paraya değmiş galiba, ne dersin Tatlı Çocuk. | Open Subtitles | يبدو ان تدريب الشعور الذي دفعت ثمنه قد افادك كثيرا ايها الولد المخنس |
Bunu sen ayarladın, orospu satın alıp, paranı ödediğim halde. | Open Subtitles | أنت دبرتى هذا , يا عاهرة بعد أن أشتريتك و دفعت لكى |
Yapman için sana para ödediğim işi yapmıyor olmanın sebebinin yapacak iş olmaması olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول بأن السبب فى عدم إلتزامك فى العمل والذي أدفع إليك أجرك لتقوم به هو لا تجد أساسا عمل لتنجزه |
Size ödediğim parayla doktor, eminim birkaç cevap alabilirsiniz. | Open Subtitles | مقابل ما أدفع لك يا دكتورة، فأنا واثق أنك تستطيعين تحصيل بعض الأجوية. |
Tıbbi fikirler üretmeleri için para ödediğim insanlarla konuşmaya. | Open Subtitles | للتحدث مع الأشخاص الذين أدفع لهم ليأتوا بآراء طبية |
Benim ödediğim vergilerle ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | أنا أدفع الضرائب وماذا تفعلون في المقابل ؟ |
Vergilerini ödediğim hükümetimin, yatak odamın üzerine çökmüş hayatımı mahvetmek için hazırlandığı için üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا مستائة من حكومتي التي أدفع لها الضرائب, بالمناسبة تختبئ في غرفتي .. |
Kirasını ödediğim bu daireden çıkmam gerekmeyecekti. Böylece kızıyla beraber yaşayacaktı. | Open Subtitles | لن أضطر للخروج من الشقة التي دفعتُ ثمنها بحيث يتمكّن من العيش هنا مع ابنتي. |
O halde ödediğim 250 kefalet parasını... ve 150 ücretim olarak, toplam 400 yeter. | Open Subtitles | إذن افعل شيئاً واحدا.ادفع لي ال250 التي دفعتها عنك ككفالة و150 كأجرة.المجموع 400 روبية |
Size ödediğim paranın, kapıya bir asmakilit almaya yeteceğini sanıyordum. | Open Subtitles | بالأموال التي أدفعها لكم يا قوم أظن أنه يمكنكم وضع قفل |