ويكيبيديا

    "ırak'" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العراق
        
    • للعراق
        
    • بالعراق
        
    • العراقيين
        
    • العراقي
        
    • كان يخدم
        
    • عراق
        
    • والعراق
        
    • العراقية
        
    Irak'ı kültürel ve psikolojik gerçeklerden bihaber bir şekilde ele geçirdik. TED قمنا بغزو العراق بقوات عسكرية لا دراية لها بالحقائق الثقافية والنفسية.
    Burada protez bir uzuv var, aslında Irak'tan dönen bir askerinkiyle tamamen aynı... TED هذا طرف صناعي هنا مثل هذا الذي عند الجندي الذي عاد من العراق
    Asıl çabamız Irak'ta oldu ve bize belirtilen görev Irak'ta El Kaide'ye kaybetti. TED كان جهدنا مركزا داخل العراق، وكانت مهمتنا المحددة هي قهر القاعدة في العراق.
    Asla alamayacakları bir üniversite eğitimi ve yüz bin dolar teklif edip kimsenin Irak'a gitmek zorunda olmadığını söyleyeceğiz. Open Subtitles نعرض عليهم ألف دولار من أجل التعليم الجامعي الذي لن يحصلوا عليه ونعد أن أحدا لن يضطر للذهاب للعراق
    Kimse beklemiyordu. Hala neden Irak'ta olduğumuzu bilmiyorum. Open Subtitles ليس لدى أى إشارة عن سبب استمرار وجودنا بالعراق
    Körfez savaşı sırasında Irak'lılarla silah alış verişi yaptığını sanıyoruz. Open Subtitles أول عصابة زودت العراقيين بالأسلحة في حرب الخليج
    Eğer Irak savaşında harcadığımız çabanın sadece bir haftasını harcarsak, bu sorunu çözmek için iyi yol kat edebiliriz. TED فإذا قضينا أسبوعاً واحداً بقيمة ما ننفقه في حرب العراق فيمكننا أن نحقق إنجازات في طريقنا لحل هذا التحدي
    2003 yılında ABD öncülüğünde gerçekleştirilen Irak işgalini takiben bazı heykel ve eserler Bağdat'a geri taşındı, fakat bu heykel geride kaldı. TED بعد اجتياح العراق بقيادة أمريكا عام 2003، تم نقل عدد قليل من التماثيل والتحف الى بغداد، ولكن بقي هذا التمثال في مكانه.
    Benzer şekilde, insanlar, “Peki Irak savaşı ne olacak?” diye soruyor. TED وعلى جانب اخر , سيقول البعض ماذا عن حرب العراق ؟
    Irak'la savaşa girileceği belli olduğunda, Amerikan askerlerinin çok iyi korunacağını anladım ve ve işgali Bağdat'ın içinden izlemeye karar verdim. TED عندما باتت حرب العراق وشيكة، أدركت بأن القوات الأمريكية ستكون مغطاة بشكل جيد، لذا فقد قررت تغطية الغزو من داخل بغداد.
    Kaldır bunu. Tüm çocuk sahnesini kaldır. Sadece Irak haberini verelim. Open Subtitles احذفها، كلاّ، قم بحذف مقابلة الطفل بأكملها سنلجأ لـ جزء العراق
    Irak'ta hayatımı kurtardı. Yalan söylemesi için bir sebebi yok. Open Subtitles لقد انقذ حياتي في العراق لا حاجة الى أن يكذب
    Emekli ordu albayı Mike Granger. Irak'tan iki hafta önce ayrılmış. Open Subtitles الكولونيل مايك جارنجر موقوف لقد تم تحويله من العراق قبل اسـبوعين
    Sevgilisinin Irak'a gönderildiğini doğrulamak için Kara Kuvvetleri Suç Araştırma'yı aradım. Open Subtitles لقد اتصلت بالجيش للتأكد من أن صديقها تم نقله من العراق
    Tabii canım. Her şey var onlarda. Irak'ı yeniden inşa etmek ister misin? Open Subtitles بالتأكيد , ستجد كل شيء هل تريد ان تلعب اعادة بناء العراق ؟
    İnşallah George Bush, Irak'taki her adam, kadın ve çocuğun kanını içer. Open Subtitles على جورج بوش ان يشرب دم كل رجل وامرأه وطفل في العراق
    - Evet, birimiz, Irak'a gidiyoruz dostum. - Hadi ama, Open Subtitles ـ أجل، أحدنا سيذهب للعراق يا رجل ـ هيا الآن
    Ekim 2007'de A.B.D. ve koalisyon kuvvetleri Irak'ın Suriye sınırında, Sinjar şehrinde bir El Kaide hücre evine baskın yaptı. TED في أكتوبر 2007، داهمت الولايات المتحدة وقوات التحالف البيت الآمن للقاعدة في مدينة سنجار على الحدود السورية للعراق.
    Baron, Irak'ta görevlendirilen askerler üzerinde deneyler yapmıştı. Open Subtitles كان البارون يجرى بعض التجارب على الجنود المتمركزين بالعراق
    Irak'lılar bile bulamıyor bu pisliği. Nerden buldun? Open Subtitles العراقيين انفسهم لا يستطيعون الحصول عليه من اين حصلت عليه
    Elimde muhteşem bir parça var. Doğrudan Irak Ulusal Müzesi'nden. Open Subtitles لدي قطعة رائعة ، أتت مباشرة من المتحف العراقي الوطني
    Belki Irak'ta görev yaptığı için kayırmışlardır onu. Open Subtitles ربّما قدموا له معاملة خاصة لأنّه كان يخدم في (العراق).
    2004 yılında Irak içinde yayın yapan ve Irak'daki gelişmeleri aktaran Alhura Irak kuruldu. TED وفي عام ٢٠٠٤ اطلقت قناة الحرة عراق ، وهي على وجه التحديد تتعامل مع الأحداث التي تقع في العراق وتبث الى العراق.
    Onlardan çok ama çok uzaktaki insanlarla ticari ilişkiler kuruyorlardı. Bu durumda Mezopotamya'ya, yani günümüz Irak'ına giden yolu, deniz yolculuğuyla aşıyorlardı. TED كانوا يتاجرون مع شعوب بعيدة جداً عنهم كانوا يسافرون عن طريق البحر الى بلاد ما بين النهرين والعراق اليوم.
    şimdi avukatları, yazmanları bile hedef alıyorlar. Geçici Irak hükümetini destekleyen herkesi. Open Subtitles والآن يستهدفون محامين، حتى كتاب محكمة أي شخص يدعم الحكومة الانتقالية العراقية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد