Böylece çift taraflı kazanç çözümünün ülkesine yardım etmesine engel olan kurallarla takılıp kaldı. | TED | لذلك علق بالقوانين التي منعته من مساعدة بلاده بقاعدة الربح للطرفين. |
50 yılı aşkın bir süre ülkesine hizmet etti. 17 yaşında donanmaya yazıldı. | Open Subtitles | خدم بلاده أكثر من 50 سنة، تطوع بالبحرية بسن الـ 17 |
Federasyon Kabir Khan'ın ülkesine yanlış yaptığını ve kınadığını bildirdi. | Open Subtitles | المجلس أدان كابير خان أعلن انه أخطأ فى حق بلده |
İçinizden ülkesine hizmet etmeye devam etmek isteyenler görevlerinin başına. | Open Subtitles | من منكم يرغب في البقاء لخدمة وطنه يبقون في مواقعهم |
"İki oğlunu devrim için ölüme gönderen bir kadın, ülkesine ihaneti nasıl düşünebilir? | Open Subtitles | كيف يمكنى لأمرأة التي ارسلت ولديها للموت من اجل الثورة خيانة بلدها |
O birinci elden, ülkesine yüklenen sefalet, korku ve başarısızlığı deneyimliyor. | TED | إنه يعاني مباشرةً من البؤس و الخوف و الفشل المفروض على دولته. |
Sigorta şirketleri ödeme yapmayınca jüriler çok kızar. Özellikle de ülkesine hizmet ederken sakatlanan bir denizcinin tek akrabasına. | Open Subtitles | هيئة المحلفين تغضب ان كان السبب عدم دفعنا لمبلغ التأمين وخاصة لو كانت لاحد اقرباء أحد الجنود وماتو وهم يخدمون البلد |
Bu ailede ülkesine hizmet etmeyi seçmeyen tek kişinin fikri. | Open Subtitles | حكمه من شخص واحد فى هذه العائلة الذى ما رُشح لخدمة بلاده |
Ama ülkesine onuruyla hizmet etmiş bir adamın ölümü için uğraşmam. | Open Subtitles | لكنى لن أبحث عن الموت لرجل قد خدم بلاده بشكل مشرف أنا لأ أريد ذلك أعرضها مرة آخرى |
"Hükümet onu ülkesine göndermek istiyor;" o zaman idam edileceği kesin. | Open Subtitles | الحكومة تريد ترجيله إلى بلاده حيث سيتم إعدامه بالتأكيد |
ülkesine hizmet etmeyi sevdiği kadar seferinin bittiğine de seviniyordu. | Open Subtitles | بقدر ما أحب خدمة بلده كان سعيدا بإنتهاء رحلته الأخيرة |
Tamam, onun kendi ülkesine hizmet ettiğine fazla inanmadım. | Open Subtitles | حسناً، ولكنني أعلم بأنّه آمن بأنّه كان يخدم بلده |
Çok karizmatikti.ülkesine gerçekten faydalı olmak istiyordu. | Open Subtitles | لقد كان حقا ذو شخصية كارزماتية, لقد أراد حقاً مساعدة بلده. |
Ama o devam etti, ve o sadece başkan olmadı, ama eski başkan olarak, ülkesine hizmet etti, hep arenada, şiddetli, güçlü, | Open Subtitles | بل فوق ذلك، كرئيس سابق، خدم وطنه وكان دائماً في الحلبة عاصفاً، قوياً |
Hepimiz için, tüm Amerikalılar'ın güvenliği için önemli bir savaş olduğunu ve ülkesine hizmet etmekten ne kadar gurur duyduğunu söylerdi. | Open Subtitles | فهذا الصراع هام من أجل أمان واستقرار جميع الأمريكيين وسيعبّر عن مدى افتخاره بخدمة وطنه |
Ve Mary ülkesine göndermek için birliklere ihtiyacı olduğunda, yardım etmek için birden bire ortaya çıktın, çünkü beni adamlarım pusya düşürülmüştü. | Open Subtitles | لقوات لكي ترسَل إلى بلدها ،كنتَ فجأة موجود للمساعدة .لأنه تم نصب كمين لرجالي |
Burada söylediğim hiçbir şeyin de her bir liderin kendi ülkesine karşı sorumluluğunun önemini küçümsüyormuşum gibi | TED | و لا أحبذ شيئا مما قيل اليوم ليوحي بأنني أقلل من قدر مسئولية كل قائد بذاته تجاه دولته. |
ülkesine aşık bir Sri Lanka vatandaşı. | Open Subtitles | هذا أنا مواطن عادي من العالم , مواطن عادي من سيريلانكة .. من البلد التي أحب |
Cesur Mickey Fare'nin özgür ülkesine. Mickey Fare mi? | Open Subtitles | أتعلم، بلاد الحرية، موطن الشجعان ميكي ماوس؟ |
Bu yüzden bu şirketin kendi ülkesine benzemesini anlamıyorum. | Open Subtitles | لذا فأنا لا أرى أن هذه الشركة دولة مستقلة بذاتها. |
Kral Ferdinand'ın ülkesine bir daha saldırmayacağına dinin ve şerefin üzerine yemin eder misin? | Open Subtitles | هل تتعهد رسميا انك لن تهاجم ابدا بلد الملك فرديناند ؟ |
Yakın dostlarından birinin ülkesine ihanet ettiğini öğrenmek kötü olmalı. Kaçırılmıştı. | Open Subtitles | لابد من أن يصيب احد من معارفيك القريبين الذين يخنون وطنهم |
Neredeyse mükemmel bir ameliyat ve üç aylık rehabilitasyon ve sonunda yaşayanlar ülkesine geri döndüm. | Open Subtitles | جراح شبه مثالية وثلاثة أشهر من النقاهة والآن أعود أعود لأرض الأحياء |
ülkesine ihanet etmiş bir S.S.'in buraya girmesi mümkün değil. | Open Subtitles | لضابط الأس أس هذا الخائن لبلده الدخول هنا |
"Richard Blaine, Amerikalı. Yaş, 37. ülkesine dönemiyor." | Open Subtitles | أمريكي، سبعة وثلاثين سنة، لا يمكنه العودة لبلاده. |
Dünyanın en büyük ülkesine. Kazakistan için bir şeyler öğrenmem için. | Open Subtitles | اكبر دوله بالعالم لتعليم اللغه الكازخستانيه |
ülkesine dönebilir İskoçya'yı destekleyebilir ya da yeni bir evlilik müttefikliği arayabilir. | Open Subtitles | بأمكانها العوده لوطنها وتعزز من سكوتلاندا أو تبحث عن زوج حليف جديد. |