Ama biz kömür yaktıkça, gezegenimiz daha çok ısındı. | Open Subtitles | لكن كلما أكثرنا من إحراق الفحم كلما ازدادت سخونة كوكبنا |
Diğeri aşırı ısındı ve bir cehennem halini aldı. | Open Subtitles | فقد كوكبٌ غلافه الجوي وصار أرضًا مقفرة قاحلة وزادت سخونة آخر وصار جحيمًا |
Ellerim ısındı. | Open Subtitles | لديّ يدان دافئتان . |
Sorun değil. İyi rüzgar yapıyor. Burası çok ısındı. | Open Subtitles | بالعكس ، النسيم ينعشني ان الجو دافيء هنا |
Onu son yaptığımda, ortalık o kadar ısındı ki, elbiselerim yandı... onun için ben de bu gece hırsız dansını yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | لأن آخر مرة فعلت ذلك ,الامور سخنت جدا من النوع المحروق لذا قررت ان اقوم رقصة سارق القطة و أنا سأتسلل عبر الباب الخلفي |
Röle şalteri aşırı ısındı ve kalan son jeneratördeki sigortalar kısa devre yaptı. | Open Subtitles | سيدتي، مفتاح التبديل أصبح ساخناً جداً ونفذت منا القواطع على المولّد الأخير |
Çarpıştırıcıya test uygulaması yapıyorken senkrotonlar fazla ısındı. | Open Subtitles | كنا نحضر الصادم إلى إختبار تجريبي عندما سخن السينكترون |
Kıtanın bazı bölgeleri son 20 yılda... 3.5 derece ısındı. | Open Subtitles | بعض أجزاء القارّة قد اصبح أكثر سخونة 3.5 درجة مئويّة، في السنوات ال 20 الماضية. |
Vücudun her zamankinden daha da çok ısındı. | Open Subtitles | جسدك أصبح أكثر سخونة مِن المعتاد |
- Koltuğum ısındı. | Open Subtitles | حسنا، مقعدي يزداد سخونة. |
Ellerim ısındı. | Open Subtitles | لديّ يدان دافئتان . |
Sana kanım ısındı. | Open Subtitles | إحساس دافيء جميل. |
Hava tekrar ısındı. | Open Subtitles | أصبح الجو دافيء مجددا |
Saat 8:45'te yoldayken, makine kendi kendine çalışmasına devam etti... ve 8:49'da, tamamen ısındı. | Open Subtitles | عندما كنت على الطريق الساعة التاسعة إلا ربعاً بدأت الآلة تعمل من نفسها وفي الساعة الثامنة والتاسعة وأربعين دقيقة كانت الآلة قد سخنت تماماً |
Frank, motorlar aşırı ısındı. | Open Subtitles | محرّكنا أصبح ساخناً جدّاً يا (فرانك) |
Öyle ısındı ki, artık alev alev yanıyor. | Open Subtitles | لقد سخن إلى حدّ الإحتراق |