Ailece burada yaşayıp İtalyanca konuşmamanıza şaşırdı. | Open Subtitles | إنها متفاجئة أنك لا تتكلم اللغة الإيطالية بينما تعيش زوجتك وابنك هنا |
Sanırım Dean temzilikçi olduğun için güzel bir evde oturmana şaşırdı. | Open Subtitles | أعتقد أن ، دين ، تفاجأ أنك تقطن منزل جميل ، لأنك حاس بوابة |
Hem cesedi gördüğünde çok şaşırdı demiştin. | Open Subtitles | قلت أنها تفاجأت من رؤية الجثة عندما أتت هنا |
GÖÇ - Tanith bizi gördüğüne şaşırdı. - Önceden haberdar etmek istememiştik. | Open Subtitles | تانيث تفاجئ لرؤيتنا نحن لم نرد اعطائة أي انذار |
Büyükannesinin meşe ağacındaki evine doğru yaklaşırken küçük kız kapıyı açık görünce şaşırdı. | Open Subtitles | بينما الفتاة الصغيرة تقترب من شجرة جدتها البلوط، لقد فوجئت لرؤية الباب مفتوحاً. |
Kim daha çok şaşırdı bilmiyorum, ben mi o mu? | Open Subtitles | لستُ متأكداً من كان متفاجئاً أكثر هي أم أنا |
Rakibine yüzünü çevirdiğinde, general olmadığını görünce şaşırdı. | Open Subtitles | فوجئ بأنه ليس الجنرال |
Kemik durumunun sadece 40 gün sonra normal bir insanın iki katı fazla iyileşmesine doktorlar çok şaşırdı. | Open Subtitles | جميع الأطباء تفاجؤوا لتحسن حالة عظامه في 40 يوما فقط التي أصبحت مثل عظام شخص عادي تعافى في ضعف المدة |
Ona kaynak kodları geri yolladığımda... o cidden... ah, cidden şaşırdı ne çabuk diye O'nun teknolojisinde resmen uçuyordum:) | Open Subtitles | وعندما ارسلت له النص المصدري للبرنامج كان مندهشاً جدا كيف تمكنت من تطوير تقنيته بسرعة |
Beni burada görünce bayağı bir şaşırdı. Bunda bu kadar büyütecek ne var? | Open Subtitles | كانت متفاجئة جداً لرؤيتي هنا ما الأمر في ذلك؟ |
Sohbet ediyorlardı. Beni gördüğüne masum bir şekilde şaşırdı ama beni takip ettiği çok belliydi. | Open Subtitles | كانوا يتبادلون الحديث، وتظاهرت بأنها متفاجئة لرؤيتي، |
- Çok şaşırdı. | Open Subtitles | انها متفاجئة جدا |
Ama yıldızlı adam beni orada görünce şaşırdı ve silahına davrandı. | Open Subtitles | لكن صاحب النجمة تفاجأ برؤيتي وسحب سلاحه أيضاً |
şaşırdı ama bunun evlenmemizi gerektirecek bir durum olmadığı konusunda anlayışlıydı. | Open Subtitles | لقد تفاجأ لكنه تفهم وهذا ليس سبب الزواج لذا |
Whitman'a gittiğinizi duyunca şaşırdı. | Open Subtitles | لقد تفاجأت لسماعها عن ذهابك إلى مدرسة ويتمان. |
Rochelle ise çok şaşırdı böcekleri kedi tomografisinde görünce. | Open Subtitles | راشيل تفاجأت لما وجدت حشرة في فحص كات للقط الأعراض تتضمن توازن الفرد |
Daha bu sabah tanışmış olmamıza çok şaşırdı. | Open Subtitles | قد تفاجئ عندما اكتشف أننا تقابلنا هذا الصباح فقط |
Oldukça şaşırdı. | Open Subtitles | فعلا، تفاجئ للغاية |
O gece beni hayatta görünce demek bu yüzden çok şaşırdı. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنّها فوجئت لرؤيتي على قيد الحياة في تلك الليلة |
Böyle bir arama emrine mi yoksa sizin istemenize mi çok şaşırdı, bilemedim. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان متفاجئاً أكثر من طلب المذكرة أو أنك أنت تسأل لأجلها |
- Sanırım biraz şaşırdı. | Open Subtitles | -أظنه فوجئ بعض الشيء |
Benim gibi pek çok insan da şaşırdı. | Open Subtitles | يبدو ان الكثير من الناس تفاجؤوا |
Sonunda salgıdan DNA örneği alabilmelerine kendileri bile şaşırdı. | TED | وكان مندهشاً,في الواقع لقد حصلو على DNA من اللعاب |
Ya unuttu ya da dediğim gibi yolunu şaşırdı. | Open Subtitles | ..إما أنها نسيت أو كما قلت لك، لقد ضلّت طريقها |
Ufacık şeye niye millet bu kadar şaşırdı? | Open Subtitles | ايي لما الجميع مندهش من شيء بسيط كهذا؟ |
Floransa Forli'ye yapmış olduğunuz kuşatmadan ötürü çok şaşırdı ordunuzun sınırlarından geçtiğini dahi zar zor fark edebildiler. | Open Subtitles | فلورنسا تفاجئت بحصارك لفورلي... انهم يالكاد لاحظوا الجيش يتحرك يعبر الاراضي المحيطه بمدينتهم. |