| Erkek ördek adına kötü hissediyorum çünkü ördekler tek eşlidir. | Open Subtitles | أشعر بالسوء من أجل ذكر البطة, لآن البط أحادي الزواج |
| ördekler ve toplarla ilgili yaşamları boyunca oyuncak ördek ve toplara ekleyecekleri beklentiler edinirler. | TED | فيطورون توقعات حول البط والكرات فيتعرفون على خصائص البط المطاطية والكرات لبقية حياتهم. |
| Büyük bataklığa varana kadar koşar. Burada vahşi ördekler yaşarmış. İki hafta sazlıkların içinde yatmış. | TED | أوين: هربت حتى وصلت إلى مستنقع كبير حيث يعيش البط البري. ونامت في الشجيرات لمدة أسبوعين. |
| O yavru ördekler çok şekerdi. Onlara yaklaşıp beslememize izin verdiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | البطات الصغار كانت لطيفة جداً لا أصدق أنها سمحت لنا بإطعامها |
| Şimdi, bir çok kez ördekler gibi davrandığımızı biliyorum, fakat bir ördek değilsiniz. | TED | حسناً الآن، أعرف أننا نتصرف في كثير من الأحيان مثل البط، لكننا لسنا بط. |
| 4-2, lik skor ile ördekler eyalet finalinde Hawks'ın karşısına çıkma hakkını kazanıyor. | Open Subtitles | - 2 وبشكل لا يصدق وصل (داكس) إلى المباراة النهائية من بطولة الولاية |
| Değirmende ördekler, denizde kazlar, Tepesi atmaya görsün, şu şirin kız şeytana benzer. | TED | البط في ميلبوند .. والأوز في المحيطات . والشر في طفلة جميلة عندما يخطر على بالها فكرة |
| Ama onlar sadece orada yaşayan köpeklermiş ve tam suyun yanındaydı, dolayısıyla etrafta yüzen kuğular ve ördekler vardı ve her yerde büyüyen ağaçlar ve şeker varillerine yerleşmiş arılar. | TED | إلا أنها كانت كلاب متوحشة تأوي هناك تماماً بالقرب من إتجاه الميا, لذا فقد كان يسبح فيها البط والبجع وأشجار تنمو في كل مكان والنحل يبني خلاياه في براميل السكر. |
| Akşamları, göçmen ördekler Manhattan semalarından geçerek güneye göç ediyorlardı. | Open Subtitles | أحياناً فى المساء ، يكون هناك سرب من البط البرى يخوض الجنوب ، و من ورائه سماء مانهاتن |
| Doğru. Güvertede ördekler. Sevimli yavru ördekler. | Open Subtitles | صحيح , وبط فى قاع السفينة البط الصغير الجميل |
| "Küçük ördekler, büyük ördekler neşeli ördekler" | Open Subtitles | بط صغير, بط كبير الكثير من البط المتأرجح |
| ördekler her zaman çekici gelmiştir bana. | Open Subtitles | تعرفين دائماً ما كنت منجذب قليلا إلى البط |
| Küçük ördekler yerine baracudalar ve muranalar var. | Open Subtitles | إلا أنه مليء بأسماك الباراكودا وثعابين البحر بدلاً من البط المطاطي |
| ördekler de olmayacak. | Open Subtitles | لا مزيد من النقوش المربعة و لا البط البري |
| İnan bana o ördekler gidip gelebilir ama ben sonsuza dek burada olacağım. | Open Subtitles | صدقيني، قد يذهب البط و يعود لكنني سأظل هنا للأبد |
| Suya düştükleri anda plastik ördekler onları çok farklı yönlere sürükleyecek olan bir dizi akıntı ağının tam ortasına denk gelmişlerdi. | Open Subtitles | التحقت هذه البطات البلاستيكية لحظة ارتطامها بالماء بتيارات المحيط القوية التي بعثرتها في اتجاهات مختلفة |
| Oh, Bart, şu ördekler senin ne kadar harika olduğunu anlasalardı, bacağını ısırmayı bırakırlardı. | Open Subtitles | بارت لو تعلم البطات كم كنت رائعاً سيتوقفن عن نقر رجلاك |
| ördekler Çekiliyor. Alevler, siz kazandınız | Open Subtitles | انسحب فريق (داكس) والفوز لكم يا فريق (فلايمرز) |
| Tam aksine ördekler dünyanın her tarafına dağıldı. Araştırmacılar, okyanus akıntılarını daha iyi anlayabilmek için oyuncakların izledikleri yol haritalarını çıkardılar. | TED | بل حصل العكس تماما، إذ طاف البطّ حول العالم بأسره، فاستخدم الباحثون مسارها لرسم تخطيطٍ أفضل حول التيارات المحيطية. |
| Sulak alanlar olmazsa ördekler olmaz. | Open Subtitles | بدون المستنقعات لا توجد بطات |
| O zavallı ördekler öldü mü peki? | Open Subtitles | بطّ صغير مسكين هل قتلهم هذا؟ |
| Ve tavuklar ve ördekler ve kazlar ve hindiler resmen ot kadar aptaldırlar. | TED | والدجاج والبط والإوز والديك الرومى طيور غبية كأشد ما يكون الغباء. |
| Asla yapamayız. Rehineler, ölü ördekler oldu diyebiliriz. | Open Subtitles | لن نستطيع ذلك, الركاب سيموتون كالبط |
| Hey! Bu yarış kauçuk ördekler için, gerçek ördekler için değil. | Open Subtitles | هذا السباق للبط المطاطي وليس الحقيقي.. |