ويكيبيديا

    "üniversiteye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكلية
        
    • للجامعة
        
    • للكلية
        
    • الجامعه
        
    • بالجامعة
        
    • كلية
        
    • الكليّة
        
    • الكليَّةِ
        
    • الكليه
        
    • للجامعه
        
    • الجامعة
        
    • بالكلية
        
    • للكليه
        
    • لجامعة
        
    • للكليّة
        
    Yakında bir çocuğu evli, biri üniversiteye gitmiş bir baba olacaktım. Open Subtitles قريبا سأكون أبا لديه ابنة متزوجة و ابن أخر في الكلية
    Seni üniversiteye dönmen için cesaretlendiren kişinin ben olduğumu unutuyorsun. Open Subtitles أنت تنسى بأنني الشخص الذي شجعك على الذهاب إلى الكلية
    Buradaki Monglar çabuk uyum sağlar. Kızları üniversiteye, oğlanları da hapse girer. Open Subtitles فتيات الهمونع يتكيفن بشكل أفضل البنات يذهبن للجامعة و الشباب يذهبون للسجن
    Ben de öyle ama bir sene sonra üniversiteye gideceğim zaman ayrılacağız. Open Subtitles وانا أيضاً ، حتى ولو كان لسنة واحدة فقط عندها سأذهب للجامعة
    Bu gerginliği çözmeden üniversiteye giderse, oda arkadaşı bunu gebertir. Open Subtitles و هو لا يستطيع ان ينهى ذلك و يذهب للكلية
    Yatılı okula ve üniversiteye gittim bunlar ilk başta beni çok rahatsız hissettirdi ama benim yeni dünyalara kapı açmama vesile oldular. Open Subtitles و ذهبت إلى مدرسة داخليه و إلى الجامعه تلك الأمور كانت غير مريحه في البداية و لكنها ساعدتني لفتح أبواب لعوالم جديدة
    Ben 4 seneliğine Londra'ya gittim, o da benim adımla, üniversiteye. Open Subtitles ذهبتُ إلى لندن لأربعة سنوات و هو دخل الكلية الملكية باسمي
    Bir erkek için en gururlu günlerden biri köpeğinin üniversiteye gittiği gündür. Open Subtitles اليوم الأكثر فخرا من حياة الرجل هو عندما كلبه يذهب إلى الكلية
    Tatlım, dokuz aydan kısa bir zaman sonra üniversiteye gideceksin. Open Subtitles عزيزتي، سوف تذهبين إلى الكلية في أقل من تسعة أشهر.
    Bundan on yıl sonra, seni temin ederim ki 17 yaşındayken çıktığın aptal bir çocuğu değil hangi üniversiteye gittiğini önemseyeceksin. Open Subtitles بعد عشر سنوات من الآن، أعدكِ ستهتمين أكثر بمكان ذهابكِ في الكلية أكثر من شاب غبي واعدتيه عندما كنتي في ال17.
    Ülkenin en iyi 10 okulundan biriymiş. 1 sene sonra üniversiteye gidecek. Open Subtitles ويفترض أن تكون ضمن أفضل 10 مدارس في الدولة. أمامه سنة للجامعة.
    Diyelim ki bir yerdeki bir üniversiteye bir şekilde girdim. Open Subtitles أجل، حسناً، فل نقل أني بطريقة ما إستطعت الدخول للجامعة.
    üniversiteye gidip yollarımız ayrılmadan önce... en iyi iki arkadaşımla vakit geçirmek istedim. Open Subtitles لأنني أردت قضاء الوقت معأعزأصدقائي.. قبل رحيلنا للجامعة وربما لا نرى بعضنا مجدداً
    üniversiteye gidip yedi kilo alıyorsun. Kilo almama engel oluyor. Open Subtitles ذهبت للجامعة واكتسبت 15 باوندًا إنها تساعد على تخفيف الوزن
    Bir oğlanın peşinden üniversiteye geldiğini söylediğinde kulağıma çok tanıdık geldi. Open Subtitles عندما قلتِ أنكِ لحقتِ ولداً للكلية لقد بدا الأمر مألوفاً جداً.
    üniversiteye gitmek için kendi boyutumdan kaçtım. Onlar da peşime adam taktılar. Open Subtitles لقد تركت بعدى للذهاب للكلية و هم أرسلوا هؤلاء الرجال فى إثرى
    üniversiteye gitmek için evden ayrıldığım gün güzel bir gündü, umut ve iyimserlikle doluydu. TED يوم مغادرتي المنزل للمرة الاولى لكي أذهب إلي الجامعه كان يوما مشرقاً مفعماً بالأمل والتفاؤل
    üniversiteye gittiğinde onunla bir içki içer arkadaşlarıyla flört ederim. Open Subtitles حسناً، عندما يلتحق بالجامعة سأصحبه إلى شراب، وسأتغازل مع أصدقائه
    Bir yıl içinde 50 üniversiteye gitti, sonra daha da genişledi. TED وفي أحدى السنوات، طافت ب 50 كلية ،ومن ثم توسع الأمر
    Doktor olmak istiyorum, ama önce üniversiteye girmeliyim. Open Subtitles أنا اكون طبيبا لكنّي لم احصل على الموافقة لدخول الكليّة أولا.
    Mesele sadece genç kızlarsa neden başka bir üniversiteye geçmedi? Open Subtitles الذي لا هو خُذْ عملَه إلى الكليَّةِ الأخرى إذا هو كَانَ وحيدَ حول البناتِ الشاباتِ؟
    Kendi başıma iki çocuk büyüttüm ve şimdi üniversiteye gitmek üzereler. Open Subtitles لقد ربّيت طفلين لوحدي والآن هم على وشك الذهاب الى الكليه
    Asma suratını tatlım. üniversiteye dönüyoruz. Open Subtitles إبدأي بالإبتسام يا عزيزتي نحن عائدين للجامعه
    üniversiteye gitmek istedim ama babam fakirdi, aynı şekilde amcamda TED أردت الذهاب الى الجامعة لكن والدي كان فقيرا كذلك عمي
    Şehirlerde, çocukların %80'i üniversiteye gidiyor. TED في المدن، 80 في المئة من الشباب يلتحقون بالكلية.
    Meteorolojist olan mı? üniversiteye girmek için çalışan bir komşu vardı. Open Subtitles كان هناك شخص يعيش بجانبى بينما كنت على وشك الدخول للكليه.
    Eyalet dışındaki bir üniversiteye param yetişmez. Open Subtitles أقصد ، أننى لا أتحمل اذهاب لجامعة خارج الولاية
    Onun önceliği üniversiteye gidip kariyer yapmaktı. Open Subtitles أرادت أن تذهب للكليّة أولاً وتنطلق بحياتها المهنيّة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد