Winn, sen bilişimde çalışıyorsun. Senin tüm hayatın algoritma üzerine kurulu değil mi? | Open Subtitles | وين , انت خاص بالتكنولوجيا و التقنيات أليست حياتك كلها مبنية على ألريثم؟ |
Bir lagunun üzerine kurulu ve burada üzerinde alışveriş yapılan dükkanlar olan caddeler yok, çünkü dükkan size geliyor. | TED | إنها مبنية على البحيرة، وليس هناك أية شوارع حيث يمكن أن يكون هناك متاجر للتسوق وبالتالي فإن المتجر يأتي إليك |
Birleştirme ve ayırma üzerine kurulu olan olay örgüsünde, farklı dünyalardan karakterler bir araya getirilip ayrılıyorlar. | TED | والحبكة مبنية على أنماط من التصادم والانفصال، حيث تتلاقى وتتفرق شخصيات من عوالم مختلفة. |
Newton, mantık üzerine kurulu ütopik toplumlar hayal eden devrimcilerin kahramanı oldu. | Open Subtitles | لقد أصبح نيوتن بطلاً ثوريا أطلق حلما علميا قائم على المنطق |
Çocuğunla güven üzerine kurulu bir ilişkin olduğunu bilmek güzel. | Open Subtitles | من الجيّد إقامة علاقة مبنيّة على الثّقة بينكِ وبين ابنكِ. |
En azından cesetlerimizin üzerine kurulu yalan bir hayatı yaşadığını biliyor. | Open Subtitles | على الأقل لأنه يعلم انه يعيش كذبة بنيت على جثث لدينا. |
Amerika Birleşik Devletleri bunun üzerine kurulu. | Open Subtitles | الولايات المتحدة الأمريكية تعتمد على اللامبالاة |
Çünkü kardeşlerin paylaşabildiği en kutsal ilke üzerine kurulu. | Open Subtitles | لأنه مستند على المبدأ الأكثر قداسةً ذلك الإخوةِ يُمْكِنُ أَنْ يَشتركوا فيهم. |
Bütün eylemler hayatta kalmak üzerine kurulu. | Open Subtitles | كل الأفعال مبنية على البقاء على قيد الحياة |
Ve yalanlar üzerine kurulu bir ilişki başlatamazsın. | Open Subtitles | و لا تستطيعين ان تبدأي علاقة مبنية على الاكاذيب |
Hepsi insanların özünde saygın olduğu şeklindeki bir asılsız düşünce üzerine kurulu. | Open Subtitles | أنها مبنية على نظرية خيالية مفادها ... أن البشر خيّرون في الأصل |
Başarılı birçok evlilik bundan çok daha azı üzerine kurulu. | Open Subtitles | والعديد من الزواجات الناجحة مبنية على هذا |
Lütfen, korku ve yanlış bilgiden menfaat sağlayan ve saldırgan bir strateji üzerine kurulu basına sızmış bağış toplama sunumunuzu hepimiz gördük. | Open Subtitles | جميعاً شاهدنا ذلك العرض لجمع التبرعات الذي أشار إلى استراتيجية عدوانية مبنية على الاستفادة من الخوف والتضليل |
Bence onlarınkinden iyi. Bizim ilişkimizde yalan yok. Onlarınki yalan üzerine kurulu. | Open Subtitles | لم يكن الكذب طرفاً بها وعلاقتهما مبنية على ذلك |
Biliyor musun? Annemin yalanlar üzerine kurulu bir ilişkisi oldu zaten. | Open Subtitles | لقد حظيت والدتي ذات مرة بعلاقة مبنية على الأكاذيب |
İşimiz eğlence ve güvenilirlik temelleri üzerine kurulu. | Open Subtitles | عملنا بأكمله قائم على المتعة و الأمان |
Tamam, matematiksel kombinasyon bu hiyeroglifler üzerine kurulu. | Open Subtitles | حسنٌ، التركيبة الرياضيّة مبنيّة على هذه الكتابات الهيروغليفيّة. |
New Delphi ticaret üzerine kurulu olabilir ama aynı zamanda büyük meleklerin nefreti üzerine de kuruludur. | Open Subtitles | قد تكون نيو ديلفي بنيت على أساس المقايضة ولكنها أيضا بنيت على كراهية المخلوقات السماوية عالية الرتبة |
İnsanların hayatları tehlikede. Plan habersiz saldırı üzerine kurulu. | Open Subtitles | إن الكثير من الأرواح على المحك الخطة بأكملها تعتمد على عنصر المفاجأة |
Bu bina, bu enstitü bu milyon dolarlık proje bir düzmece üzerine kurulu. | Open Subtitles | هذا المشروع الذي تبلغ قيمته ملايين الدولارات مستند على كذبة أجل أم لا ؟ |
Onu inciteceğini biliyorum, ve zamanlamam çok kötü ama sır ve yalan üzerine kurulu bir ilişki yok olmaya mahkumdur. | Open Subtitles | أعلم أن هذا سيؤلمه وأن التوقيت غير مناسب لكن الفشل هو نهاية أي علاقة مبنيه على الأسرار والأكاذيب |
Bu kanunların bir model taslak üzerine kurulu olması gerçeğine | Open Subtitles | حقيقة أن تلك القوانين قائمة على قالب نموذج |
Ve 4400 kültürü tamamen birlik üzerine kurulu. | Open Subtitles | وثقافة الـ 4400 واحد كلٍ على حده |
Veya Amerika gibi petrol üzerine... kurulu ekonomisi olan bir ülke. | Open Subtitles | أو الحكومة أو أي دولة اقتصادها مبني على البترول كالولايات المتحدة |
Sürdürülebilir bağış üzerine kurulu kar amacı gütmeyen model baz alınacaktır. | TED | وسوف يستند على نموذج غير ربحي الذي سيكون أساسه منح مستدامة. |
Bu evlilik nefret üzerine kurulu. | Open Subtitles | هذا الزواج أسس على الكره |
Annemden kaçınmıyorum. Şansına hayatın yalan söylemek üzerine kurulu değil. | Open Subtitles | إنّك محظوظ لكون حياتك لا تتمحور حول الكذب. |